Page 155 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 155
yoğrularak yapllmalıdlr, Aksi takdirde birilerinin en iyisini bilip sunmasl durumunda sorun
kalmayacağlndan §öz etme noktaslna geliriz. Bütün toplumun tartlştlğl/ uuun süre müzakere
edil.n bir anayan, sadec€ bil uzmanlar h€yetinin, askeİi Veya başka bil gücün dayatmaslyla
yapılan bir anayasayla karşllaştlnldığlnda, ikinci5i bjrincisinden daha da öz9ürlükçü olsa bile
ben ikincisini tercih ed€rim; zira en doğİuyu bilen, en doğruyu düşünen, bir süre sonra bunu
dayatacak mekanizmalan da işletiİ. Oysa anayasalar dinamik metinler oImak zorundadır; o
ruh kendilerini oluştı]ran tar!şm. ortamlndan oluşur, ronraki hayatlarlnı da belirler, AKP
meclisteki çoğunl!ğuna dayanıyor; 12 Mart, 12 Eylül ve 27 l\rayl5 da silah gücüne dayanlyoİ-
du. sonuçü birinin doğruyu bildiğj ve en iyisini yapacağl iddiasıyla oİtaya çlkmaslnln başll
bayna bir sorun olduğu.un altnl çizmek istiyorum.
oinan Doğİu
Anayasa taslağlnda bulunan "Herkes yaşam hakklna sahiptir, hiç kimse zorla çallştlnlmaz" ve-
ya "Herkes kişi hürriyetjne sahiptir" gibi ifadeleİdeki "herkes" hem erkeği hem kadlnı içıne
allr; do|aylslyla cinsiyetli bir ifade kullanmamaktadlr anayasa, b6yle de olmak zorundadlr, zan,
nediyorum siz kadlnlara yönelik pozitif aynmclılk yapllmasl gerektiğinden sö. etmek istedini2.
Pozitif aynmcıllğa karşl çlkan en güçlü kanat, "Biz korunmaya muhtaç kişileİ miyiz; çocuk|ar-
la, akll hastalaıy]a yan yana ml anllacağlz?|" §€klinde tepki veren kadlnlardan oluşmaktadlr.
Bir tanlm yaptlğlnlz zaman, örneğin diyelim kı bir sandalyeyi tanlmlark€n oturma yelinden,
ayaklarlndan 5öz eder, en az üç unsuru gündeme getirirsiniz. 0 unsurlardan olırşan bir tanlm
yapt|ğlnlzda, dördüncü !nsuru da içer€n bjr örnekle karşılaştlğlnlzda onu dışlamlş olu6unuz.
Dolayıslyla mümkün olduğunca genel tanlmlaİ yapmak ve çok özele inmemek gerekir, Ancak
elbette pozitif korumaya ihtiyaç Vardlİ; hatta kişiyi hem topluma, hem de gerekirse kendisine
kalşl korumak gerekir.
Yİaa| sirm.n
8en devletten, toplumdan ya da milletten değil, bireyin kendisinden başlayarak konuya 9irme-
ye Çallştlm. Giinümüzde teknolojj hızla ilerlerken, mikrobiyolojide,genetik alanlnda, nanot€k-
noloiide, iletişimde, €nerjide olağanüstü d€ğişiklikler kaydedilirken, b;.im anayasa hukukuna,
toplum örgütlenmesine baklş taİzımızda bir d€ğişiklik meydana g€lmedjğini qörüyoruz. 8irey-
den başlamadığlmlz zaman belırli bir aşama kaydetmemiz, biİ yere varmaml2 mümkün değil,
dir. Hele de anayasa gibi biİ meiinde toplumsal ve tarihstl süreçte belirlenmiş kimlikl€İi €sas
allp, farkll kimlikl€lin Varllğlnl ve haklarlnü sorqulama imkanlml, olmadan, bundan on sene
sonla ne olacağınl hiç dü§ünmeden yapllacak düzenlemelerle bireylerin soİunlannl çö2ememiş
oluruz. Anayasanln birçok maddesinde, öz€llikle de özel hukuk alanlna giren konularda Türk
kimliği m€rkezinden bir baklş tarzlnln söz konıjsu olduğuna katlllyorum. Buna karşl bizler de
"alt kimlik"tir, "üst kimlik" gibi birtaklm kavİamlar üretmek 20runda kallyoruz. Bu nedenle
ben belki de meseleye farkll bir açldan bakmamlzln yolunu açar diye, ilk baştaki maddelerın
tamamlnl tek -Ve belkl uzunca bir maddede toparlayıp bireyden başlayarak, biz2at kendj
egem€nliklerimizi 5aklayarak, k€ndi egemenljkleİimjzi temel alarak yaşamamızln kurallarlnl

