Page 83 - Menfi Tespit
P. 83

İCRA TAKİBİNDEN ÖNCE AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
            mayıp, sadece «ciro eden hak sahibinin temsilcisi» durumunda oldu-
            ğundan, -az önce belirtilen «temlik» ya da «rehin» cirosundaki duru-
            mun aksine- borçlu; «tahsil cirosu» ile senedi elinde bulunduran hâmile
            karĢı sahip olduğu  kiĢisel def ileri bu kiĢiye  karĢı ileri süremez.  Bu
            hâmile karĢı ancak, her senette ileri sürülebilen -yukarıda örneklerini
            verdiğimiz-  «senedin  hükümsüzlüğüne  iliĢkin»  ve  «senet  metninden
            anlaĢılabilen» def‟iler ile «tahsil cirosunu yapmıĢ olan cirantaya karĢı
            sahip olduğu kiĢisel def‟ileri» 475   ileri sürebilir.
                 Tahsil cirosuyla senedi elinde bulunduran kişi, senedi kendisine
            ciro eden hak sahibinin  temsilcisi durumunda olduğundan, böyle bir
            senet hakkında borçlu tarafından açılacak «olumsuz tespit davası»nda,
            «tahsil  cirosuyla  senedi  elinde  bulunduran  hâmilin»  davalı  olarak

            gösterilmemesi gerekir. 476 477   Sadece, senedi tahsil cirosuyla devreden
            hak sahibi hakkında açılacak olan davada alınacak karar, onun temsil-
            cisi  durumundaki  -tahsil  cirosuyla  senedin  hâmili  durumuna  gelmiĢ
            olan- kiĢiyi de bağlayacaktır.

                 Yargıtay, önceleri 478   bir «olumsuz tespit davası» niteliğinde bu-
            lunan sahtelik davası‟nın -«sahtelik iddiasının herkese karĢı ileri sürü-
            lebileceği» gerekçesiyle- hem «tahsil cirosu yapan ciranta» ve hem de
            «senet hâmili olan banka» hakkında açılabileceğini kabul etmekteyken,
            sonraki içtihatlarında 479  «sahtelik iddiası, herkese karĢı ileri sürülebilir
            ise  de,  tahsil  cirosu  ile  senedi  elinde  bulunduran  banka,  vekil  duru-
            munda olduğundan, asilden daha fazla bir yetkiye sahip olamaz. Asıl
            -tahsil cirosu yapan- aleyhine alınacak hüküm, onun adına hareket eden
            vekili  de  bağlayacağından,  banka  hakkında  açılan  davanın  husumet
            yönünden reddi gerekir» Ģeklindeki gerekçe ile -kanımızca da doğru
            olarak- «olumsuz tespit davası»nın sadece, «tahsil cirosu yapan alacaklı
            hakkında» açılması gerektiğini belirtmiĢtir.
                 B- Eğer alacak, kambiyo senedi niteliğini taĢımayan bir belgede
            -örneğin; âdi bir senette, 480  bir ilâmda vb.- yer almıĢsa borçlu, bu bel-
            gedeki  alacağın  gerçekte  borçlusu  olmadığını  -örneğin;  «borcunu


            475   Bknz: 11. HD. 6.12.1990 T. 4516/7846 (www.e-uyar.com)
            476   KURU, B. age. C: 1, s: 491 – KURU, B. El Kitabı, s: 364 – MUġUL, T. age. s:
                82 – TÜRK, A. age. s: 220 – ERDOĞAN, H. age. s: 34
            477   Bknz:  19.  HD.  7.4.2004  t.  6579/3992;  22.4.1994  T.  4137/4119  (www.
                e-uyar.com)
            478   Bknz: TD. 23.3.1971 T. 1075/2452 (www.e-uyar.com)
            479   Bknz:  19.  HD.  6.12.1993  T.  8319/4038;  5.4.1983  T.  1835/1712  (www.
                e-uyar.com)
            480   Bknz:  11.  HD.  30.11.1987  T.  4116/6653;  27.1.1987  T.  6658/304  (www.
                e-uyar.com)

                                                                              83
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88