Page 105 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 105
saıgin T.drlk!l!
Geçtiğimiz yll kaslm aylnda Diyarbaklr Barosu olarak Helnrich Böll stiftung oerneği'yl€ bir-
likte, ı982 Anayasasl'nln 25. ylll olmasl vesilesiyle 2oo7 yülü içinde bir diıi anayasa paneli
yapmayl planladlk Ve şı]bat aylnda bu panelleri burada başlattlk. 9 Kaslm 2007 taİihi, 1982
Anayasası'nln yürürlüğe girişinin 25. yllldlr.8i2 9 Kaslm'dan önce bütün bölgelerde barolar
la, sivil toplum örgütlerjyle birlikt€ bu tartlşmalan yaplp 9 Kaslm'da -3 Kas m seçımlerini de
hesaplayarak yeni parlamentoya, en azlndan bizim sorunlanmlzln çözümüne yardımcl olabi,
lec€k temel jlkeler konusunda bir öneri paketi sunmak amaclyla böyle bjr çalışmayı başlatmlş-
tlk. Fakat h€pjdi2in malumudur ki Türkjye bir erken stçim sürecind€n g€çti; AK Parti d€ 9ün,
deminde olmamaslna İağmen, seçim bildiİgel€rinde yeni anayasa diye bir konudan söz etti ve
daha sonraki programlnda anayasa tartlşmalannl dar bir zamana slklştlrmaya çallşt- 8ugÜn
biliyorsunuz AK Pani'nin kü]rmaylarl sapanca'da kendilari içjn anayasa taslağı hazlrlayan bj-
lim adamlarlyla bL anayasayl tart,şlyor, siv:l toplum or9üllea KLsK Ve DisK ise başka bir
çallşmayl başlattl. Türkiye Barolar Birliği de 2001 yllrnda yönetim kurulu kaİarlyla başlatİğl
b r çallşmayl anayasa önerisi olarak kamuoyuna duyurmuştu; 2001 ylllndan 2004 yllına ka_
dar da bu tadak çallşmaslnı güncğlleştjrmeye çaılştllar.0 çallşma içerisind€ ben de bıJlun-
dum, Ancat Türkiye Barolar 8irlıği, farkll nedenlerle bu güncelleştirme çallşmasln asklya al-
d ve bilim kurulunu da dağlttl.
Türkiye açlsından 1982 Anayasasl'nln ne ifade ettiğinı hepimız biljyoruz. Eğer yeni bir baş,
langıç olmaslnı istiyorsak, "sivil anayasa olur mu, olma2 mı?" artlşmalannl bir tarafa blra,
karak, Tüİkiye'de demokrasinin yeniden inşasl için yeni bir anayasa hazırlanmaslna ihtiyjç
var. Biz bu anayasa panellerinde üzerinde duracağlmlı eşjiljkçi ve özgünükçi, katlllmcı bir
modelle demokrasiyj esas alan bir anayasanün Türkiye'nin sorunlanna çözüm olabll€ceği jnan,
clndayl2. Amaclmlz tek tek maddeler önermek değil, modern anayasalarl da esas alarak, bir
anayasada olması gereken temel ilkeler üzerind€ durmak. Benim ki§is€l9örü9üm/ yenianaya,
sanln çözüme y6nelik maddeleri mutlaka ıçermekle billikt eng€ll€yici bir tarzda kaleme alln,
mamasldlr; nitekim modern anayasalar bu şekjld€ yapllmakta, çözümü engellemem€ktedir.
Buqün bu tartlşmanın, özellikle anayasada y!rtta§llk ve kültürel kimlik aç]slndan temel ilkelerın
nasll olman 9er6ktjği konusunda yol gösteri€j, ufuk a§lcl bir nitelik arz etmesini umuyorum,
fo.ın ii.t.l
ÇokıİltİrGİlüğü Y.nld.n Dİriinm.k
Konuşrİamda iki temel noktaya değineceğim. Değinmek istediğim ilk nokta, çok kültüİlülük
kavramlnln tanlmlnrn güçlüğü ve belirsizliğiyle il9ili bir sorund!r, ikincisi i5!, çokkültürcülü,
ğün sosyopolitiİ bir rejim olarak qünümürde geldiği noklayla i19ıljdir.
Çokkültürlülük, bir ülkede çok saylda kültürün Varllğlna, başka bir anlatımla sosyal bir duru-
ma i§alet ed€n bir kavramdlr; çokkültürcülük is€,5ör konusu kültürel çoğulcul!ğun teşvik
ğdilmesini, devlet taraflndan bu yönde önlemler allnmasünl, hatta belirli bir 5osyopoljtik lejimi
ifade eder. Ancak bu iki kavram ve tanlm birbirinden bağlm§lz değildir; ııra temelde çokkü!