Page 45 - Diyarbakır Barosu Toplumsal Barışın İnşası Sivil Bir Anayasa Arayışı
P. 45
8i,iidofurum: HıİtÖ,oi l k R.]ini Bak,ndd." A.ayır 43
1982 Anayasası, düşünce özgürlüğii ile düşünceyi açüama özgürlüğiınü iti ayn
madde halinde, 25. ve 26. maddelerinde diizenlemekedir. Madd€ numaİa]an dahi
a}İır olİnak ilzere Anaya§a Taslağı'nda da benzer biİ ditzerıleme şeklini 8örmekteyiz.
Düşünce öz8lirlüğii ile düşüncel aç*lama öz8ürlüğiinü böyl€ iki ayıı madde halinde
dilzenleyerek, biİbirinden a}ırmal, düşünce aç*laİnalann daha kolayca suıırlandlra_
bilmek amacıyla Anaya§aya §okulmuş antidemokatik ve }apay bt formüasyon şek,
lidir. Dü§iince özgürlüğü aÇsndan önen i ola.İr, aslünda bu aizgülüğii, "dii§iincenin
serb€stçe oluşırmu" a§arnası da dah oİmaİ inPre kanaat öz8iirlüğünden açÜa.rna
öz8iirlüğiine uzanan geni§ biİ siteç şeklinde algılamak ve 8üvencelemek 8eİeki$dir.
1982 ve Ta§lağ'nda paralellik arz eden 25. maddeler, ilk
^naFsasİnda ^nayasa
ba.}oşta, düşünce ve }.anaat özgüİlüğiinün Anaya§aca mutlat biçimde tanındrğ izle-
nimini yaratır. 25. maddelerin ilk fıİı.alan, bu özgülüğiin, insan zihninde kaldtgı sü_
rece mudak bir öz8iİlilk olaJaİ korunacağn vur8ular. Halbuti insantn iç-diinyasüna
hapsedilmiş, d§a l,lırulma şansına sahip otmayan soyut düşüncenin özgü.lüğiinden
bahsetmek mijm-kün değildiİ. 25, maddelerd€ki "herke, dişünce ı,e kaııaal özgültii-
ğirne sahipti/' k].,Jal,Jffi, bireyirı iç-diinyasına dönü} bir özgürlük olaİa! a]8 anmasü
durumunda, praü biİ anlaml olma}acattır. Bireyin kafasıİİn içine hukukun müda-
ha.le etm€si mtifüün olamayacağındaİı, açüİanmadığ sürece düşiinc€ yasaİanamaz,
bu bagamda konrnması için özel bir kurala da 8erek yoktur. Düşijncesini aQRayama-
yan, kendisine saİlayam; düşüncesi olup olmadüğ dahi bilinmeyen bir kişinin özgür
olduğunu söylemek ne denli tularlr ve anlaırı]ı olacalırİ. Dolayısıyla Anayasal diizeyde
böyle bir hii&mün 8ereuiliği, tanrşma göıürüİ,
Buna karşİü, 25. maddelerin II. filaalarındaki, krnanam&na ve suçlaİıitmana ku-
ralı, düşünce özgürlüğiiİı |Jn " koruyııcu duuarlan 'dıİ ve bu öz8ürliik açısündan
8erçek_
te değeİli olan ve anlam taşıyan hijlüm budüİ. Fakat burada da bir hÜtim tekan göze
çarPma}tadır. Yiiİüİliiİteki Anayasa'nm "Temel haİ ve hürriyet]erin kutlaİü]masuun
duİdürulmasl" başI*]r 15. ve Anayasa Taslağ'nın aynı başl*lr 14. maddesinin lI. frk_
ralannda "kimse dirıl inançlannr, ücdani kanaat]€İini ve düşüncet€rini a9İlamaF
zoİlanamaz ve bun]aldan dolai,r suçianamaz" şeklinde htikiim yer almaİtadf. Aynr
hüktim 25. maddeıerin lL flı.İalannda yinelenmekediİ. Anayasann sistematiği ve sa-
d€liğinin saganması açüsından böyle bir hüiim tekanna 8erek yoktur, kaİaatimizce.
Dolaysıyla 25. maddelerin pratike birişlevi kalmamaktadlr.
Diişünceyi açlklama özgüİlüğiinü düzer eyen 26, maddeler açısündan ise, 1982
Anayasasl ile Anayasa Tasiağ arasında faİİlıLİlaf 8özf çarymaİladf.
Bu maddel€r açüsından i]k planda dikkat çeken husus, Anayasa Taslağr'nda madde
başlüğınln "Düşiinceyi aç*lama ve yayma hürriyeti'' yerine .lfade hürriyeti'' şekjinde
değiştiİilmiş olmasd]r. 'lfade Hünyeti" ıerimi lnsan Ha}lan Avrupa sözleşmesi'nde
de kulanılan bir terimdir, Doktrinde de düşüncenin serbestçe açüklanma ve yaylma_
süü İarşlamak iizere çok çeşitli adlandmalar kırllan maktadır. Anca! "ifade", Aİap_
ça kökenli biİ terim olİna§ının ü?nlnda, Tiirk Dil Kurırmu §özlüğiind€, .anlatrm| bir