Page 145 - Menfi Tespit
P. 145

İCRA TAKİBİNDEN SONRA AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
                 - «Adî senetteki imza veya yazı, sahibi tarafından inkâr edilirse, bu
            mahkemece bir karar verilene kadar, o senet herhangi bir işleme esas
            alınamaz  (m.  209/1);  delil  olarak  da  kullanılamaz…  HUMK  m.
            209‟daki bu düzenleme HUMK. m. 317‟deki düzenlemenin yerini almış
            ve  işlemlerin  durmasını  sahtelik  incelemesinde  bilirkişiye  müracaat
            veya tanık dinlenmesi kararına bağlamak yerine, iddiada bulunulması
            veya dava açılmasına bağlamıştır.
                 İmza veya yazı inkârı menfi tespit davası niteliğinde olan ayrı bir
            sahtelik  davasıyla  ya  da  açılmış  bir  davada  sahtelik  iddiası  olarak
            savunma şeklinde ileri sürülebilir. Sahteliği iddia olunan senet, bu id-
            dianın ileri sürülmesi (veya davanın açılması) üzerine hiç bir işleme
            esas alınamayacağından, o senede dayanılarak yürütülmekte olan iş-
            lemler de olduğu yerde durur. Bu sonuç, adî senette sahtecilik suçun-
            dan dolayı kamu davası açılmasıyla da doğar.
                 Bu cümleden olmak üzere, sahteliği iddia olunan senede dayanı-
            larak başlatılmış olan bir icra takibi var ise bu takip de sahtelik dava-
            sının açıldığına ya da davada sahtelik iddiasında bulunulduğuna ilişkin
            bir  belgenin  icra  dosyasına  ibraz  edilmesiyle  birlikte  olduğu  yerde
            durur ve yeni bir takip işlemi yapılamaz. Burada icra takibinin, sahtelik
            davasını  inceleyen  mahkeme  tarafından  verilecek  bir  ihtiyati  tedbir
            kararıyla durması söz konusu değildir; dava açıldığına veya sahtelik
            iddiasında bulunulduğuna dair belgenin icra dairesine ibrazı üzerine
            icra müdürünün, sahteliği iddia olunan senede dayanılarak başlatılmış
            bulunan takibi durdurması gerekir. HMK. m. 209‟daki „o senet hiç bir
            işleme esas alınamaz‟ şeklindeki hükmün uygulama bakımından mu-
            hatabı, o senedi işlemine esas almakta olan, işlemi yapan makamdır.
            Şayet sahtelik davasına konu senet icra işlemine esas alınmakta ise,
            kanundaki hukukî sonucu gerçekleştirecek olan makam, o takibi yürü-
            ten icra müdürlüğüdür. Ancak uygulamada, sahtelik sebebine dayanan
            menfi  tespit  davalarını  gören  mahkemelerin,  talep  üzerine  davacı
            borçlular lehine, HMK. m. 209/1 hükmü çerçevesinde sahteliği iddia
            olunan senede dayanılarak başlatılan icra takiplerinin ihtiyati tedbir
            yoluyla durdurulmasına karar verdikleri görülmektedir. Yargıtay 19.
            Hukuk  Dairesi  de  takiplerin  ihtiyati  tedbir  kararıyla  durdurulması
            gerektiği yönünde kararlar vermektedir.
                 Sahteliği iddia olunan senet, aynı zamanda ve işin doğası gereği
            sahtelik  davasını  gören  mahkeme  tarafından  da  bir  işleme  esas  alı-
            namaz. Bu mahkemedeki işlemler ise usul işlemleridir.
                 HMK. m. 209/1‟deki sonucun doğması (herhangi bir iĢleme esas
            alınamama) için bir ihtiyati tedbir kararına gerek yoktur; fakat sahteliği

                                                                             145
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150