Page 221 - Menfi Tespit
P. 221
İCRA TAKİBİNDEN SONRA AÇILAN «OLUMSUZ (MENFİ) TESPİT DAVASI»NA AİT…
karĢılanmakta ve örneğin, borçlunun, bir taraftan “imzanın kendisine
ait olmadığını” -yani, sahtelik iddiasını- ileri sürerken diğer taraftan,
aynı zamanda, aynı senedin “bedelsiz (karĢılıksız) olduğunu” ileri
sürmesinde bir çeliĢki bulunduğu ifade edilmekte ve davacının açtığı
davada ileri sürdüğü bu isteklerden sadece birisine dayanması (yani
iddiasını bu isteklerden birisine hasretmesi) istenmektedir...
Halbuki, çeĢitli nedenlerle, “imzanın sahte olduğunu” ileri süren
ve fakat bunu ispat edememiĢ olan davacı - borçluya, aynı zamanda
“senedin bedelsiz (karşılıksız) olduğunu” iddia ettiği takdirde, bu id-
diasını ispat imkânı tanımak yerinde olur. Örneğin borçlunun imzası
“ustalıkla taklit edilmiĢ olduğu için” bilirkiĢi incelemesinde imzanın
sahte olduğu ortaya çıkmamıĢ olabilir ya da davacı - borçlu, «senetteki
imzanın mirasbırakanına ait olmadığını» ileri sürerek dava açmıĢsa,
imzanın ona ait olduğunun anlaĢılması halinde, bu kez, «senedin be-
delsizliğine» iliĢkin ikinci iddiasını ispat etmesi kendisinden istenme-
lidir. 378 Yoksa, „ “sahtelik” ve “bedelsizlik” iddialarının aynı davada
ileri sürülemeyeceği‟ kabul edilmemelidir.
Yüksek mahkeme, önceleri: “.... açık ve kesin biçimde dava da-
yanağı yapılmıĢ bulunan „sahtelik iddiası‟yla, daha sonra dayanak
yapılmak istenen „bedelsizlik iddiası”nın bir arada öne sürülmesi
olanağı yoktur...” 379 , “.... imza inkârına dayalı „sahtelik‟ savunması ile
ödemeye dayalı „bedelsizliğin‟ birlikte ileri sürülmeleri olanağı yoktur.
Bir yandan lehtara ödeme ve ondan alınan borçtan kurtarma belgesine
dayanarak „senedin bedelsizliği‟ ileri sürülürken, diğer yandan „bu
senetteki imzanın keĢideciye ait olmadığı‟ söz konusu edilemez...” 380
Ģeklinde içtihatta bulunmuĢken, daha sonra; “.... dava „imza inkârı‟ ile
birlikte „borçlu da olunmadığı, vakıasına dayandırıldığına, çelişkili
değil, kademeli istekte bulunulduğuna göre karşılıksızlık iddiasının da
incelenmesi gerekir...” 381 , “.... davacılar „vekil edenlerinin mirasbı-
rakanının davalıya borçlu olmadığı gibi takip konusu yapılan emre
yazılı senetteki imzanın da mirasbırakanına ait olmadığını‟ ileri süre-
rek iki ayrı maddi vakıaya dayanmıştır. Usul Yasası, iddiaların teksifi
ilkesini kabul ettiğinden, davacının, iddialarına ilişkin tüm vakıaları
dava dilekçesinde açıklaması olanaklı ve zorunludur. Davacı kademeli
bir istekte bulunduğuna göre, kademeli istemlerin birincisi incelenerek
istem kabul edilmediği takdirde ikincisinin incelenmesi gerekir... Bu iki
378 KARAYALÇIN, Y. Özel Hukukta Meseleler ve GörüĢler II, 1983, s:132
379 Bknz: 11. HD. 23.9.1982 T. 3349/3606 (www.e-uyar.com)
380 Bknz: 11. HD. 15.10.1981 T. 3758/4229 (www.e-uyar.com)
381 Bknz: 11. HD. 16.10.1987 T. 5084/5396 (www.e-uyar.com)
221