Page 110 - Tasarrufun İptali
P. 110

«TASARRUFUN İPTALİ DAVASI» DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
            ad» 547  olan -ve uygulamada «mehlâs» ya da «takma ad» da denilen-
            nam-ı müstear durumunda, borçlu çeĢitli nedenlerle -özellikle, konu-
            muz bakımından, alacaklılarından mal kaçırmak amacı ile- «kendi adını
            gizleyerek, yapmak istediği hukuki iĢlemi bir baĢkasına, kendi hesa-
            bına» yaptırır. 548
                 Borçlunun  adını  gizleyerek,  borçlu  hesabına  ancak  kendi  adına
            hareket ederek üçüncü kiĢilerle iĢlemde bulunan bu kiĢiye nam-ı müs-
            tear denilir.
                 Uygulamada, borçlunun gerçekte kendi adına satın almak üzere
            bedelini ödediğini bir taşınmazı veya aracı, alacaklılarından kaçırmak
            amacı ile yakınları adına tescil ettirmiĢ olması halinde, tasarruf (hukukî
            iĢlem) dıĢarıdan üçüncü kiĢiler arasında yapılmıĢ görünmesine rağmen,
            gerçekte bedeli borçlunun malvarlığından çıkmıĢ fakat karĢılığı, borç-
            lunun arkasına gizlendiği kiĢinin malvarlığına girmiĢtir. 549
                 Medeni Kanun ve Borçlar Kanununda bu kurumu düzenleyen açık
            bir  hüküm  bulunmamasına  rağmen,  gerek  doktrinde  550   ve  gerekse
            -aĢağıda  belirteceğimiz  gibi-  Yargıtay  içtihatlarında;  -biraz  sonra
            belirteceğimiz gibi- «nam-ı müstear iddialarının dinlenebilir» olduğu
            kabul edilmektedir.

                 Kanımızca tüm nam-ı müstear vasıtasıyla iĢlem yapılan durum-
            larda ĠĠK. 277 vd. göre iptâl davası açılabilir. 551 552

                 Yüksek  mahkeme  -eski  tarihli-  bir  kararında  «borçlu  kocanın,
            borcunu  ödememek  amacıyla  kendisine  ait  (parasını  ödeyerek/satın
            aldığı) aracı, trafikte karısı adına tescil ettirmesi olayının nam-ı müs-






            547   Türk Hukuk Lügatı, 3. Baskı, 1991, s: 266 – İENER, E. Hukuk Sözlüğü, 2001, s:
               586 – YILMAZ, E. Hukuk Sözlüğü, 2004, s: 897
            548   Bknz: 4. HD. 3.7.1973 T. 7053/7760 (www.e-uyar.com)
            549   KOSTAKOĞLU, C. agm. (Ad. D. 1989/6, s: 12 - Yasa D. 1989/8, s: 104 vd.)
            550   KOSTAKOĞLU, C. agm (Ad. D. 1989/6, s: 12 - Yasa D. 1989/8, s: 104 vd.)
               ERDÖNMEZ, G. agm. s: 86
            551   KarĢ: MUġUL, T. age. s:1290
            552   KarĢ: ERDÖNMEZ, G. agm. s: 85 vd. (Bu görüĢe göre; «Ģahısta muvazaa» yani,
               «taraflardan  birisinin  ismini,  üçüncü  kiĢilerden  gizlemek  amacı  ile,  baĢka  bir
               kiĢinin öne sürülmesi» durumunda örneğin; borçlu (B) ve onunla birlikte hareket
               eden  (C),  alacaklılardan  mal  kaçırmak  için  (Ü)  ile  anlaĢırlar  ve  (C)  ile  (Ü)
               arasında bir satıĢ akdi yapılırsa, bu satıĢ akdi «muvazaalı olduğu» için muvazaalı
               tasarruflar  hakkında  da  ĠĠK.  277  vd.  göre  iptâl  davası  açılamayacağından-
               alacaklılar tarafından «muvazaa davası»na (BK. 18) konu edilebilir...)

            110
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115