Page 143 - Menfi Tespit
P. 143

İCRA TAKİBİNDEN SONRA AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
            davada ya da yaptığı icra takibinde öne sürmesi‟ şartını aramadığını,
            ödeme emrine itiraz etmemiş veya itirazında ya da icra mahkemesinde
            zamanaşımı def‟ini öne sürmemiĢ olan borçlunun bu hakkından vaz-
            geçtiğini belirten bir hüküm bulunmamaktadır...
                 Alacak,  icra  takibinin  kesinleşmesinden  sonraki  bir  tarihte  za-
            manaşımına uğramışsa, borçlu, -her zaman- icra mahkemesinden «ic-
            ranın  geri  bırakılması»  kararı  alabileceğinden  (ĠĠK.  mad.  71/II),  bu
            konuda olumsuz tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur... 180   An-
            cak,  icra  mahkemesi  tarafından  bu  konudaki  talebi  kabul  edilmeyen
            borçlu «olumsuz tespit davası» açabilir... 181
                 VI- Borçlu «sahtelik iddiasına dayalı bir olumsuz tespit davası»
            açarsa,  -örneğin;  takip  konusu  yapılmak  istenen  «takipten  önce»  bir
            senedin  (belgenin)  veya  takip  konusu  yapılmıĢ  olan  «takipten  sonra
            (sırasında) bir senedin (belgenin) „altındaki i m z a n ı n kendisine ait
            olmadığını‟, „imzanın kendisine ait olduğunun saptanması halinde, bu
            imzanın transfer imza (baĢka bir belge altından buraya aktarılmıĢ) ol-
            duğunu‟ 182  „senetteki vâde/tanzim tarihinde, alacak miktarını yazı ile
            veya sayı ile belirten kısımda tahrifat yapılmıĢ olduğunu‟ ileri sürerek,
            „bu senetten dolayı hiç ya da talep edildiği kadar borçlu olmadığının
            tespitini‟ isterse- bu dava icra takibine nasıl etki edecektir? Böyle bir
            davanın açılması, icra takibini durduracak mıdır?

                 Bu  konuyu,  ĠĠK.‟nun  72.  maddesinin  yanında  düzenleyen
            HUMK‟nun 317. maddesi -1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiĢ bu-
            lunan- yeni HMK‟nun 209/(1) maddesi ile yeniden ve eskisinden farklı
            bir Ģekilde düzenlemiĢtir.
                 Yürürlükten  kalkmıĢ  olan  HUMK‟nun  317.  maddesi  uyarınca
            «Sahteliği ileri sürülen senet hakkında bilirkiĢi incelemesi yapılmasına
            ve senedin yazıldığını görenlerin tanık olarak dinlenmesine karar veri-
            lince», icra takibi bu aĢamada kendiliğinden duruyordu...
                 Yeni  HMK‟nun  209/(1).  maddesine  göre  ise,  bugün  «Adi  bir
            senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar veri-
            linceye kadar, o senet herhanagi bir iĢleme esas alınamayacak»tır.

                 ĠĠK.‟nun 72. maddesinin 2. fıkrası uyarınca «icra takibinden ö n c e
            menfi tespit davasına bakan mahkeme -talep üzerine- teminat mukabi-
            linde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı vere-
            bilecek», buna karĢın ĠĠK.‟nun 72. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ise

            180   TÜRK, A. age. s: 117 – MUġUL, T. age. s: 148 vd.
            181   KURU, B. Ġcra ve Ġflas Hukuku, C: 1, s: 460
            182   MUġUL, T. age. s: 102

                                                                             143
   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148