Page 91 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 91
saklarlnln ve grev erteleme uygulamalannln boyutlanna baktlğ|mlzda grev hakk.nln fıilen kul-
lanllamaİ olduğunu görüyoruz. Grev yapmak bu anayasa hükümleri çeİçevesinde deveye hen
dak atlatmaktan zordur ve bugüne kadar hiçbir send]ka yasal 9rev uygulamaslyla ciddi haklaİ
elde etmiş değildir. Bunun yerine fiilj direniş ve eylemler ön plana çlkmaktadlr.
Bu kadar karamsaİllktan sonra şunu söyleyeyim: Bütün bu anlattlklanml bir kalemde 5ilecek
çok önemli bir anayasa hükmü vard]r. Asllnda anayasanln ö2ellikle insan haklan ve sosyal
haklara ilişkin yasaklarlnln tİrnü geçeİsizdir. Anayasanln 90. madd€sine 2004 ylllnda A8
uyum 5ür€ci ç€rçevesınde bir cümle eklenmiştir kT bu, hem insan haklan, hem sosyal haklar
açl5lndan ve tabii hukuksal açldan hayati biİ cümlediİ: "tlsulüne göre onaylanmlş uluslararasl
insan haklar sözleşmeleri ile ulDsal yasa]ar araslnda bir çatlşma, çelişki olursa ulırslararasl
sözleşmelef geçerlidir." Çok açlk bir hğkümdür bu ve Türkiye cumhuriyeti tarafırıdan usulüne
9ore o.üaylanmlş ulunararas, in5an haklar sözleşmeleri, üJluslararasl Çalşma Örgutil sözleş-
m.{eri, 8irleşmiş Milletler 5özleşmeleri, Avrupa Kons.yi sözleşm€leri ve benzeri dü2en|emele
rin yasama, yürütme ve yar9] tarafrndan dikkate alınmaslnln zorunlu olduğu anlamlna gelir.
Hayati bir nokta olduğu jçin a]tlnl bir kez daha çizmek istiyorum. Türkiy€'de sorun §udur:
Anayasanln 90, maddesinin kullarıllmasl ve zorlanması konusunda toplumsal örgütler V€ ran-
dikal 6rgütler yeterince ihtilaf çlkarmamakıadlr. ikinc]si, Türkiye'nin huk!k sistemj/ yarglçla/
ulıJslararasü sözleşmelerin ya da uluslararasl içtihat]ann iç hukukta uygulanmasl konusunda
i5teksiz davranmaktadır. 8u isteksjzlik de ancak bu konudaki hukuksal yollar zorlanaİak aşl-
labiliİ. Bir yandan anarasanın hükümlerinde çok sayıda engel olduğu görülmektedir; ancak
aynl anayasanln başka hükümleri de bı] engelleri ortadan kaldlracak geniş bjr iinkan yaratır-
8u noktada hukuki alanda hem ihtilaf çrkararak, hem de top]umsal bir duyarlrllk yaratarak
anayasanln ve anayasaya bağll olarak çlkaıları yasalann bazl hükümlerinin işlemeı hale g€ti-
rilmesinin olanağlnün eskisin€ 9öre çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Bu imkanln kırlla,
nülmaslnl özellikle hukuksal mücadele açlslndan önemsiyorum, elbette üzerinde 25 yll g€çen
darbe anayasaslyerine bjreysel, siyasalVe sosyai boyutlanyla bir bütün olarak insan haklarlna
dayall demokratik bir anayasa yapllma§lnln temel mesele olduğunu unutmadan.
ıtrdir oıb.k
Benim uzmanl]k alanlm daha çok sosyal politikalann tarıhine ili§kinj daha çok t9. yüzyıl ve
bir miktar da 20, yüzyl1 çalüşmlş durumdayım; fakat konunun güncelliği, politik olması ve acı
liyeti sebebiyle belli bir miktarda qüncel boyutlanna da zaman aylrdlm.
l961 Anayasasl'ndan bu yana klrk altl yll, 1982 Anayasasl'ndan bı] yana da çeyrek arr 9e9-
mlşt;r, Doğal olarak lstesek de i5ıemeset de tarih konuşmut olacaill. Ahmet in5€l'in blraktlğl
yerden olayın bazl aynnnll noktalanna t€mas €d€ceğım. Theatcher'ln 1980 yıllnda söylemış
yoktur"
olduğu, tarihe geçmiş "Artlk sosyal diye bir şey şeklinde tercüme edilebilecek cümlesi
biİ ddnum nolğsln 'şaret eder, Birçol Avlupa ulke5inde, ke|a Ö?al',a birlikte Tur(iye'de de
sosyal d€vlet anlaylşlnın pratik Uyqulamalarda bir kenala atllmaya başlandlğl kritjk bir dö-
nüm noktaıdlr bu. Bu anlayl§ l990'ıl ylllar sonraslnda, ö2ellikle Ak Parti döneminde, libeİal
polirikalarla birlikt€ iyic€ yerleşmeye, kurumsallaşmaya ve toplum tarafından da kanıksanma-