Page 44 - Diyarbakır Barosu Toplumsal Barışın İnşası Sivil Bir Anayasa Arayışı
P. 44
42 Toprm9r3,§n inın: si ıBiİA tsgAayı
yansımayan bir dqünme faaliyetinin insana bir katkısı olmaz; düşünce, ancak açıklan-
drğında anlam ve değer karinır. Dolay§ı}ü düşiinc€yi açüama özgülügii, 'düşlince,
fiİir, bilgi ve kanaadeİin dışavrıİum §€rbest]iği"ni deyimler ve bu serb€sti, düşiinsel
ürünün engel ya da ya§aİla ka§ülaşmaksızn başkalaİna iletilebilnesini içerir.
Düşiiınc€ öz8ürlü$i içs€ı biİ işlem niteliğindeki hal ve öz8iirlüleri de içerirken;
bıırıun bir alt unsufu olan düşiinceyi açüama özgürlügii, bu iç§el işl€nılerin dışa yan-
sıüllnasldrr. Düşiince özgiiflüğiinün en etkin v€ dinamik e!İesinr düşiinceyi açüama
6zgü.lüğii oluşturur. Açüama özgülügii olmad ça, düşiince edinmeye yarayan öz-
giidiikleI ve İanaat öz8tirtüğii bir ajılam taşümaz. Düşünc€nin seİbestçe aç*lanmasr,
düşünebilne seİbesdsi kadal geniş bİ ş€kilde güvenceye baganmadüça, düşünce öz-
8ütüğii bir "göz boyama"dan, a]datmacadan öteye gidemez, Dolar,ısıyla, düşünceyi
aç*lama özgiirlüğü, düşiiınceniı ya]rn açÜanmasının yanrnda, açüaİnaya konu ola-
bilecek tüm unsurların d§-dün}aya a}tanmına iİşkin 8eniş nitelikli bir özgiiİlüür.
Düşünce açı}laması n içeriF itibarile smıİlanmasr, çözümü 8üç probIernlerle
ka§l karşlyadf. Bazı dqiiİcelerin 'zaİ6İIı", "sajoncalİ ya da "tehlikeİ" kabırl edile,
r€k birtaİım 'yasaİ düşijnce alaİılari' yarat ması; siyasal giiciin, bireyi, "İesmi8örüş"e
uy8un düşünmeye zoİtamssı arılarnrna gelir. o}§aki düşi[ıce özgürlüğii, huku*sal dü,
zenlemeden önce vardır ve bu nederıle de anayasal ya da yasal diizerılemeler bu özgür-
lüğii belirleyici bir niteliğe sahip olamazlar. Anayasal v€ }asal düzenlemeler, özellikle
bu öz8ülüğiin güvenceye bağlanmasında ön plana çü.arlar.
Bununla biİlikte, düşiinc€yi açüama öz8ürlüğüni.in, çağdaş demokasilerde taşıdl-
9 önem v€ gördüğii işl€v, bu öz8iİlüğün sınırlamadaJü a}Tık tutulmasnı 8er€ktirmez,
Dişünceyi açüama özgülüğiinün di}zerı]enmesi v€ sınıİlanması, bir üodan bu öz-
giiİlüğiin kötüy€ ku anırİünı önlemek, diğer yandan da herkesin yararlanabilmesiru
sağ]amal amacına yönelikir. Açüanmadrğ siirec€ hiçbir sonrn teşıjl etmeyen soyut
düşünce, açıklanrnasüyla birıikte başkalarının özgürltik alarılannr olıımsuz yönde eüi-
leyebilecek, onlar taİatndan "zararı" ya da "tehlikeli" olarat nitelendirilebilecek bir
hal a]abilir.
Düşünceyi açıklama özstiİlü$İüün birey açısından pratik bir değere sahiP olabil-
mesi için kullanülina yönlen erinin 8österilmesi, srn]rlaftlrn ve sınrlama yapfuken
göz öniinde tutulacak "srnlrlama sın ilan'nln belirtilmesi gerekiİ, Düşünce öz8ülüğii
ile diger özgiirlüklerin "dingin birlüteliğini" ve bunlar arasnda çıtabilecek çatışma]a,
rın 'uzlaştln-tmasİ'nr sağlamaİ balmından da düşiince açüamasü eylemin€ birtakım
sınrrlamalar getirilmesi kaçınılmazdır. Ancak düşünce özgüİlüğiinün d€mokatik dü-
zenlerde taşüdrğı önem, düşünce aç*lamasırım yasaİlanması açısından, di8er e}4€m
biçinılerinin sınırlanma§ı için g€rekenden daha güçlü bir geretçe veya daha yii&sel
biJ eşik oluşturmay zoruJılu hlar. Dola}T sryla, düşiiırıceyi açüama özgüflüğiintin sı-
rurla_rıDJr belidenmesine yönelik her anayasal ya da yasal diizenleme, bu özgütlüğiin
demokatik toPlum açısından taşıdıs öneme koşut bir duyarlılıkla yapılmalıdır,
Bu genel açüamalardan sonra, şimdi 1982 Aİayasas| ile Ana)Esa Taslağ'nm konu-
ya ilişkin diizer emel€rini bu çerçevede incelemek geretrr-