Page 109 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 109

sorunIarln  çözümünde   devl€tin  bu yöndeki  yetersjıliğlni  ya da irade  eksikliğini  dikkatlerden
        kaçırabilmektedir,3
        Kültüİel  haklar,  vatandaşllk  kimlik  ve statüsünün  iki  yü2 yllllk  s€rüveninde  son derece  önemli
        bir açlllm  sağlamlş,  sivil,  siyasal  v€  sosyal  haklardan  sonra  vatandaşllk,  kültürel  haklarla  9e-
        nişleffiştir.  Aynl  şekilde  8atltoplumlarlnln  demokratikleşme  süreci  açl5lndan  değerlendirildi-
        ğind€  çokkültür€ülüğün   önemli kazanımlara  yol açtlğına  kuşku  yoktur, Ancak  gelinen  noktada
        çokkültürcğlük,   bir  yandan  kimliklerin  kendini ifade  ed€bilfiesini  sağlayacak,  diğer  yandan  da
        bireylerin kimlikleiini  aşabileceği,  kimliklerine  hapsolmayacaklarl,  "ortak   yarar"  ve sosyal
        adal€t  temelinde  bir  toplum  tahayyülünü  de  gerektirmektedir.



         ı{.iüı Y.ğ.n
        Torİit.'d.  Yurttğİk  Y. Kİlıİr.l ll.ıl..
         Türkiy€'de  yuİttaşllk ve kültürel  haklar me§alesine  dair  yürütülecek  her tartışma,  yapllacak
         h.r değerl€ndiİme  iki oiguyu  hemen  baştan  teslim etmek  durumundadlr,  0l9ulann  ilki, sözünü
         etmeye  değmeyecek  d€nli  slradan,  bilindiktiri  Türkjye  çokdinli,  çoketnili,  çokdilli  bir  ülkedir,
         0aha  teknik teİımlerle  ifade  €tmek  gerekirsr,  siyasi  bir cemaat  olarak  Türkiye  cumhuriyeti,

         çokkültürlü   bir  yUrttaşlar  topluluğundan  oluşmaktadır.  ikinci  ol9u  da  şudur:  Tüİkçe, resmi  dil
         olduğu  gibi,  milli  eğitimin  Ve kitle  il€tişimin  de  yegAne  djlidir  ve  kamu  kaynaklarl  v€  araçları
         kıJllanllarak  yeniden-üretil€n   yegane din;  kimlik sünni-Müslümanlıktlr.  Diğ€r  bir deyişle,  sün-
         ni,Türklük,  Türkiye  cumh!riyeti  yüJdtaşllğüna  yaklştlrllan  ve bu itibarla  kamu  kaynaklan  ve
         araçlannca  yeniden  üretilen  ideal  kültürel  kimlik  durumudur.

         Bt] iki olgunun  bil aradallğlndan  9lkanlabiecek   belli başll  sonuç  şudur:   Türkiye  cumhuriyeti
         ve yasalar  ülkenin  çokkültürlü   toplumnl  dokı]sü]nu  tanımayı  reddetmektedir,  Şimdi,   bu  genel
         sonuç esas olarak  doğru  olmakla  birljkte,  pekala biliyoruz  ki,  gerçekle  tam da örtüşmemekte,
         oir.  Çünkü  ylrıe  pekala  biliyoruı ki, ülkede  kültürel  haklan  tanınan  tek  toplırluk  sünni,Müslü,
         man Türkler  d€ğjldjr;  hem  de cıJmhuriyetin  kuruluşundan  beri, Diğer bir  deyişle,  ülkede  kültü-
         rel haklann  ya  da  grup  haklarlnln  tanlnma5l  açlslndan  asjmetrik,  tutarslz  bir  durum  vardlr,
         Bah§i  geçen asimetrik  durum  malum: Ülkede  bazl  dlni topluluklann  bir klslm  kültürel  haklan
         yasal  olarak  tanlnmlş!r.  Bu dini  topluluklar  aynı  anda  etnjk  toplulıJklar  da  olduğundan,  dini
         kimlik  referanslı  kültürel  haklanyla  beraber  etnlsite  referansll  kültürel  haklarl  da tanlnmüştlr,
         Neticede,  ülkenin  sünni-Türk  yurttaşlarlndan  başka bir  klslm  yurttaş  daha,  klsmen  Ve teorik
         de  ol§a, dini Ve etnik  kimliklelinj  yeniden  üreteb]lmelerine  olanak  vercn  ya'al  haklarla,  grup
         haklanyla  donanmlşt]r,  Bu dini-etnik  toplulukların  hangil€l  olduğu malum: Rumlar,  Ermeni-
         ler ve Yahudiler.  8u  üç topluluk,  cumhuriyetin  kurulı]şundan  beridir  kendi dillerinde  eğitim  Ve
         yayln  yapmak  v€  dini  ibadetlerini  serbestçe  yerine  getirmek  hakklna  sahip  olarak  grup kimlik-
          leriniyeniden  üretebilm€ktedir,  €n  au lndan  klsmen. Rum, Ermenjve  Yahudi  yurttaşlarln  ana,
         dillerinde  eğitirİü veren okullan,  dinj  vecibelerini  yerine  getirdikleri  kiliseleri  ve  9rup  iletişimi
          nl k€ndi  dillerinde  sağlayabildikleri  yayln  organları  Vardlİ,  oolaylslyla,  yurttaşlük  ve kültür€l


          l,  ıiaro  Marti.i.llo  {l99r:  5o dh *s  ıh.üor.rkuftü,  PĞrıl  d. s.i.nc6'o,  Pil li,,95,97
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114