Page 16 - İtirazın İptali Davası
P. 16
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
Borçlunun süresi içinde takibe yaptığı itiraz alacaklıya bildiril-
mez ve alacaklı bu durumu öğrenip, icra mahkemesinden “itirazın
kaldırılmasını” talep eden fakat icra mahkemesince “itirazın kaldırıl-
ması talebinin reddine” karar verilmesi üzerine, “kendisine henüz
borçlunun itirazının tebliğ edilmediğini” ileri sürerek mahkemede
“itirazın iptali davası” açabilir mi? Kanımızca, alacaklının “itirazın
kendisine tebliğ edilmediğini, dolayısıyla itirazın iptali davasını açma
süresinin baĢlamadığını” ileri sürmesi “dürüstlük kuralı” (MK. mad.
37
36
2) ile bağdaĢmaz. Yüksek mahkeme de aynı doğrultuda içtihatla
bulunmuĢtur.
Ayrıca belirtelim ki, itirazın iptali davasını açma süresi, “itirazın
alacaklıya tebliği” tarihinden itibaren iĢlemeye baĢlarsa da, alacaklı
masrafını da ödemesi” öngörülmüĢ ve bu masrafın itiraz süresi içinde verilme-
mesi halinde “itirazın geçersiz sayılacağı” belirtilmiĢti. Böylece, bu dönemde;
borçlunun itirazının mutlaka alacaklıya tebliği gerektiğinden, bu tebliğ tarihin-
den itibaren iĢlemeye baĢlayacak olan itirazın iptali davası açma süresi bakı-
mından bir sorun ortaya çıkmıyordu. 3222 sayılı Kanundan sonra ise borçlunun
“itirazının alacaklıya tebliği giderini de itiraz süresi içinde vermesi” zorunluluğu
kaldırılmıĢ olduğundan, itirazın iptali davasını açma süresinin baĢlaması, bu teb-
liğ giderinin verilmemiĢ olduğu durumlarda mümkün olmamaktaydı. Her ne ka-
dar ĠĠK. 59/I, c:21‟de “alacaklı …ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun
62. maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans ola-
rak peĢin öder” denilmiĢse de, ĠĠK. mad. 62/II‟de “takibe itiraz edildiği borçlu-
nun yatırdığı veya 59. maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karĢılan-
mak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğe gönderilir” hük-
müne yer verildiğinden u y g u l a m a d a “takibe itiraz edildiği” hususu, ala-
caklıya tebliğ edilmemekte, dolayısıyla “itirazın iptali davasını açma süresi” iĢ-
lemeye baĢlamamaktaydı. Ġcra müdürü (yardımcısı), bu “tebliğ gideri”ni ĠĠK.
mad. 59/I, c:2 gereğince alacaklıdan isteyince alacaklı, bu gideri “ĠĠK. mad.
62/II uyarınca borçludan talep etmesi gerektiğini” belirtmekte, borçludan ĠĠK.
mad. 62/II uyarınca isteyince de, borçlu “bu gideri İİK. 59/I c:2 gereğince ala-
caklının vermesi gerektiğini” bildirmekte ve tebliğ giderini vermekten kaçın-
maktaydı. Yüksek mahkeme de; “itiraz alacaklıya tebliğ edilmedikçe, itirazın
iptali davasını açma süresinin işlemeye başlamayacağını” belirttiğinden, dava
açma süresi -itiraz alacaklıya tebliğ edilinceye kadar- borçlu aleyhine uzamak-
taydı (UYAR, T. Ġcra Hukukunda Ġtiraz, 2. Bası, 1990, s:210 vd.) Uygulamada
karĢılaĢılan belirttiğimiz bu sakıncaların giderilmesi amacıyla, 4949 sayılı Ka-
nun ile -2002 yılında- yapılan değiĢiklik sırasında, ĠĠK. mad. 62/II‟de yer alan
“borçlunun itirazının alacaklıya tebliği masrafını borçlunun da yatırmasına”
dair olan hüküm maddeden çıkarılarak, “bu masrafın sadece -takip açarken-
alacaklı tarafından yatırılması” öngörülmüĢtür…
36 UYAR, T. Ġtirazın Ġptali Davasını Açma Süresinin BaĢlangıcı “ĠĠK. mad. 67/I”
(Ġzmir Bar. D. Temmuz/2011, s:49-55)
37 Bknz: 13.HD. 01.06.2009 T. 1440/8032; 19. HD. 01.04.2008 T. 9161/3271
(www.e-uyar.com)
16