Page 172 - Menfi Tespit
P. 172

İCRA TAKİBİNDEN SONRA AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
                 Hükümlerinin  mahiyeti  itibariyle  herkese  veya  her  olaya  uygu-
            lanması mümkün olan kanunlara genel kanun, belli kişilere veya belli
            olaylara uygulanan kanunlara ise özel kanun denilmektedir. İcra ve
            İflas Kanunu Özel Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise genel kanundur.
                 Kambiyo senetlerinde İİK.‟nun 169/a maddesi gereğince dar yet-
            kili icra mahkemesi imza inkarı dışındaki sahtecilik iddiasını incele-
            yemez. Çünkü bu maddede incelenebilecek itiraz sebepleri, a) İtfa, b)
            İmhal, c) Zamanaşımı ve d) İmzaya itiraz olmak üzere sınırlı olarak
            sayılmıştır.  Senette  sahtecilik  iddiasını  inceleme  görevi  genel  yetkili
            mahkemelere aittir. İmza itirazı da borca itirazdır. Yasa koyucu imza
            itirazının  inceleme  şeklini  ayrıntılı  olarak  İİK‟nun  170.  maddesinde
            düzenlediği  halde  sahtecilik  itirazının  incelenme  şeklini  İİK‟nda  dü-
            zenlememiştir.  Yasa  koyucunun  böyle  bir  iradesi  olsa  idi  sahtecilik
            itirazının incelenme şeklini de belirlerdi. Takip hukukunda düzenlen-
            meyen bir konuda yorum yolu ile icra mahkemelerinin görevli olun-
            duğunu söylemek Anayasa‟ya, İİK.‟nuna ve içtihadı birleştirme kara-
            rına açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
                 İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muha-
            kemeleri  Kanunu‟na  göre  özel  kanun  olup,  takip  hukukuna  ilişkin
            uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu ka-
            nunda  hüküm  bulunmayan  durumlarda  ise  anılan  kanuna  aykırılık
            teşkil  etmemek  koşuluyla  genel  nitelikte  olan  Hukuk  Muhakemeleri
            Kanunu  hükümlerinin  uygulanması  gerekir.  Sahtelik  iddiasının  imza
            inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda İcra ve İflas Kanu-
            nu‟nda özel bir düzenleme bulunmadığından sorunun çözümü için 6100
            sayılı  HMK‟nun  209.  maddesinin  uygulanması  gerekeceğinden  bu
            maddenin amir hükmü gereğince icra takibi olduğu yerde durur. Bunun
            için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü mahkemece ayrıca tedbir kararı
            verilmesi  gerekmez.  Borçlu  tarafından  icra  dairesine  başvurulması
            halinde  icra  müdürlüğünce  anılan  madde  uyarınca  sahtelik  davası
            sonuna  kadar  icra  takibinin  durdurulması  gerekir.  İcra  müdürünün
            kararının  taraflarca  İİK‟nun  16/2.  maddesi  uyarınca  süresiz  şikayet
            konusu yapılabileceği tabidir. Öte yandan borçlu tarafından doğrudan
            icra mahkemesine başvurulmasına da yasal engel olmadığından hakim,
            6100 sayılı HMK‟nun 209/1. maddesini re‟sen nazara almalıdır.
                 Pek tabidir ki mahkemece sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki
            bir nedene dayandığının belirlenmesi halinde takip hukukunun özelliği
            ve acele karar verilmesi gerekliliğinin bir sonucu olarak, sahtelik da-
            vası bekletici mesele yapılmadan, sahtelik davasında karar verilinceye
            kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.


            172
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177