Page 109 - Tasarrufun İptali
P. 109

«TASARRUFUN İPTALİ DAVASI» DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
            davasını kaybetmesi halinde, davalıların (borçlu ve üçüncü kişilerin)
            tasarruf haklarının kısıtlanmış olmasından doğacak zararlarının kimin
            tarafından  karşılanacağının  bir  sorun  olarak  ortaya  çıkacağı»  ileri
            sürülmüĢtür...
                 Kanımızca, alacaklı -alacağı kesinleĢmeden, borçlu hakkında aciz
            vesikası almadan- borçlu hakkında açtığı    t a z m i n a t    ya da   a l a-
            c a k  d a v a s ı    devam ederken «borçlunun, üçüncü kiĢilerle muva-
            zaalı iĢlemlerde (TBK. mad. 19) bulunarak, mallarını kaçırdığını» ileri
            sürerek açtığı davada haklı görülmesi halinde, mahkemece muvazaalı
            iĢlem  iptâl  edilip,  dava  konusu  taĢınmaz/sicile  kayıtlı  taĢınır  tekrar
            borçlu adına tescil edilmelidir. Burada, ĠĠK. mad. 277‟deki koĢulları
            yerine getirerek dava açmamıĢ olan davacıya -bu koĢulların yerine ge-
            tirilmesi  halinde  uygulanabilecek  olan-  ĠĠK.  mad.  283‟e  göre  «dava
            konusu  taĢınmaz/taĢınır  üzerinde  haciz  ve  satıĢ  isteyebilme  yetkisi»
            verilmemelidir...  Davacının  amacının,  «yaptığı/yapacağı  icra  takibi
            sonucunda alacağını tahsil etmek olanağına kavuĢmak» olması, dava-
            cının  istemi  doğrultusunda  TBK.  mad.  19‟e  göre  karar  verilmesine
            engel teĢkil etmemelidir. 544

                 Bugün -«muvazaa nedenine dayalı» tasarrufun iptali davaları da-
            hil-  tüm  «tasarrufun  iptali  davaları»  sonucunda  yerel  mahkemelerce
            verilen kararları temyizen inceleyen Yargıtay 17. Hukuk Dairesi de
            aynı görüĢte olup, «borçlu hakkında açtığı    t a z m i n a t   (a l a c a k)
            d a v a s ı   devam ederken, borçlunun kendisine ait taĢınmazı (taĢın-
            mazları),  alacaklılarından  mal  kaçırmak  amacıyla  baĢka  kiĢilere  sat-
            ması üzerine, alacaklı tarafından TBK.‟nun 19. maddesine dayanarak –
            aciz belgesi ibraz etmeden ve beĢ yıllık ĠĠK.‟nun 284. maddesindeki
            hak düĢürücü süre geçmiĢ bile olsa- „tapu iptali ve tescil davası‟ açıla-
            bileceğini» 545
                 d) «Nam-ı müstear» ile gizlenmiĢ iĢlemler hakkında iptâl da-
            vası açılabilir. 546
                 Sözlük anlamı «bir kiĢinin, sanat, edebiyat, ticaret hayatında yahut
            faaliyette bulunduğu herhangi bir iĢte, kimliğini gizlemek için seçtiği


            544   Bu konuda; Sayın M. H. SURLU‟nun HGK. 3.5.2000 T. 4-823/851 sayılı kararı
               altındaki “muhalefet Ģerhi”ne bknz.
            545   Bknz:  17.  HD.  28.03.2013  T.  6151/4361;  04.03.2013  T.  5918/2619  (www.
               e-uyar.com)
            546   Bu konuda ayrıntılı ve nitelikli bir inceleme için bknz: ERDÖNMEZ, G. Nam-ı
               Müstear ve Tasarrufun Ġptali Davaları (Bankalar Der. Aralık/2006, S: 59, s: 84
               vd.)

                                                                             109
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114