Page 115 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 115

hayır.   Çünkü,   görünen  odur ki, 1961  Anayasasl'nln  Türklüğü  gösteren  maddesi  kararslzllktan
        kDrtanlmlş  olmakla  birlikte,  Türklük  kategorısine  dair  gen€l  kararslzllk  1961  V€  l982  anaya_
        salannda  tümüyle  a$lmlş  d€ğjldir,  l96l Anayasa§ı'nln  54. ve l982  Anayasasl'nın  66.  mad_
        deleİinde  Türklİk  ve vatandaşllİ  özdeş  kıllnmlş  olmakla  binikte,  bu ikisi  arasındaki  açlyl  mu_
        hafaza  ede.  bir ruh her i\;  anayasayl  da koşullandlrmaya  devam etmişiir.

        Devleti ve  vatanda§ı  tanımlarken  kullanllan  terminolojid€ki  "kararslzllklar",  Türklük  V€  va-
        tandaşlük  araslndaki  mesafenin  her iki  anayasada  da  muhafaza  €djldiğjni  göstermektedir.  Bir-
        kaç örnek  vermek  gerekirse,  196ı  Anayasasl'nln  ilk maddesidevletiTürkiy€  devleti  ve Türki-
        ye  cılmhuriyeti  olarak  tanlmlarken,  başka  pek  çok  madde  Tülk  devleti  leriminı  kullanmakta-
        dlr.  Keza, yurtta§ln  hak  Ve yükümlülüklerini  tanlmlayan  maddel€rin  p€k   çoğu  "h€rkes"   ya  da
        "vağndaşlar"  ibaresini  kullanlİken,  kamu hi.metine  girme  Ve milletvekıli  seçilm€  haklarlnl
        düzenleyen  maddeler bir anda  "her  Türk" ibar€sini  kullanmaya  başlamaktadlr.  1982  Anaya-
        sasl da benzeriteİminolojik  tutarslzllklardan  muaf  değildir.  Bu anayasanln  da bjrçok  maddesi
        "herkes"   ]baresinj  kullanırken,  kımi  maddelerde  "Vatandaşlar"   (madde  59 Ve 62),  başka
        maddelerde  ise  "h€r   Türk"  (madde  70 ve 72)  ibaresi  kullanllmaktadlr,
        Tüm  bu  örnekler,  Tüİklüğüfl  tarifine  dair kararslu bir  ruhun hem 196ı hem  de ı982 anayasa
        maddeleİi  araslnda  qezinmeye  devam  ettiğini  gösterm€ktedir.oolaylnyla,   hem aynmclllğln
        hem asimilasyonun  hukuki  r€feranslan  klsm€n  de olsa  ytrjnde  durmaktadür,  Nitekim,  88,
        maddeyle   jn§a  edilen  bu anlayış  sebebiyledir  kı, Yargltay ı971, ı974 Ve l975  ylllarlnda  ülke-
        nin  9ayrimİslim  yurtlaşlanna  atfen  Türk olmayanlaİ  ya  da  yabancllar  gibi  ibareleri  kullana,
        bilmiştir.17

        Bugün  günümürün  büyüİ soİusu  şudur:  Ülkede kayda  değer bir nüfus ofuşturan  Ve Türklük  n,
        nlrlarl  içerisinde  girmemeye  kararlı  görünen  bir kl5lm I\rüslüman  da  (Kürtler)  bir zamanlar
        gayr  mü5limlerin  algılanmış  olduğu  qibi,  Kanuni  Esasi Türkü  ya  da sözde  vatanda§  olarak  al-

        gllanaaak  mıdlr?

        Abüdl.h 0.nirb.ş
        Çokdt|lilik  tığlnd.  B.l.dir.cili}  t. Y.İ.l Yö..tlml.r

         D.n.k  ..i t.  Çokkültüİlİlaİ
         Yaşadığlmlz  tarihsel  kesit itibariyls  toplumsal  ya9mln  v€  düşünce  biçimleİinin  köklü bir deği,

         §im  geçirmekte  olduğu konusunda  yaygln  bir konsensüs  bulunmaktadlr,  18,  yüzylldan  itibaren
         geliş€n  modernite  pİojesi  değerler  skalannln  tümİ  çerçevesinde   sorgulanmakta,  aydlnlanma
         fel§€f€sjnden   klasik  pozitivist  anlaylşa  d€ğin  p€k   çok  unsuru  eleştiriye  tabj  tutulmaktadır,
         Franslz  Devrimi  ile s€mbolleşen  ulu5  devletleri  dünyasl,  insanllğün  realit€si  karşlsında  sınlrla-
         rınl  kayb€d€rken,   sanayi  toplumundan  "bitgi  toplumu"na  geçildiği  lsraİla  vurgulanmakü,  bu
         yapl bu denli  köklü değişjmlel  silsilesi  çerç€vesinde   yeniden  ortaya  çlkmaktadlr,   Zira  demok_
         rasi,  toplumsal  gerçekliğin  sjyasal  alana  yansımaslnl  realite  bağlamlnda  en  uygun  şartlarda
         5ağlayan  sistem  olduğunu  kanltlamlştlr,


         ı7 0.n, re.  s. r0o,ro4,
                                                                                  rr3
   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120