Page 169 - Menfi Tespit
P. 169

İCRA TAKİBİNDEN SONRA AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
                 SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mah-
            keme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle- İİK. 366. ve
            HUMK‟nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan
            harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde
            karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.06.2014 gününde oyçoklu-
            ğuyla karar verildi.» (12. HD. 23.06.2014 T. E: 14583, K: 18248)

                 √  «Alacaklının  borçlu  aleyhine  bir  adet  bonoya  dayalı  olarak
            kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı; takibin kesin-
            leştiği,  borçluların  takibin  kesinleşmesinden  sonra  Asliye  Ticaret
            Mahkemesinde menfi tespit davası açtıkları, bu davada verilen tedbir
            kararı gereği ibraz edilen teminat mektubu karşılığında takibin dur-
            durulduğu,  bundan  sonra  borçluların  Cumhuriyet  Savcılığı‟na  yap-
            tıkları şikayet üzerine alacaklı hakkında resmi belgede sahtecilik su-
            çundan Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı, bunun üzerine borçlular
            vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak Ağır Ceza Mahkemesinde açı-
            lan  dava  nedeniyle  icra  takibinin  HMK‟nun  209.  maddesi  uyarınca
            durması gerekeceği iddiasıyla daha önce Asliye Ticaret Mahkemesinin
            tedbir kararı doğrultusunda verdikleri teminat mektubunun kendilerine
            iadesi talebinde bulunduğu, bu talebin reddi üzerine icra mahkemesine
            şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile HMK‟nun
            209. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına, teminat mektubunun
            da iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
                 İcra ve iflas hukuku, icra ve iflas takiplerinin usul hukuku niteli-
            ğindedir. Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının ala-
            cağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri
            zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötüniyetli takiplere karşı
            takip  borçlusunun  kendisini  korumasını  sağlayacak  hukuki  çareler
            bulmak,  bu  arada  takipten  etkilenen  üçüncü  kişilerin  menfaatlerini
            korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hale ve hürri-
            yetlerinin  ihlal  edilmesini  önlemektir.  İcra  ve  iflas  hukukunun  en
            önemli kaynağı İcra ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas ta-
            kibinden,  tahsile  kadar  uygulanması  gereken  usul  hükümleri  düzen-
            lenmektedir.
                 6100  sayılı  Hukuk  Muhakemeleri  Kanunu,  İcra  ve  İflas  Kanu-
            nu‟nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra ve İflas Kanunu‟nda
            açıkça gönderme olması (İİK. 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel
            veya  genel  hükümlerine  aykırı  olmaması  (zorunlu  dava  arkadaşlığı)
            hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK‟nun 209/1. madde-
            sinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir. Bu maddeye
            göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir


                                                                             169
   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173   174