Page 129 - Diyarbakır Barosu Toplumsal Barışın İnşası Sivil Bir Anayasa Arayışı
P. 129
afrn.üOforuh| çoğuku ü ı27
^iay.r[
"Mustefa Kemal'ın ŞĞü satd .yaİlınmr$nd.n önce Kliİtlere dal. §öy'edlİle-
rl ıyoİlanmadan ,onra deüşıtf ıntş, rafı katdmlrnrçtıİ. Ancaİ tatth Lttaplen bu
ay.İlanma lçlı 'dbİ ıaİaİterıt ayaİlanİiı' dtyor. Yınl dtn üz€r|nden ülpılan blİ
ger€kçe},le bu mei€lertn kıpaıllma§ı asl$da btr bİhane dbl göİünrnüyoİ mu? Bü
lfyonda Kiinçiılüğe deir blİ ş€y'er vaİ mıydı?'' Evet, madem isr?n dini karakerliydi
ve bastmldl, bu taİdirde Kürdistan'a ilişkin düşiincelerden vazgeçilmemesi geİekirdi.
Ama arİaşülryor ki öyle değil, 8erçekte de öyle değil. Her ne kadar Şe}.h Said isyanının
dini karakteri varsa bir de milli bif tarai var. Bu milli taraf, Kürtlerin genel sorunu_
dur; çünkü Künler 'geç kalmış bir uluslaşma süreci' yaşıyor, Bu süreç kimisine 8öre
tamamlanma aşamaslnda kimisine göre daha tamamlanmamıştır, Ancai şu çok açık:
l800'lü yllann başından itibaren özelliİle yoğunlaşan mitliyetçiİk (ürtlerde _sijz ge-
limi Arnaı,utlarda, Yunanl arda Veya Bulgarlarda olduğu gibi aynl- sıcat bir kaJşılık
buimamıştlr, Bu biraz belki Kürtlerin feodal iap|sünın bütünlükçü ve uzlaştıncü özel_
lüer taşımamasından kaynakianmıştır. Birinci Dünya savaş|'nda yeniden dünya ku-
rulurken bazı l(ürt aydırütarın, bir tüİJön Künlerin, bir takım faaliyetler göst€rdikleİini
gönjyoruz ama bu faa]iyetler toPlumun bütününü kucaİlamaltan uzak kaliİırş, Ama
buna rağmen o dönemi inceleyerıler bilif|er; kurulan Hoybun ör8ütü, fuadi öİgütii ve
Kün Terİab Perver C€miyeli gibi bütün bu örgüderin yaFnıadlklan m€tinlerde, ga-
zetelerde ve deİgilerde birlik sorunu tartüş m§, öfnegin Kürtçenin daha o dönemde
laıin alfabesiile yaalmas| gerektigini söyleyen diişünc€lerdile 8etirilmiş. Bütün bun_
larü düşündüğiimüzde güç]ü bt€ntelektüel fikin olduğunu ve Şe}4ı Said Harekeıi'nde
bunun yansümalarünrn bulunduğlüntı söyleyebiliriz.
"sad€ce m€dnde faİklrlrklar 8österen kucaİlaFn blİ re3ml belgentn bulunmasü,
bunu çerçevest üşlnd. fl l oıaİaİ uygütanma},rşı d e getirmek §adece baİdağn
dolu taİann görmel desl midlİ?" G€rçekten şimdi sadece }asaların v€ anayasanün
değişmesi d€ yeım€z. Diin burada sözü edildi, Yargtay Hukuk Genel Kurulu'nun karan
son der€ce engelleyici. salt yasaların değişmesi sorunlann çözülmesine yetmeyebilir.
Nitekim bugün ıübana ilişkin bir anayasa] de$şiklik var ama o değişikliğin karşısına
çıkanlan Anayasa Matıkemesi karan var. Yani bugün d€ bu tür deği§iklik]enn },tiksek
mahkemelere tak ması mümkiin. Kaldı ki birAnayasa Mahkemesi var, bu mahkeme
Türkiye'yi bir siya§i partiler mezallüğma çeürdi 8eçmişi itibariyle. Bu n€denle sad€ce
ya§aların değişmesi yetmiyor, bu kurumların ve zihniyetin de degişmesi g€rekiyor, bu_
nun içinis€ 8erçeklen birzamana ihtiyaç var.
"H.yaıleİtml2deıd sivll v€ d€mok atl} an.ü,a3.rın olüştuİulnafry'a bölüc,ti teriif
ör8titünün son bulaca&nı ınanryor musımuz?" Hayallerimizdeki §ivi1 ve demokat
anaya§a gerçek]eşirse kaİımca şiddetin koşu arü onadan kalkar. Zaten şiddet insan_
ların durup dtırurken "Kalkalım bir şiddet uygulayalm, bir bunun için ör8üdenelim,
8eleceğimizi feda edelim, gideüm dağda 30 yl boFnca toprat]a elimizi yüzümüzü },r-
kaya]m ya da taşku analım" niyetiyte yaptlF bir şey degildir. lnsanlar toplumu değiş-
tirmek, hayatı değşrirmek, yeniden biçirnlendirmek için şiddete başt!ruyor. Bunu §on

