Page 97 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 97

nludlr,  bugün  yolladl,  ertesi  gijnü part]ye  oy vermediğinizi  hissettiği  zaman  yollamayabilir  en-
         di§esinı  içinizde  sürekli  tarlyarak.  Bu hep  böyle  işliyoİ anlamlnda  söylemiyorumı  ama  böyle
         biİ  mekanizmanın  Türkiye'de   çallştlğln],   AKP'nin  de bu  mekanizmaya  çok   uygun olduğunu  bi-
         liyoruz.  Bunun  yanlnda  himmet  kurumlan  araclllğlyla  5ürekli  yoksullara  sosyal  yardım.n,  sos,
         yal himmetin  desteklenmesini  AKP bir toplum  felsefesi  olarak  kabul eder.  Bu tür bir fikrj
         AKP'nin  Amerika  8iİleşik Devletleri'ndeki  karşlllğı  sayllabilecek  olan cumhuriyetçi  Parti  de
         ban2er  şekilde  savunur.  cumhuriyetçi  Parti  de aynü  şekilde  yüz yüre ilişkıleİ]e  sosyai  yardlm
         yepllmaslnln  daha  doğru  o|duğundan  sö2 eder, 8ütün  muhafazakarlar  sosyal  yardrmlann  bir
         ganel  hak  olarak  devlet  aratllüğlyla  değil,  yüz yüz€  ilişkilerle  yapllmannln  doğrır  olduğunu  sa,
         vunur;  çünkü  o  yü: yüre  ilj§kiler  o hakkln  in5anlar  tarafündan  bir evrensel  hak  olarak  al9llan,
         masl  yerine,  "zol  duruma  düştüm,  şimdi  allyorum  bunu ama  bunu  alamayabilirim"  endişesini
         5ağlaman  açrslndan  yararlldlr.

         Laiklik konusundaki  sorunuza  çok  klsa  bir  yanlt  vereceğim,  Laikliğin  dinsiı]ik  olduğu  ifüancl,
         nln  bazl Müslüman  çevrel€rde   ı925'ten  bu yana  devam  eden  bir tutum  olduğunu  aşağl  yukan
         biliyoluz,  Daha  doğrusu  hilafetin  kaldlnlmaslyla  1928  alaslndaki  dönemde,  bu konu ciddi  bi-
         çimde  tartlşllmlş!r.  Türkiye'de  laikiiğin  ne olduğu  Ve ne olmasl  gerektiği  konü]sunda  kuruluş-
         tan  kaynaklanan  biİ aksaklık  mevcuttur.  Laiklik  normal  koşullaİda  devletin tüm dinlere  eşit
         mesafede  durmasl  ve dinle  ilgili alanlarda söyleyecek  sö:ünün o]mamasldlr,  Dini  Vecibelerinj
         yerine getirm€leri  için insanlara  yardım  edebilir  devleÇ ama bir sö2ü olamaz,  dinin  nasll  uy,
         gırlanmasl  gerektiğinj  söyleyemsz.  Üçüncüsü,  siyasal  alanda  özellikle  kamu hizmeti  alanlnda
         din bir açlk ajdiyet  o]gus!  olamaz;  çünkü   eğer bil öğr€tmen,  doktor,  polis memuru  veya  bir
         yarglç  kendini herhangi  bil dinin, dinsel kimliğin  açık  sahibi olarak  gösterirse/  ben eğer o din-
         den  veya  o m€zhepten  değilsem  -o  öyle davranmasa  bilF  onun karşlslnda  k€ndimi  her  an hak-
         szlğa  uğramak  ihtimali  olan bir kişi olarak  görürüm.  Kamu hizmetinin  tarafslz  lğl, kamu
         hiımeti  Ver€nlerin  dinsiı  olduğı] anlamına  9elmez;  ancak  kamu  hizmeliverenleİin  dini  kimlik-
         lerini  hizmet  süraslnda  kesinlikle  ortaya  çlkarmamasü   ger€kir.  8u üç koşuldan  birj Tarkiye'd€
         mavcut  değildir.  Türkiye'de  devlet,  bütün  vatandaşlann  bütün  dinlerine  eşit mesafede  durma
         maktadlr,  sünni,  Hanefi  mezhebindeki  vatandaşlaİın  dini  bir  devl€t  hizmeti  olarak  al9llana,
         bilmekte,  bun!n dışündakiler  için  i5e en iyi ihtimalle  "BıJ onlann  kendilerinin  bileceği  iştir"
         denilebilmektediİ.  zaten laiklik  anlayışl  burada  çökmeye  başllyor.  Alevilerle  ıl9ili  o|duğu  gibi
         Hıristiyanlar,  Yahudiler  Ve diğel  din va m€zheplerle  ilgili ciddi bir sorunla  karşılaş  yoruz.

         ik. sene öncesine  kadar Tüİkiye'de  Diyanet işleri  8aşkanllğl  camilerin  elektrik  ve su  paraları-
         nl karşllardl,  ama  kiliselerle  ilgili elini  c€bine  atmazdl.  Geçtiğ;miz  seneden itibaren,  Diyanet
         jşleri  Başkanllğl  kili5€lerin  de su paralarınl  karşllamaya  başlamüş;  uyqulamanln  ba§ladlğln
         dan  tam olarak  .min değilim  ama  bğyle bir konu  gündeme   9irmiştir.  cem  evleriyle  llgili de  yi-
         ne küçuk  adlmtar  atllmaya  başlanmaktadlr.  Asllnda  işin  doğrusu devletin  bi/ 0iyanet  işleri
         Başkanllğı  kurumunun  olmamas  dlr.

         Türkiye'deki  sünni-Han€fi  çoğunluğun   da ciddi  bir sorunu vardlr;  çünkü   bu  çoğunluk,  tüm
         yuttarann  verdiği  Vergiden  finanse  edilen  Diyan€t  işleıi Başkanllğl'n  n sunduğu  din hizmeti
         ka§llığlnda  bu din hizmetini  almayanlarln  ödediği  vergileİle  de ciddi  bir  rant  sağlamakıadlİ.
         Allvil€rin  verdiği,  dinle  hiç alakasl  oımayan  insanların  verdiği  Ve§ıler,  sünni,Hanefi  oltJp  da
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102