Page 47 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 47
Bu konu anayasayla da ilişkilidiİ; zira anayasanün 42. maddesi değiştirilmediği sürec€ mes€le,
nin üstesinden g€lmek mümkün d€ğjldiİ. Bir başka konu olan türbanla ilgili bir kaİarda, hem
Danlştay, hem Anayasa Mahkem€sı, yalnlzca başöİtüsünün değil, çağdaşllğa uymayan her tür-
lü k]llk klyafetin yasaklanabilec€ğıni söyl€mekt€dir, Türbanla jlgiIi çeşitli gerekçeler bulabilir-
siniz; ben bu işlerle kjşi5€l anlamda ilgilenen biri veya bjr akademisyen olarak,Veya adlnl na-
sll koyarsanlz o isim altlnda bır tip gerekçeler€ katllmam; zira klllk klyafet örgİrlüğünün sr
nlİlannln alabildiğince geniş olmaslndan yanaylm. 8ir dini s.mbol olarak kullanllmasl v€ bır
otorite belirtecek şekjlde suiistimal edilmesi durumunda tabii ki buna karşl çlkllabil€ceğini de
anlarlm v. kabul ederim, fakat bir devletjn kendi hukuk düz€nınde bir yüksek mahk€menin bir
içtihat üreteİek insanlann -inuğlak bir ifadeyle "çağdaşllğa lymayan" küllk klyafetlerinin
ya5aklanabilec€ği ş!klinde bjr sonuca varabilmesini anlamakta zorlanlyorum. Türban hakkln-
da yorumlar yapllabiliİ elbette; ancak daha öteye geçip insanlarln klllk klyafetlerinin düzen-
lenmesini, bazl klllk klyafetlerin çağdaş olup bazllannln olmadlğlna karar verilebilmesini ve
bunların anaya§aya uygunluğunun değerlendirilmesinj doğİu bulmuyorum.
8en ı982 Anayasas"na oy Verme jmkanl buldum ve "haylİ" oyu v€İdiğim için içim rahat, vic.
danen muazz€b d€ğilim bu konuda, 0y kullanma esnaslnda kötü baklşlarla da, alaycl teb€s_
sümlerle de karşllaştlm; ıira oyun rengi qörünüyordu zarflarda, yani 9izli oy Ve açlk saylm il-
k.siuygulanmamlıl.
8ütün bu konulan, insanlarln kendi kişaljğini man€Vi olarak geliştirmesiyle, siyasi katlllmla,
k.ndi hayatınl kendi biıdiği 9ibi yaşama öıqürlüğüyle jlgili haklar bağlamlnda mütalaa ediyo-
rum. Bir insan doğduğu ,aman kendi dilini öğrenemezse, o dilde eğitim görem.z, okuyup ya-
zamazsa, kendini o dille geliştirem€z ve anadilinı ıengjnl€§tir€mezs€ maneva kişiIiğini nasll
g.liştirebiljr, bir başka dilde mi? Bu yönde bir terclh kullanllabilır; barllarlmlz kendimizi ör_
rıĞğin in9ilizce'de daha.yi ifade ediyor olabilir ve devamll ingiIilce yazmak uzere hayatlmlzl
programlayabilirizj ingili2ce bizim neİedeys€ anadiıimi2 9ibi olabaljr... Ancak hukuken, bazl
yasaklarla bu yola §okulmuş olmaİ temel bjr insan hakkl ihlalidir.
Aynı şekild€ siyasi partiler örgütlenme/ k€ndimizi ifade edebilme ve siyasi hayatta yasalalln
yapllnaslnda sözİmüzü oİtaya koyabilm€ imtanl baklmlndan kritik alanlardandlr ve bu alan-
& zaman zaman çaİplcl öİnekl€r gündeme gelmektedir. 8aklr Çağlar Hoca'nln '.yarglnın ak_
tif müdahalesi" şeklinde ifad€ ettiği gibi, -nispeten dar yorı]mlanan- Atatürk ilkelerine, Ata_
tİrk milliy€tçiliğine bağllllk gibi bir progİamalik ifadeyi bira: daha somutlaştlrmakla yetin,
meyip, partinin programınln nasll olmasl gerektiğine karar verilmesl, ifade Ve örgütlenme
hakklnln kullanrlmasl baklmlndan ciddi bir slkıntldır. Anayasa l\rahkemesj partiler konurunda
her zaman değil ama bazl zamanlarda böyle kararlar vem€kte/ anayasaya ayklnllk te§hisinde
bulıJnmakla yetinmeyip aynı zamanda ne olması g€rektiğini de söyleyebilmekte, bir resrni ide-
olojinin gardiyanl/ koruyucusu gibi davranma yoluna gitmektedir. Yargltay Hukuk Genel KıJ.
fulu'nun Eğjtim_sen'le ilgili içtihadındakiyaklaşlml da asllnda, toplumsal öİgütlenme öıgİr_
lüğünün bir başka alanlnda üretjlmiş bir karar olsa bile, böyledir.
Türkiye'de yük§ak mahkemeler zaman zaman bu tjp içtihatlannl sanlnm konjonktürel neden-
|erle de biraz abartmaktadlrlar. Örn€ğjn ],2 Mart nralarında, ı97ı-ı972 ylllannda da Danış-