Page 92 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 92
ya baranmlştür. Asllnda baİo başkanlmlz da diğer arkadaşlanmlz da konuşmalannda bahs€t,
tiler: 196ı Anayasas"nln 48.,naddes,, Çok açlt bi. )e<iIde lnsan HakIan FVrense, Beyanna.
mesj'nin yirmi ıkinci maddesini olduğu gibı tekrar ederek "Her insanln sosyal güVenljk hakkl
vardlr" kesinliğinde bu hakkl anayasal bir hak haline getirmiş durumdadlr. Keza 1982 Ana-
yasasl da yanllmlyorsam altmlİncl maddesinde yine her insanın, her Vatandaşün sosyal güven,
lik hakkl olduğunu ve devletin bunu güvenc€ altina almakla, ilgili teşkilatl kurmakla yükümlü
bulunduğunu ifade ederek 5ınln biraz daha slnlnnl genişletir, Bir sonraki madde d€ sosyal h]z_
metlerj Ve sosyalyardlmü da kapsam altlna alarak €n azından kağüt üzerinde sosyal güyenlik,
sosyalyardlm, sosyal hi2metler alanında bil genişlikten söz eder.
1982 Anayasasünln aİdlndan yirmi beş yllllk süreçte 9örmüş olduğumuz şey, bu haklarln top-
lumsal mücadelel€İ yoluyla §avunulmaslna ilişkin kurumsal yaplnln oluşturulmaslnln ve bu
doğrultudaki mücadelenin son derece öneml] olduğudur. Şimdi 80 sonras nda ikinci vurgula_
mak jstediğim şey, yani bizim anayasaya boyle bır kayt almaml, tek başlna yet€İli olmuyor,
pratjk uygulamaya yönelik düşünmemi2 gerekiyor, kurumsal pratik olarak düşünmemiz gere,
kiyor demek i5tiyorum.
sosyal devletin, sosyal politikalann,sosyal güvenliğin talihine baktlğlmlz zaman dünya ölçe_
ğinde ve Türk;ye'd€ 1945't€n sonra bu kUrumsallaşmaıın yayglnlaşmaya başladlğlnı 9örüyo_
ruz. Ti.]rkiye'de de Emeklj sandlğl, sosyal sigortalar Kuİ!mu, Bağ,Kur ve benzeri sosyal h]z-
metler kurumlarlnln tamaml 1940'll yıllarln sonunda, 50'li ve 60'lü ylllarda oluşmaya başlar.
l980'den itibalen ve özellikle günümüzdeki sosyal güvenlik sistemiyle ilgili reform paketeri
çeıçevesinde bu İurumsal yapınln ve pratiğin topyeknn değiştirilmeye baradlğln1 96rüyoruz.
ı961 ve ı982 Anayasaslndaki sosyal devlet zihniyeti yerin€, üç ayakll yeni bir sistemle karşl
karşıyaylz, BU üç ayakian birincisi, devletin sosyal güvenliİ kurumlainl ve uygulamalarl.ıl as_
gariye indilerek devam ettirmek Ve maliyeti mümkün olduğu kadar azaltmaktlr. ikinci ayak,
bıreys€l emeklilik fonlan ve özel sağllk sigortalan aracıllğlyla asllnda kamıJnun bu alanda
yapmlş olduğu harcamalara biİ tamamlaylcı ıJnsur/ bir pıyasa unsuru eklemeye çallşmaktır.
Benim en fazla üz€rinde durmak ist€dığim üçüncü nokta ise/ sosyal yardım, ı990'll ylllardan
itibaren Türkiy€/de sosyal yardlm alanında hükümetlerin halcamalaİında Ve Valilikleldeki bi_
rimler büny€sinde çe§itli yardlm bütçeleri çerçevesinde ciddi bir artlş söz konusudur. 8unun
anlaml asllnda d€vletin bir yandan formej bir 5osyal güvenlik pratiğ;ni azaltarak devam etti_
rirk€n, bir yandan buradaki pratiklerj piyasaya, özel s€ldör kurum|anna d€vİetmesidir. Esas
olarak toplumun g€n;ş kesimlerı, yani bir iş imkanlna sahip olmayan, memı]r Ve jşçi Ve sendi_
kall olmayan geniş kesimleİini bir risk faktöd olarak qörüp bu risk fakiörünü sosyal patlama-
ya dönüştürm€y€cek doğrultırda, asgari geçim ödentileri veya birtaklm yardlmlar yoluyla bir
supap oluşturmak üz€İe bir sosyal politikanln kurumsallaşmaya ba§ladlğınl görüyoruz 90'll
ylllardan itibaren, Bunun son derec€ ön€mli olduğlnü] düşünüyorum. Sosyal devlet özelliği za_
ten kağıt üz€rinde kalmlş durumdadlr ve sosya{ devlet uygulamasl esas itibariyle sosyal riski
azaltma uygulamalarl şeklıne bürandürülmeye başlanmlştlr. Böylesi bir süreç içinde/ uluslara_
rasl rekabetin ön planda olduğU piyasa koşullarlnda, sosyal harcamalar bir anayasal hak değil
daha çok bir maliy€t unsuru olarak algllanmaya başlanmlştır; yani sosyal haklal arttlkça üre_
tim maliyeti artmaya baştar ve bU, uluslararan ekonomi koşUllannda s.rmaye k€simince p€k