Page 96 - Tasarrufun İptali
P. 96
«TASARRUFUN İPTALİ DAVASI» DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
Buraya kadar -konumuz bakımından önem taĢıdığı için- niteliğini
belirtmeye çalıĢtığımız «muvazaalı iĢlemler» hakkında, ĠĠK. mad. 277
vd. göre «iptâl davası açılamayacağı» doktrinde 487 genellikle belir-
tilmesine rağmen, kanımızca -biraz sonra değineceğimiz Yargıtay‟ın
bu konudaki içtihatlarındaki görüĢe de katılarak- «muvazaalı iĢlemler
hakkında iptâl davası açılabileceğini- kabul eden görüĢ 488 daha doğ-
rudur.
«Muvazaa davası» -daha doğrusu; yapılan iĢlemin muvazaa ne-
deniyle hükümsüz olduğunu belirtmek için açılan tesbit davası- ile
«iptâl davası» güttükleri amaç bakımından birbirlerine yaklaĢırlarsa da,
gerçekte, nitelikleri, koĢulları, doğurduğu sonuçlar bakımından birbi-
rinden farklıdırlar. «Ġptal davası»da, borçlunun tasarruf iĢlemlerinden
zarar gören -ve elinde «aciz vesikası» bulunan- alacaklılar tarafından
açılabilir. Ancak, «iptâl davası», borçlu tarafından geçerli olarak ya-
pılan tasarruf iĢlemlerinin -davacı bakımından- hükümsüz olduğunu
tesbit ettirmek için açıldığı halde, «muvazaa davası»nda, borçlunun
yaptığı tasarruf iĢleminin gerçekte hiç yapılmamıĢ olduğunun tesbiti
istenir... «Ġptal davası... aynî olmayıp kiĢisel (Ģahsi) bir dava olduğu
halde, «muvazaa davası» ayni bir davadır ve sonunda muvazaa kanıt-
lanırsa, dava konusu mal, borçlunun malvarlığından hiç çıkmamıĢ hale
gelir. TaĢınmaza iliĢkin muvazaa davalarında, hakim «tapu kaydının da
(borçlu adına) düzeltilmesine» karar verir. «Muvazaa iddiası» zama-
naĢımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği halde 489 490 «iptâl dava-
487 Ayrıntılı bilgi için bkz: UYAR,T./UYAR,A./UYAR,C. age. C:3, s:4316 vd.–
UYAR, T. ĠĠK. ġerhi, C:11, s:18694
488 Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR,T./UYAR,A./UYAR,C. age. C:3, s:4317 vd. –
UYAR, T. ĠĠK. ġerhi, C:11, s:18695
489 ESENER, T. age. s: 107 – ÖZKAYA, E. age. s: 215-1006 – UYGUR, T. age. C:
1, s: 734 – OĞUZMAN, K./SELĠÇĠ, Ö./ÖZDEMĠR, S. O. age. s: 301, dipn.
319 – ALTAY, S. age. C: 1, s: 671 – YAVUZ, N. age. s: 6
490 Bknz: «…Muvazaa iddiasına dayanan davalarda zamanaĢımı ve hak düĢürücü
süre söz konusu olamaz. Anılan yön, yargısal uygulamada benimsenmiĢ
bulunmaktadır…» „1. HD. 10.12.1987 T. 9438/11993‟ (YKD. 1988/4, s: 469)
-«…bu temlikin muvazaalı olup geçerli bulunmadığını ileri sürerek iĢbu iptâl ve
tescil davasını açmıĢtır. Böylece dava, mülkiyete ve aynî hakka iliĢkindir. Bu tür
davalarda kural olarak dava zamanaĢımı sözkonusu olmaz. Bu nedenle, olayda
BK‟nun 125. ve MK‟nun 638. maddelerinin uygulama yeri yoktur…» „1. HD.
28.2.1984 T. 1206/2145‟ (Manisa Bar. D. 1985/Temmuz, s: 17)
- «...muvazaalı iĢlemin hiçbir hüküm doğurmayacağı konusu gerek uygulamada
ve gerekse bilimsel görüĢlerde oybirliği ile benimsenmiĢ bulunduğuna; bu
nedenle hakimin muvazaayı istek olmaksızın resen gözönünde tutması
gerektiğine; muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zamanın geçmesi ile
görünüĢteki iĢlemin geçerli hale geleceği kuĢkusuz bulunduğuna, muvazaanın
gerek def‟an ve gerekse dava yolu ile her zaman ileri sürülebileceğine, bir baĢka
96

