Page 33 - Diyarbakır Barosu Toplumsal Barışın İnşası Sivil Bir Anayasa Arayışı
P. 33
B , n.i olurum: İıı E Ö4dl üı& R.]in] Bak h,n6 AEyıg 3İ
Şimdi sofulabilir: Nedir bu çağdaş demokasi sta-İıdartlan? Biz demokİasi standaİt-
Iannü aslünda iki şekilde biliyoruz. Çok klasiİ olarak bildiğimiz, bütiin dünyanın alışık
olduğu v€ Türkiye'de de bugün öze ikle de statükodaİı yana olanlarve ymtaşın siyasal
aianda düa geniş bİ söz sahibi olmasmt devletin tem€ll€ri ve cumhutiyetin kendile-
İine 8öİe yorumladrklan bazı özellüeri açısndan tehlike. }*lcı]ıt. bölücültik, 8ericilik
gibi terirnlerle önitnlize sürtiP de hani demokati}Jeşm€nin önlinü kesmek isteyenle_
rin sawndukları "biz€ göre bir demokasi'' aİıla},ışl i,aİ. Bunu yıllaİ önce 12 Eyliil'lin
lideri Kenan Ewen açü bir şekilde di]e getiİmişti. Ewen ''Bize ik parti yeter" diyordu.
"au partilerden biri biİaz da.ha devletçi olsun, biri is€ biraz daha piyasacı olsun. Halk
bironu seçsin, birbunu seç§in ve Tiiİkiye 2.5 paniye İazt olsun.''
(enan E!İen bunu derken belki kendiİc€ biraz daha otoriter biİ felsefeyi s€slen_
diriyordu funa a§İnda "Batı demokasisi" dediğimiz yerlerde de '.demokasi" _uzun
süre_ böyle anlaşıldı. Yani demokasiden, br ülu§ devlet
çeİçevesi içinde örgütlerıen
toplumun değişik meslek ve sınıf 8.uplannn ta.leplerini tem§ilcileri -ömeğin işçilerin
sendika]ar_ alacılığıyla dile getirmeleri, bunun siyasi panileİde bir yaİü bıılma§ı, si-
Fsi panilerin de bu yanİılamalan parlamento}a taşlma]an. parlamentoda da bir pa-
zallü süİeciyle yasa]ann }apı]ma§ kasıediliyordu. Yani demokrasi, ulus devlet sınlİlaD
içinde so§yo-ekonomik staü 8ruplannın siya§i iktidar tizerinden pazarl* mücadelesi
yilriittiikleri bir sün]rlı çoğulculuk içind€ dönen bir aiıla}ışa daiİdir.
Bu kla§it demokasi anlaFş,na ka§ı şimdi yeni bir demokasi anıaFşı var. Rona]d
tnglehan adlı profesöriiİ "silent Revolution" adlı tinemli bir kitabı var. Bunu .sessiz
Dewim" diye Tükçeye çeviİebiliriz.lngl€han'ın gi'rüşüne 8öre, dünya demokasileri
açısündan lg8o'lerin ikinci üffısından itibaren bir s€ssiz d€vrim gerçetleŞti, Insanlar
aİtü sadece eski, yani biraz önce sözünü ettiğim sınfsal ve meslek 8Tuplan arasında
bir 8elir paylaşümı mücadelesine endekslenmiş siFsetin ötesinde başka laleplerde bu_
lunuyorlar. Kendi ha}at tarzlannn siyasi olarak ifade €diime§i için hak tal€binde bu_
lunuyorlar, kendi kimliklerinin veya ktiltijrel mensubiyetierinin siyasal olarak anlamh
oIma§mı istediİleri için başka baa haİ talePlerinde bulunuyoİial Biz bunu sonuçta
1990'lardan itibaİen işte "mıritüülttjJalizm'' veya onun Türkçesi "çokkiiltürlülü'' veva
"çokİiihurcülü" şeUinde ifade eder oldü,
lnglehanln "se§siz delTim" dediği badisenin n€ticesi şu şekide ifade ediiebi-
tir: Esuden, çok eskiler€ de gidebilirsiniz, Roma lmparalorluğu'nda veya osman-
h Imparatorlüğu'nda farklı kiiltüder bir aİada ve hiçbir siyasi ar m ifade etmeden,
birbirlerine değmeden pekata bir aİada ya§a},ıp gidi}orlaİdı, tYeri getmişken beıine_
yim: Diyarbakr herhalde bu farkı kültiirlerin bir arada mevcudiyetinin en eski taİihs€l
ömekle.inden bir tanesidir, dolaysı9a bu meseleyi en iyi anlayabi]ecek olan İa.rihsel
birikime de sahiptir.) Ama hiçbir kiiltiirel mensubiy€tin deltet yönetimiyle, kamusal
kararlann aünmasına katkıda bulunma gibi bir faaliyet]e veya vatandaşİla bir a]aka_
sı yoktu. Zaten Roma'da vatandaş olmanln veya osmant'da tebaa olmanln bövle bi.
aİılamı bulunmuyordu. uberal demokasilerin ulus_devlel
çerçevesine sıhştırılmış