Page 117 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 117
tüİlere yabanc] olarak inşa edilen bir anlay]ş doğuİıJr. oysaki yerelin savunulmasl özgür/ yurt-
taş merk€zli anlayışl tam anlamlyla karşllayaraİ "farkllllklar zemininde birlik" ilkesini haya,
ta geçirir,
xiittİı|Er r. Di|
Kültürler içerisinde yaşayan insan, dil ile düşünür ve düşündüklerini yine dil ile ifad€ eder. Bu
anlamda dil, insanln temel sembolüdür. o kadar ki, diğer tüm sembol sistemleri sadece dil
araclllğlyla yorumlanabilir.
Di1.|e ifadesinin bürlmaya herhangi bir n€snenin bir anlama sahip olmasl da mümkün d€ğildir,
oil, kelimenin tam anlamlyla beş.ridir Ve beşeri olduğu kadar da taİihi bir fenomendir; bir
olu9 dayanlr, insan oüşüncesinln ve eylemle.in tüm anlamlannl barlndlr,r, ]nsanlarln anlam
dünyalarünln slnlrlarü ayni zamanda dillerini d6 snlrlandırr, Basit bir il€tişim aracl olarak
değ€rlendirilmemesi gereken dil, aksine varllğın tüm anlamlannl bar T dlır; dil olmakslu ln in,
sandan söz €tmek mÜmkün değildir,
Yön.timler yurttaş odaklı olarak faal;yet gösterirk€n, insanlann kullandrklar dilin o insanla-
rln fianevi dünyalarlnl meydana getirdiğini bilincine varmalldırlar, Dil, yurttaş ile yönetlm
alasünda dülüncenin basit bir araclna dönüştürülemez; dil var olandlr, yok kabul edilemez, ın-
sanların düşünce, duyqır, beklenti ve tasanmlann söılü veya yazlll olarak ifade etmek jçin kul,
ıand klarl b;llj ses, söz yada i3retler sistemi anlamlnda dıl, kendin€ özgü yasalar içinde ya§a-
yan, geliş€n canlü bir varllk olaİak kültürel bütünlerin en önemli değ€rlerindendir, Bu nedenle
;ünl;ü; demokratik toplumlal,nln çoğu dil konusı]nda hassasiyetlerin] teorik ve pratik yöne,
tim sist€mlerine yansltmlşlardlr.
sonuç Ya Önari|a.
ulus devletin tekçi mantlğl, ulus devletin kurulma aşamaslndaki kültüreI çeşitliliği yok say-
mlştlr. Hedefi biriik sağlamak olan ulls d€vletlerin dil, din, mezhep gibi kültür€l çeşitlilik ya,
ratanalanlardabellibirhomojenliği5ağlamltbirulusformuinşaetmeye9ereksinimivardlr.
8u glreksinim, ulus kurululken çizilen sünırlal içinde bulunan farkll kültürel toplUlıJklar için,
den egemen olanın asıi un§ur kabul edilmesi ve diğerleİinin onun kültürüine tabi klllnmasl 50-
nucunudoğulmuştur.Ulusdevletinmevclrtyaplslyla,içindebarlndırdlğıfarkllyaşambiçimle'
rini eşit olarak bir arada tutmaslnln mümkün olmadlğl görülmektedir,
Türk ye ylllaldan beri bu 5lnlrlar içinde yaşayan herkesi tek tipleıiren ("herkes Türk'tür") bir
politlkaLnimsemilir. Bu durum çokkİltürlülük anlaylşlna ters dğşerken, inkar eden v€ asl-
.iıa.von" uti trtun a.rpot bir anlaylşa t,kabğl eder, oysa kültürel çe§itlilik ay,l 2amanda,
braf;ra yarayacak bir kültürel diyaloğun Ve toplumsal banşln da önünü açarak, şiddete da
voı, anıay,şıa;,n reddini sağlar, Türkjye'de "cıjmhuriyet"in ilan edildiği tarjhten itibaren
lrırı< raritı r.zi" Ve "Güneş Dil Teorisi" temelinde faİkllllklann reddedilme5ini kabul eden
an;ylş, kültir ve kimlik politikalarünl en bariz biçimde 1982 Anayasasl'nda devam eüirmiş-
tir. iü;k etnik kimllğindan olan ya da olmayan herkesi "Türk" olarak nitelendirmek t€melinde
ö2etl.nebilecekanlayış,Tüfkiye,deTüİkçe,Kürtç€,Abhazca,Arapça,Arnavutça,ç€rkezce,
Ermenice, Gürcüce, K;tice, Lazca, Pomakça, Rumca, süryanice, Tatarca, ibranice gibi dille-