Page 62 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 62
nulan biz y€nl bir anayasa oluştururk€n narl çözeceğiz? lJsıJl açlslndan kendisi bize ne tür
bilgiler verebilir acaba?
8i, kaftllnal
Ünlü yazaİ 8alzac'ln da dediği gibi, halk arasında, öZellikle bizim bölgemizde yayqlnlaşan bir
görüş var ki, "Kanun, küçük sin.kleİin yakalandlğl, bİyük sıneklerin delip geçtiği bil ağ gib]
dir." Bıraz önc€ 0ktay Uygun da AvrıJpa'daki örneklerle karşl|aştlrdlğlmlzda anayasamı2ln
hemen hem€n aynl olduğunu, fakat işl€mediğjni söyledi. Bu, bi2im yaİglml2ln bağlmslz oldu
ğunu mu göst€riyor ya da hangi kurumlar çallşmlyor ki, anayasada geçerli olan hükümler Va-
tandaŞlara işlemiyor?
8iı ıaıll|ncl
12 Eylül askeri r€jimanin en büyük mağdurlannün genelde Küdl€İ, özeld€ de Diyarbaklr halkı
olmasl sebebiyle bu tartlşmalaİın Diyarbaklr'dan başlatllmasında, Türkiye'de yeni bJr anayasa
süİeciyle ilgili olarak Diyarbaklrlllann qörüş beyan et nel€rinin hakikat€n katlllmcı, analitik
bjr anayasa içjn çok önemıi olduğunu düşünüyorum.
Hel üç hocam,.l da zevkIe izledim. Örellikle temel insan ha*larl kon!lannda 2aten hiçbir 5o
run yoİ; kendilerı de işaret blyurdular ki, şu anda şikayet €ttjğimiz Türkiye anayasas nln da
-başlanglç i]kelerini çlkaİırsak- özellikle hak ve öz9ürlüklere ilişkin o]arak uluslararasl sö2-
le§meler hukukuyla çok da ters düşen bir taraf| yoktur. sorun, uygulama ve esas olarak da pa
radigma alanlndadlr. Ne yazlk ki bu yeni bir anayasa sürecinde buna pek değinilmiyor; yani
yeni bir anayasanln hangi paradigmayla, hangi toplıJmsal sö2leşme dinamikIeriyle yapılacağ
hlsusu hiç irdelenmiyor. Bana göre bu bir eksikliktir-
siz kanunla bir €tnisite, bir kavim, bir ulus yaratyorsunuz... 8öyle bir şey olmaz. Bu bilime,
doğaya, ahlaka, insana ayklndlr. Hel üç hocaml: klsmen de olsa anayasanln yaplllşlyla ilgili
olara, toplumun sosyolojik, etnik, kültİrel farklüllklanİın irdelenm.sine işaret ettiler. 8izim
açlmızdan bütün dünya blzim coğrafyamlz; l\rezopotamya, Kürdistan.., Bütün toplumlar çok
tabii olarak kültürel, sosyolojjk/ etnik açldan, inançlarü açlslndan çoğuicu olur ve bunu bir
ıenginlik olarak aı9llafiak gerekir. Türkiye çokullslu, çokkültürlü, çoketnisiteli, çokdüşünceli,
çokdinli, çokmezhepli bir toplumdur; fakat bunlar içeri5inde ömeğin Alevilik sorunu hakikaten
bir mezhep, bır ayn din sorunu muduİ, yoksa sünni mezhebinin hakimiyeti veya aynmclllğl
meselesi midir? Türban sorunu, hakikaten tartlşlldlğ] gibi bir po|itik sjmge mes!lesi midir,
yoksa kllık klyafet Veya inanç öı9üllüğüyle alaka]l bir değer midir? 8unlar konuşulur, tartşl
llr. Fakat hukukçular, bilim adamlan, insan haklarr savunuculan gibi insanlar o|arak Kün
me§.lesini, Kürdi§tan mesele§ini görme2likten 9elerek Türkiye'de yeni bir anayasayl, Türki-
ye'nin demokratikleşmesini nasll konuşabiliriz? Y rmi milyondan fazla nİfusa sahip olduğun!
varsaydlğlmlz bu milletin mes€le9i, tarihin en derinliklerine kadar giden bir me§eledil. Halen
bu mücadeleyi yürüten, bedel ödeyen bu insanlar Türkiye'nin de en çok başlnl ağİtan, hatta
dünyada sorunsallaşan bir gündeme oturmaktadlr. BıJ konuyu irdelemeden, buna atlfta bulun-
madan, bunu görmezljkt€n geldığimiz sürece, klasik haklaİ tem€|ind€ yanj çağ ötesi bir ana