Page 13 - Türk Ceza Kanunu Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Ceza Ve Tedbirleri İnfazı Hakkında Kanun Tasarıların İlişkin Görüş- Eleştiri Ve Önerileriniz
P. 13

TÜRK  CEZA  KANUNU  TASARISI


          kuralların  karmasından  oluşturulmasü,  yeniliği iddia  edilen  Tasarının,  kendine  özgü  bir yasa,
          da varlığı  zorunlu  betirli  bir sistemden  yoksun kalmasına  da yol açmıştır.
             Tasarının  gerekçesinde,  ceza hukukunda  kriminolojik  etkenlerin baskün  nitelik taşüdüğü
          belirtitmektedk.  Gerçekten  de,  "Tasan",  günümüzde  geçerliliğini  yitnmiş  bir anlayışı  ifade
          eden, ceza hukukunu,  "cezalandırma  hukuku"  olarak algılayan  bi anlayüşa  üstünlük vermiş-
          tir. Bu anlayüŞ,  "ceza  normu"nu,  "cezalandırma  normu"  ile özdeŞleŞtirmiştir  ve bu  görüşe
          dayanan  ceza  hukuku,  "hukuka  aykırılık",  korunan  "hukuksal  yarar",  "hukuksalyaran  ihla-
          le uygun eylem",  "ceza sorumluluğunu  sınırlayan  kurallar" gibi  çağdaş  sorunlara  yeterince
          önem  vermeyen,  geleneksel  sistemdir. Bu sistem,  genelde,  "ceza  normu"  kavramını  ve ya-
          pısını  irdelemeyen,  hatta umursamayan  görüşü ifade eder.  Bu nedenle,  geleneksel  görüşe
          göre,  "ceza  hukuku",  yaanın,  hatta yönetsel güçün, yasakladığı  veya emrettiği  davranış
          aykın eylemi  işleyen  kişinin  cezalandınlmasından  ibarettir.  Bu ceza hukuku anlayışı, ceza hu-
          kukunun,  "failin  cezalandırması  hukuku"  olarak kavranmas  sonucunu  yaratür.
             Beliıtilen  anlayış  kapsamında,  cezalandırmanın  nedeni,  kişinin  "norma"  aykırı davranma-
          sıdür.  BU nedenle de, korunan yarar,  normu  koyan  siyasal  otoritedir.  Bu açıdan  da, siyasal
          güç, bir eylemi  "suç olarak tanümlamakta",  "cezasını  belirlemekte",  cezayı  "infaz etmekte",
          "yargılama  ilişkisinde',  sübjektif  hak sahibidir.  Geleneksel  anlayışı  benimseyen  sistemin
          oluşturulmasü  ve savunulması  ile, aksi iddia  edilse  dahi insan  haklan  temeline  dayanan  çağ-
          daş ceza hukuku  arasında  uzlaşmaz,  temel  çelişki   vardır.

             ll-) KöKLü  DEĞlşlKLlK  GET|RMEM|şT|R:  Fransız burjuva  devriminin  siyanl sitem,  Ça-
          ğün  tüm toplumsal hukuksal  sistemini  değiştirdiği  gibi,  ceza hukukunu  da doğal olarak  et-
          kilemiştir. Devrimin  anayansı s;yılabilecek  7789  Bildirgesinin  oluşturduğu  "  liberal  jandarma
          devlet' düzeninde,  örneğin  yasalhk  kuralı kabul  edilmiş,  cezalarün  ve infazının inan  haysi-
          yetine uygunluğu  kabul edilmiştk.  Özellikle  o dönemin  Rocco, Carrara gibi cezacılan,  "top-
          lumsal sözleşme"  kuramı ve mantığı kapsamında,  suçun konusunun  "bireysel  haklar"  oldu-
          ğUnu  kabul  etmiŞlerdir.  Fransız  burjuva  devrimi, "toplumsal  sözleşme"  gibi,  soyut,  doğaöte-
          si kuramlara dayandığı,  "burjuvazi"  de kendisini  çağün  ve geleceğin  son  sosyal sınıfı  olarak
          kabul ettiği  için,  "bireyi"  öne  çıkarmasına  karşın  bieyin varnyılan  haklarüna  gavence  sağla-
          mak gerekliliğini  duymamıştır.  " Doğaüstü  ulus-devlet"  anlayışının,  "bireye"  "vaat"  edilen,
          'özgürlük,  eşitlik ve kardeşliği"  sağlayacağü  hayaline  kapılınarak, bireyin  haklan  "toplumnl
          sözleŞme"nin  soyut,  doğaötesi  güvencesine  bırakılmıştır-
             Burjuvazinin  heabü  tutmamış  ve karşüt sınıflar  ve siyasal  akımlarla  uğraşmak  zorunda  kal-
          müştür,  Anarşist, sosyalist  aküm ve eylemler,  liberal  siyasal  sistem  kanşık akımlan,  siyasal sis-
          temleri  ezmeğe yönelik  siyasal  gaÇ niteliğini  almüştür.  Liberal devletin dayanağı  olan doğa
          ötesi kUramlar,  aşağüda değineceğimiz  gibi,  despotik  siyasal  gücü koruyucu  iŞlevi  üstlenmiş-
          tir. Nitekim XlX. Yüzyülün  son, )<X. Yüzyılün  ilk  Çeyreğinde,  özellikle, ltalyan  krallıklarının  de-
          mokratik  yasalarında  liberal,  özgürlükçü kurallan  sınırlayan yasa  değiŞiklikleri  yapülmüŞtür.
          TCK'nın  kaynak  yasasü  olan, 1889 Zanardelli  Yaası  da aynü  doğrultuda  değiŞtiilmiŞtn.  1926
          yılında kabul ettiğimiz  "yasa",  değiştirilmiş  yandır_
                                    DIYARBAKIR  BAROSU  YAY|NLARI
                                               ll
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18