Page 26 - Tasarrufun İptali
P. 26

«TASARRUFUN İPTALİ DAVASI» DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
            lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tâyin olunur. Şu kadar ki, da-
            vanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taallûku ha-
            linde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.»
                 denilmiĢtir.
                 Görüldüğü  gibi;  davacı-alacaklının  «ihtiyati  haciz»  talebini  ye-
            rinde bulan mahkemenin, bu kararı verirken -ĠĠK. mad. 259/I‟den farklı
            olarak-  davacı-alacaklıdan  mutlaka  teminat  gösterilmesini  istemesi
                              91
            gerekmemektedir.   Bu husus maddenin -538 sayılı Kanuna ait- Hü-
            kümet Tasarı Gerekçesinde «iptal davası neticesinde cebri icraya konu
            teşkil etmesi istenilen  mallar  üzerinde alacaklıya doğrudan doğruya
            ihtiyati haciz vazedebilmek yetkisi tanınmış ve bu hususta teminat ira-
            esi dahi mecburi olmaktan çıkarılarak, bu cihet mahkemenin takdirine
            bırakılmıştır. Vaktinde verilecek bir haczi ihtiyati kararının, bir takım
            hallerde üçüncü şahsın haksız mukavemetini kırmaya yardım edeceğini
                                    92
            tahmin etmek caizdir...»    Ģ e k l i n d e   ifade edilmiĢtir... Mahkeme
            «teminatın lüzum (yani, teminat gösterilmesi gerekip gerekmediğini)
            ve miktarını» tayin edecektir. Bunun için ö n c e mahkemenin «teminat
            gösterilmesine gerek bulunup bulunmadığını» değerlendirmesi, ondan
            s o n r a da, eğer «teminat gösterilmesine gerek görürse» o zaman «ne
            kadar (ne miktarda) teminat gösterilmesini» (HMK. mad. 87/(1) -%10,
            %15, %20 oranında gibi- kararlaĢtıracaktır.

                 Mahkeme neye göre -yani; hangi hususları inceleyerek- teminata
            gerek bulunup bulunmadığına karar verecektir? Kanımızca; mahkeme
                                            93 94
            «yaklaĢık ispat kurallarına göre»    hem davacı-alacaklının alaca-
            ğının varlığına ve miktarına ve hem de özellikle dava konusu ta-


            91   AKġENER,  H.  S.  Tasarrufu  Ġptali  Davalarında  Ġhtiyati  Haciz  (Legal  D.
               Ağustos/2013, s:116)
            92   UYAR, T. Gerekçeli-Ġçtihatlı Ġcra ve Ġflâs Kanunu ġerhi, C:12, 2009, s:19152
            93   Ayrıntılı bilgi için bknz: ALBAYRAK, H. Medeni Usul ve Ġcra Ġflas Hukukunda
               YaklaĢık Ġspat, 2013, s:29 vd., 251 vd.
            94   “Yaklaşık ispat”; niteliği itibarı ile dava olmayan, mahkemeden bir takım usuli
               taleplerin  kabul  edilmesinde  incelenmesi  gereken  maddi  Ģartların  ispatında
               kullanılan bir yöntemdir. Örneğin, geçici hukukî himaye tedbirleri..., delil tesbiti
               talebi gibi „dava‟ olmayan yalnızca mahkemeden davanın ilerlemesini sağlayıcı
               usuli  iĢlemler  katogorisine  giren  maddi  anlamda  „kesin  hüküm‟  teĢkil  etmeye
               elveriĢli olmayan usuli taleplerin kabulü için verilen ara kararlarında kullanılır...
               YaklaĢık  ispatta  hakim,  daha  düĢük  bir  kanaat  ile  yetinebilir.  Çünkü  edindiği
               kanaat  ile  taraflar  arasındaki  uyuĢmazlığı  sona  erdirici  bir  karar  verme
               yükümlülüğü bulunmamaktadır. Dolayısıyla düĢük seviyedeki bir ispat ölçüsü,
               karĢı tarafın haklarının ve hukuk devleti ilkesinin zedelenmesine yol açmaz... Bir
               tarafın bir takım usuli iddialarına tekrar verebilmek için, en azından belli seviyede
               bir kanaatin edinilmesi gerekir. (ALBAYRAK, H. age. s:30, 32)

            26
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31