Page 105 - Menfi Tespit
P. 105

İCRA TAKİBİNDEN ÖNCE AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
                 Henüz kesin bir çözüme kavuĢmamıĢ olan diğer konu da; borç-
            lunun-«hata, hile, ikrah nedenine dayanarak ileri sürdüğü hükümsüz-
            lük  bildirimin  bir  üst  süre  ile  sınırlandırılmış  olup  olmadığı» 609 dır.
            BaĢka bir deyiĢle, borçlu imzaladığı belge ya da senetten dolayı hata,
            hile, ikrah nedeniyle alacaklıya bir borcu bulunmadığını en geç hangi
            tarihe kadar bildirebilir? Özellikle, borçlu hileyi (yani kandırıldığını)
            örneğin;  10-15  yıl  sonra  öğrense,  öğrendikten  itibaren  bir yıl  içinde
            «hile nedeniyle borçlu olmadığını» ileri sürebilir mi? Bir görüĢe gö-
            re; 610  TBK. mad. 39‟da yasa koyucu bilerek ve isteyerek bu konuda bir
            süre  öngörmemiĢ  olduğundan,  hileye  uğrayan  taraf  aradan  ne  kadar
            uzun bir süre geçmiĢ olursa olsun, hileyi öğrendiği tarihten itibaren bir
            yıl içinde olmak koĢulu ile, iptal isteminde bulunabilir. Buna karĢın
            diğer bir görüĢe göre, 611  hilenin en geç 10 yıl içinde öğrenilerek ileri
            sürülmesi gerekir. Hileye uğrayan taraf bu durumu, sözleĢmenin, bel-
            genin, senedin düzenlenmesinden 10 yıl geçtikten sonra öğrenirse, artık
            hile nedeniyle iptal isteminde bulunamaz. Yüksek mahkeme -çok eski
            tarihli- bir kararında 612   önce ikinci görüĢü benimsemiĢken, daha son-
            ra 613  birinci görüĢ doğrultusunda içtihatta bulunmuĢtur...
                 √ Satın aldığı mal ayıplı çıkan alıcının, satıcıya semen (satıĢ be-
            deli) olarak verdiği senetlerin iptali (senet tutarından borçlu olmadığı-
            nın tespiti) için satıcıya karĢı açacağı olumsuz tespit davasının;
                 a) Satılan taĢınır Ģeyin tesliminden itibaren; âdi  satıĢlarda  -yeni
            TBK‟ya göre- i k i    y ı l, ticari satıĢlarda da    i k i    y ı l    içinde açıl-
            ması gerekir (TBK. mad. 231/I; TTK. mad. 23/(1)).
                 Bu iki yıllık süre zamanaşımı süresi olup, hem «görünen (açık)»
            hem de «gizli» ayıplardan dolayı açılacak davalarda uygulanır. 614
                 Ayrıca, uygulamadaki önemi nedeniyle hemen belirtelim ki, satıcı,
            alıcıyı kandırmıĢsa yani satıcının olayda bir hilesi varsa, satıcı buradaki
            iki  yıllık  süreden  yararlanamaz.  Bu  durumda,  alıcıyı  kandıran  satıcı







            609   Ayrıntılı bilgi için bknz: FEYZĠOĞLU, F. age. s:177 vd.
            610   OĞUZMAN, K.  Bir Akdin Hile Sebebiyle Ġptali Azami Bir Müddetle Tahdit
                EdilmiĢ midir? (ĠBD. 1953, C:XXVII, S:4-5, s:177 vd.)
            611   TEKĠNAY,  S.  S./AKMAN,  S./BURCUOĞLU,  H./ALTOP,  A. age. s:614 –
                TÜRK, A. age. s: 93, dipn. 120
            612   Bknz: HGK. 30.5.1951 T. 1-2448100 (Ad. D. 1953/3, s:309)
            613   Bknz: HGK. 7.2.1988 T. 1-767/987 (www.e-uyar.com)
            614   TANDOĞAN, H. Borçlar Hukuku (Özel Borç ĠliĢkileri, 1990, C:I/1, s:200)

                                                                             105
   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110