Page 147 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 147
siYiHik va Anaraar
"siYil anayasa" kavıaml, anayasa teorjsinin yerl€şik kategorilerinden biri sayılmaz; ama te_
orinin ve anayasaclllk tarihinin bu kavrama yabancl olduğu da söylen€mez.t Franslz Devri_
mi'nin ardlndan ı2 Ha2iran l790/da kabul ediİen biİ "yasama tasaİrufu'', ''RıJhban slnlflnın
sivil Anayasasl" (constitution civi|e du cl€196) adınl taşlyordu. 8u tasarrufla İuhban slnıfı
imtiyazlaİndan arlndlrıllyor ve "sivil otorite"ye tabi klllnıyordu.
"SiVil anayasa" kavraml Avrupa Anayasasl etrafındaki tartlşmalarda da gündeme geldi. Al_
man banş hareketı ıaraflndan Mart 2004'te düzenlenen qeniş katlllmll konferans, siviJ Avru,
pa Anayasasl başllğlnl laşlyoldu. Konferansta, Avrupa Anayasasl Taslağl'nrn, AB'yi milita_
ristl.ştirecek, askeli olanln siVi] olan üzerindeki hakimiyet]ni pekiştjrecek hükümler içerdiğj
belirtilmiş ve buna karşl Avrupa Anayasasl'nün sivilleştirilmesi yönünde bir kampanya başla,
tılmasl kararlaştlrılmlştl.
"sivıl anayasa" kavramı, son y llalda ulusal slnlrlann ötesine gönderme yapan bir düzenleme
idealinin temellerinden biri olarak "kü.esel sivil anayasa'/ ş€klinde karşlmlza çıklyor, \1Kür€-
5el sivil anayasa'/yla, dünya toplumunun çeşitli alt sistemlerinin, devletler veya devletlerce
oluşturıJlmuş uluslaralasl kurumlar dlşlndaki aktörler taraflndan düzenlenmesine daiİ imkan-
lar kastediliyor. 8u anlamda sivil anayasanln/ anayasa teorisindeki yerleşik kabulün aksine,
anayasayl devlet merkezli olmaktan çlkaran bir kavramlaştlrma olduğu belirtiliyor.2
Dünya tarihınin ç.şıtli evrelerinde zlhul ediş şeklinden ve bağlam.ndan hareketle, sivil anaya-
sanın İç temel öıelljği tespit edilğbilir: imtiyazların tasfiyesi, antimilitarlzm ve devlet meİkez_
li olmama. 8aşka bir deyişle, taİıhsrl birikime bakarak ve biraz da basiİeştirerek, bir anaya-
sanln "sivil" olabilmesi için imtiyazlara dayaIl bir sistemi dlşlamasl, m;ljtarist olmarnasl ve
devlati eksen almamasl geİektiği sonucu çlkanlabiljr.
Bu özellikler bir anayasanln içeriİ itibaİiyle sivilliğini belirlemek baklmlndan büyük değer ta-
!lrlaİ/ ama anayasanün yaplm süİeci hakklnda fazla bir şey söylemezler. oysa anayasanln ya-
plm sürecinin niteliği, sivil anaya§a kavramlnln ülkemizdeki kUllanlmlnln kurucu bjleşenlerin-
den birini, yani Vazgeçjlmez unsurunu oluşt!rur.
"sivil" s6zcüğünün, ülk.mizdekı anayasa ta,ll§malarl bağ amlnda öncelikle "askeri olan"a
karşlt]lğı ifade ettiği aglktür, Gerç€kten d€, hem qünlük dilde hem de batta Türk Dil Kuru-
mu/nun genel sözlüğü olmak üzere Türkçe sözlükleİin hemen hepsind€ "sivil" sözcüğü olum-
sı]r anlamda, yani '^ne olmadlğl" yönünde tanlmlanlr. Buna gör€, "sivıl, askeri olmayan"dlr.
Bu durumda, "siVil anayasa"ya da "ask€İi olmayan anayasa/'d€memiz gerekir.
ilk baklşta bjraz tuhaf gelen bu tanımlama/ Tarkiye'nin tarihsel ve siyasal gelçekliği merce-
ğind€n baklldlğlnda hiç dt anlamsüz görünmüyor. zira, cumhuriyet tarihinin bütün anayasala-
nnln doğrudan asker taİaflndan veya ask€rin mltlak kontrolü altlnda yapıld,ğı Türkiye'de sj-
ı 0! b.r!l .ül,.d.ıi açı]ıd1.1 ilin bk, ıiilüıir sandr (2ooı:'fu@n,i siyill]ğiF ıi.toıuğu", 6rfu.' ll!ı!& ry,
2 cğit. T.Jİar (200r]: 'Gloö.l. zivilEna$nç.: All.fuiifi lu, staaEıdn.i.rt n V.rfı9.g.th.oli." , zciB.hln hj?
4rl'^l!ign., ğlhnlllclr İ$hl rd vılkueh\ 6a, 1 16l.