Page 155 - Menfi Tespit
P. 155

İCRA TAKİBİNDEN SONRA AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
            başka  icra  takip  işlemlerini  durdurmamasını  amaçlamıştır  (İİK.  m.
            170). Dolayısıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 209‟daki düzen-
            leme, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte uygulanmamalı-
            dır.  Yani,  kambiyo  senetlerine  özgü  haciz  yoluyla  takipte,  senetteki
            imzaya itiraz edilmesi halinde, ancak icra mahkemesinin geçici olarak
            takibin durdurulmasına kararı vermesi halinde takip durmalıdır, aksi
            halde takip devam etmelidir...
                 Peki,  kambiyo  senetlerine  özgü  haciz  yolu  ile  takibe  konu  olan
            senetteki imzanın sahteliği iddiası ile açılmış olan menfi tespit dava-
            sında, salt bu davanın açılması sebebiyle, Hukuk Muhakemeleri Ka-
            nunu m. 209/1‟e göre, mahkemece „takibin durdurulması‟ gerekecek
            midir?
                 Kanaatimizce, icra takibine konu olmuş senedin sahteliği iddia-
            sına ilişkin, İcra ve İflâs Kanunu mad. 72‟de düzenlenen menfi tespit
            davaları, genel bir düzenleme olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.
            209‟a göre, özel bir düzenleme sayılacak ve aksi belirtilmediği için İcra
            ve İflâs Kanunu mad. 72 öncelikle uygulanmaya devam edecektir. Zira,
            kanun koyucu, İcra ve İflâs Kanunu m. 72‟deki düzenleme ile, medeni
            usul hukukundan farklı olarak, icra takibi ile bağlantılı olarak açılmış
            olan menfi tespit davasına ilişkin özel bir düzenleme getirmeyi amaç-
            lamıştır. Aksi takdirde, İcra ve İflâs Kanunu‟nda böyle bir düzenleme
            yapılmasının bir gereği olmazdı. Ayrıca, icra takibine konu olmuş bir
            senedin sahteliği iddiası ile icra takibinin kötüniyetli olarak sürünce-
            mede bırakmaya yönelik olarak açılmış olan salt menfi tespit davası,
            uygulamada  sorunlara  yol  açabilir.  Ancak  burada  hemen  şunu  be-
            lirtmek isteriz ki, böyle güç durumlarda, kanun koyucunun iradesinin
            tam olarak ne olduğunun tespiti gerçekten son derece zordur. Bu se-
            beple,  ilgili  kanun  maddesine  bu  konuya  ilişkin  açık  bir  hüküm  ko-
            nulması, bu tür  tartışmaların  doğmasını engelleyecektir. Dolayısıyla
            Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 209‟a veya İcra ve İflâs Kanunu m.
            72‟ye bu konuya ilişkin açık bir ek hüküm getirilmesi yerinde olurdu.
            Örneğin, ilgili maddeye „İcra ve İflâs Kanunu bundan istisnadır‟ veya
            „bu hüküm, İcra ve İflâs Kanunu madde 72 için de öncelikle uygulanır‟
            gibi...» 197







            197   BÖRÜ  , L  . Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu Ġle Takipte Ġmzaya Ġtrazın
                Takibi Durdurup Durdurmayacağının Değerlendirilmesi (BATĠDER, 2012/4, s:
                262 vd.)

                                                                             155
   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160