Page 35 - Baroların Bağımsızlığı Savunmanın Dokunulmazlığı Sempozyum

SEMPozYlJ M

cadelelerle meslektaŞlarlmlzln ciddi katkllanyla yasal anlamda elde edilen olanakların
altınının bir türlü doldurulamayışıdır, Bunu niye başaramamışız? Şundan başaramamı-
şız; Barolar ve Türkiye Barolar Birliği, özellikle Trabzon Toplantısı'ndan sonra bu açık
bir şekilde ortaya çlkmlştlr. 27. olağan Kongrede mesleği Ve mesleğin yürütümü ko-
nusunda farklı düşünmektedirler. O günden beri bir anlamda 2O0'1'deki değişikliğin
getardiği bazı olanaklarla ilgili olduğunu düşünüyorum, Daha önce bireysel özveriye
dayalıyken hiçbir sorun olmayan baroların çalışmaları noktasında, son olanaklarla çağ-
daş bir niteliğe dönü§üm olanağı doğduğunda, barolar adeta Türkiye Barolar Birli-
ği'nin bir yerel şubesi, klrtasiyelerini yürüten, bürokrasisini yürüten bir yapıya dönüş-
melerine zorlandıklarının tanıklığını yaptlk. Trabzon Toplantısı bunun için çok tarihi bir
toplantıydü. Anlayışı ele veren çok ipuçları oldu, 84 imzalı kongrenin genel kurul öne-
risini BirIik Başkanı mikrofona sanlarak "oylamayın, oylarsanız uymayacağız" dedi, Bir
icra organı, genel kurula tabi olan ve ondan talimatı alan bir organ "ben senin talima-
tüna uymayacağlm" sözlerini söylemiş, bana göre talihsiz yaklaşlmlnl göStermiştir, Ba-
rolar Birliğinin yaklaşımının bununla sınırlı olduğunu düşündük fakat adım adım geli-
nen süreci değerlendirdiğimizde iki yıllık sürede 'l '] '1 .00O say,fa olarak tarif ediien Av-
rupa Uyum Müktesebat| var, Bu Avrupa Uyum Müktesebatı'nın büyük bir kısmı de-
mokrasi ve insan hakları ile ilgili, hukukun direkt ilişkisi olan alanlarla ilgilidir. Bunun
%50'sinin tamamlandlğl söyleniyor. 1 10.000 sayfa mevzuatln toplumun yaşamına gi-
receği söyleniyor, Yo5O'si gerçekleştirilmiş durumda. lki yıllık sürece bakıyoruz, Türki-
ye Barolar Birliği'nden bu değişikliklerle ilgili -seyirci olursunuz bir refleksiniz olur, ya
sevinirsiniz yada yüzünüz buruşur- en ufak bir refleks dahi görmüş değiliz, göremiyo-
ruz maalesef. Oysa olması gereken, hukuk kurumlarının yapmasü gerekenler toplumun
taleplerini, alttan gelen isteklerini alıp idareye sunmaktır. Sabah ki konuşmalar beni
özellikle sevindirdi. Hepsinde şu ısrarla vurgulandı; gelişmiş ülkelerde meslek örgütle-
rinin hukuk reformları üzerinde ciddi etkileri vardır. Eğer siz etkin değilseniz, siz tanı-
mını ona bırakıyorsunuz. olanağınızı ona bırakıyorsunuz. Hükmetmenin doğasındadır
ki her zaman hükmeden istediği biçimde yönetmek isteyecektir, istediği kadar kısıtlı
olanaklar sunacaktır. Bu tarihi görevin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, topluma
karşı sorumluluğun yerine getirilebilmesi için, gerçekten yargı reformları konusunda
örnek projelerle Ve yasa tasarl]an şeklinde bir çalışma yürütülmesi gerekirken, bunlar
baroların küçük olanaklarıyla kısıtlı kalmışlardır, Ne yapmıştır Barolar Birliği? Stajyeri ol-
madığı halde %25 fon almıştır, Bu Türkiye Barolarının dörtte biridir. Türkiye Barolar
Birliği'nin tek bir stajyeri yok, Bunlar tartışıldığında Ankara'da fitness salonlu bir otel-
de seminer adı altında staj eğitimi verdikleri iddias| çıkt| ortaya. Şimdi gerçekten sade-
ce bu 11'1 ,00O sayfanın getireceği bir mevzuatın, bu dünyanın hukuk anlayışı karşısın-
da böyle bir yaklaşımı hayretler dışında ifade etmenin doğrusu imkanını bulamıyorum.
Ne yaptı iki yıl süre içinde? Avukatlık ruhsatnamesine imza koyma mücade|esi verdi,
Yönetmeliğe bir hüküm koydu, dedi ki "...birlik başkanı da imzalar..." Karşı çıkıldı,
dendi ki "bu yanlıştır." yasa sadece tanzim işini veriyor. Sonra bunun yasaya uygun ol-

DiYARBAKIR BAROSU YAYINLAR|
34