Page 35 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 35

nin de  çok   önemli  olduğu  vurglanmlş  ve bu konuda   çallynalaİ   yürütülmüştİ,  halen de  yüİü
       yor. Bununla  bağlantlll  olarak  ı2 Eylül  darbesini  yapan  klşilerin,  sorumlulann  halen  yargl_
       lanmlyor  oluşunun  büyİk  bir 50run  olduğunu  dğşünüyorüm;  zira  geçici  ı5. maddede  bar doku-
       nuınazllk,  bir cezai  sorumsuzluk  hali 5öz  konusu.
       Yakln bir geçmişte  Adana'da  bir cumhuİiyet  savcısü'nln  bu konudaki   çabasl  takdire   şayandl.
       Heİ  ne kadar  Milli  GüVenlik  Konseyi/  anayasaya  göre  12 Eylül 198o  tarihli  darbesjyl€  sonra
       slndak;  fjil v€  eylemlerinden  sorumlu  tutulamasa  da, asllnda  kocaman  bir rejimi  ve anayasal
       düzeni  değ;§tirm€   çabalarlnln  12 Eylül l98o'den  çok  önceye dayandığ|;  bun|aın  söz konusu
       hazlrllk ve icra  haİeketlerind€n  yargllanabilir  olduğu  yönündeki  iddianamesi  hukuka  aykln  biİ
       şekilde  kabul  edilmem;,  geri giinde7ilmişti.  Tabii  bu iddianame  pozitif  hukuku  b.az zorlayan
       birJorumdu.0  tarihte  ceza Muhakemeleri  Usul Kanunu'nda  böyle  bir  şey  de  yoktu.  8ütün
       bunlaİ asllnda  şunun  için  söylüyorum:  Geçmişle  yüzleşmek  ve biriletinin  hesap  vermesi  ıçin
       gö§t€İilen  biİeysel   çabalar  asllnda  toplum  taraflndan  da  çok  fazla  sahiplenilmedi,  b€lki  akade-
       misyenler  de sahiplenmedileİ.  Adana  cu.İhuriyet  savclr'nln ismini  bile hatlrlamlyoruz.
                                                                             §ıJ  an
       nercda  olduğunu  bilmiyorum,  ama  gör€vde  olmadlğlnı  çok  iyi b'liyorum.
       Yanllmlyorsam  ıç hukuku  da tüketip AiHM'ye  9itrnişti  son olarakj  gazetelerde  habelleri  var_
       dl. Asllnda  sahip  çlkllmasl   gerekiyordu.  Belki  oradan  yakalanabilseydi,  bir toplumsal  dinamik/
       bir ceİeyan yaratılab;lirtli.


       cit n iplk (Ar!krı)

       Butadaki  amacım12,  sanırlm  hepimlzin  hemrikir  olduğu  ve sayln  Kaboğlu'nun  da  söylediği  9i,
       bi, üzerinde  uygıJlandığl  coğrarada  insan  haklanna  saygllı  demokİatik  bir anayasa.  Bana  gö_
       re de demokratjk  bir anayasanln  olabilmesi  ıçin o anayasanln  uygulandlğı  kişil€rin  yön€time
       katlma haİlaınln  eşit  olarak  sağlanması  g€İekir;  buna hukırkta\\partisipasyon''  deniİ.
       son:amanlarda  blr federasyon  tartlşmasü  ortaya atlldı, Bu bağlamda  ben sorlmu
                                                                          şu ş€kıld€
      soruyoİumi  ValileriVe  belediyeleİi  dahiıetmek  üzere,  yerelyönetimlerin  kendi  kendileriniyö_
      netme§ini  anayasal  bir t€mel  hak  ve özgüİlük  olarak  tartışırsaİ  nasıl  olıJr?  Eski Alman  Ana,
                                                                   şekilde  uzun  ylllaİ
      ya95l'nda  da  bu, temel  hak v€  öz9üİıük  olarak  düzenlenm'şti.  soİunsuz  bir
      uygulandl,  hal€n  de uygulan.yor.  Alman Anayasa  Mahkemesi'nin  bir karallna  göre  temel hak
      ve öz9ürlğkler.  yakın  bir hak ve öz9ürlük  olarak  yerel yön€timlere   bu hak tanlnlyor,

      Fİll l{İ!nü Eİd.m

      ÇoİdiIli  b€lediyecilik  konusunda  birkaç  §ey  siiylemek  istiyorum.  Çokdillilik,  çokdilli  belediyeci_
      liı esas itibarjyl€  dünyada  yavaş yavaş yaygln  laşmaya  başlayan   çokkültürlü  vatandarlk  poliri_
      kalannln  bir  parçasl  olalak  gündeme  getirilmiştir.   Çokkültürlülük  olgusü  ya  da  çokkültürIü
      aı]aya§alvatandaşllk  araylşlan,  özellikle  20.  yüzyllın  son  çeyreğinde  kendini   çok  daha  belirgin
      bi.   şekilde  hissettiren  küres€llaşme  sürecinde  aşlnan  ulus_devlet  paİadlgması  sonraslnda  9ün-

      deme  gel€n  politik  alaylşlardan  biridir.  Gerçekten  de  çeşıtli  faktörlarP  bağll olalak  ulus-devlet
      paradigmannln  a§lndığlnl,  ulus_devletin  geçmişte  farklllüklan.bir  arada  tiJtabiJme  özelljğinin
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40