Page 303 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 303
düzeninin devamlılığı, ölçülülük ilkesine uygun ve hakkın özünü ortadan kaldıracak
derecede olmamalıdır.
Seçme ve Seçilme Hakkı
Seçme ve seçilme hakkı, kişiye devlet yönetiminde yer alacak kimseleri seçebilme im-
kânı ile birlikte, kişinin kendisinin devlet yönetimine seçilebilmesini mümkün kılan,
böylelikle kişinin devlet yönetimine iştirakini sağlayan, siyasal nitelikteki iki ayrı hakkı
ifade etmektedir.
Seçim, seçme ve seçilme hakkı da dâhil olmak üzere çok boyutlu bir niteliği haizdir. De-
mokratik seçimler en kısa ifade ile özgür ve adil seçimler olarak tanımlanabilir. Devlet,
kişiler ve siyasi partiler demokratik seçimlerin tesisi bakımından farklı yükümlülüklere
tabidirler. Seçimlerin demokratik (ya da özgür ve adil) bir nitelik kazanabilmesi için
taşıması gereken şartlar, yalnızca oy hakkının demokratik ilkeleri ile sınırlı değildir.
Bunun yanında, seçme ve seçilme hakkına doğrudan ya da dolaylı olarak etki eden hak
ve özgürlüklerin tanınması ve güvence altına alınması da gerekir.
TÜRKİYE HUKUKUNDA DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, TOPLANTI
GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI, SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA İLİŞKİN
MEVZUAT
Pozitif hukuk bakımından Türkiye’de uygulanan kurallar sadece ülkesel bazda kabul
edilen yasalar olmayıp, aynı zamanda usulüne göre kabul edilmiş temel hak ve hürri-
yetleri konu edinen uluslar arası sözleşmeler de kanun hükmünde hatta üstünde kabul
edilmektedir. Bu açıdan normatif hukuku değerlendirirken, özellikle Türkiye Cumhuri-
yeti Devleti’nin taraf olmuş olduğu sözleşmelerden, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi
ile yargı yetkisini kabul etmiş olduğu İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi İçtihatları da
göz önünde bulundurulmalıdır.
1982 Anayasası’nın “Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma” başlıklı Madde 90/4.
Maddesi “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmün-
dedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvu-
rulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel
hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda fark-
lı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma
hükümleri esas alınır.” Demekle normlar hiyerarşisinde uluslararası sözleşmelerin üst
norm olarak kabul edileceğini belirtmiştir.
1-Düşünce ve İfade Özgürlüğü Konusunda Temel Yasal Mevzuat
İfade özgürlüğü; demokratik toplumun gereği ve temel insan haklarından biridir. Ana-
yasa’nın 25 ve 26 maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9 ve 10. maddele-
rinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 19. maddesi
de ifade özgürlüğünü koruma altına almaktadır.
1982 Anayasa’sının “Düşünce ve kanaat hürriyeti” hürriyeti başlıklı 25. Maddesi “Her-
302

