Page 173 - Menfi Tespit
P. 173
İCRA TAKİBİNDEN SONRA AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
Yukarda belirttiğim gerekçelerle çoğunluğun görüşünün icra
mahkemelerinin görev alanını yorum yolu ile genişletecek şekilde ol-
duğu, bu görüşün Anayasa‟ya, HMK.‟ya, İİK.‟na, Yargıtay İçtihadı
Birleştirme Büyük Genel Kurulunun kararına ve Yargıtay Hukuk Genel
Kurulunun kararına ayları olduğunu düşündüğüm için takip huku-
kunda HMK.‟nun 209/1. maddesinin uygulanmayacağına ilişkin ço-
ğunluk görüşüne katılmıyorum.
Somut olayda müşteki borçlu vekilinin dilekçesinde; resmi belgede
sahtecilikten alacaklı aleyhine ceza davası açıldığını, ceza davası
açıldığı için takibin durması ve teminat mektubunun iadesinin gerek-
tiğini, icra müdürünün taleplerini reddettiğini iddia ederek müdürlük
işleminin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; “takibe dayanak se-
nede ilişkin Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi‟nin 2013/667 E sayılı
dosyası üzerinden resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık
suçundan kamu davası görüldüğü bu haliyle HMK. 209/1. md. kapsa-
mında icra takibinin olduğu yerde durması gerektiği bu haliyle İİK.
16/2. md. kapsamında süresiz şikayete ilişkin hükümlerin uygulanabi-
leceği takibin yasal zorunluluktan durması gerekmiş karşısında teminat
mektubunun iade edilebileceği bu amaçla icra müdürlüğünün
30.12.2013 günlü kararının yasaya ve hukuka uygun olmadığı anla-
tılmakla şikayetin kabulüne” denilerek talebin kabulüne karar verildi-
ği, Gaziantep C. Başsavcılığına 09.09.2013 tarihli 2013/1230 sayılı
iddianamesinde, borçlunun şikayetçi akidinin sanık olduğu, suçun
“Kamu kurum ve kuruluşlarını vb. kişiliklerin aracı olarak kullanması
suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik” olduğu, Adli Tıp
Kurumu Başkanlığından alınan 01.08.2011 tarihli rapora göre senedin
kelecisinin borçlu M.K.‟nın olduğunun tespit edilmiş olduğu görül-
müştür.
Dairemizin istikrar kazanmış uygulamalarına göre; Senedin ta-
kibe konulduğu tarih itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı
TTK.‟nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygu-
lanan aynı Kanun‟un 592. maddesi uyarınca, tamamen doldurulmamış
olan bononun tedavüle çıkarılırken doldurulması mümkün olup, bunun
anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile ka-
nıtlanması halinde geçerlilik kazanması mümkündür. Somut olayda
takip dayanağı bononun tanzim ve vade tarihlerinde herhangi bir tah-
rifat iddiası mevcut değildir. Bu kısımların anlaşmaya aykırı olarak
doldurulduğu, İİK.‟nun 169/a-1. maddesinde belirtilen nitelikte yazılı
bir belge ile ispatlanmalıdır. Bu durumda, borçlu, bononun boş kı-
sımlarının anlaşmaya aykırı doldurulduğunu takip dayanağı bonoya
173