Page 333 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 333
yeterli görülmelidir.
-Evli kadınların gebeliklerini sonlandırmak istediği durumlarda eşlerden izin isteyen
fiili uygulama kaldırılmalı ve kadının beyanı esas alınmalıdır.
-Kürtaj talebiyle sağlık kurumlarına başvuran kadınlara ‘’bilgilendirme ve düşünme sü-
resi ‘’ adı altında yapılan ‘’ikna uygulaması’’ ve psikolojik baskı yasaklanmalıdır.
- İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi için gerekli doğum kontrol araç ve ilaçlarının üc-
retsiz ve kolay erişilir olması sağlanmalıdır.
- Erkekler için doğum kontrol yöntemleri yaygınlaştırılmalıdır.
Doğum izni ve çocuğun bakımına ilişkin düzenlemelerin sadece kadın üzerinden ele
alınıyor olması ve annelik üzerinden kadınla özdeşleştirilmesi ile toplumsal cinsiyet
eşitsizliği, devlet kurumları tarafından resmi hale getirilmektedir.
Kısmi zamanlı, geçici işlerde çalışmayı düzenleyen yasa ile birlikte bakım hizmetlerine
yönelik sosyal yardım politikası toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirmekte, kadını ka-
musal alandan çekerek eve kapatmaktadır.
Kadın istihdamını arttırmaya yönelik söylemler olsa da, bu söylemler ağırlıklı olarak
evden yeniden üretim rollerini aksatmayacak, ucuz iş gücü sağlayacak işler tanımlamak
şeklinde gelişmektedir.
Hamilelik dönemi çalışma koşullarının olumsuzluğu, angarya, nöbet, fazla çalışma yap-
tırılması, süt izninin yol sürelerinin de izin saatlerine eklenmesi ve iznin tam kullandırıl-
maması, süt izninden kaynaklı ekonomik, sosyal ve özlük haklarında kayıp yaşanması,
doğum yardımı, çocuk yardımı, doğum izinlerini kullanan ve izinlerinden dönen ka-
dınların çalışma koşullarının aleyhte ve rızası dışında değiştirilmesi, doğum izinlerinin
çocuğun gelişimi de göz önünde tutularak düzenlenmemesi, boşanmış annelere yönelik
ayrımcılıkların ayyuka çıkması, kamusal alanların neredeyse tamamının kadınlarla er-
kekleri ayrı tutmak üzerine kurulduğu karma eğitimin ortadan kaldırılmaya çalışılması,
ders kitaplarında erkekliğin yüceltilmesi, erkek idarecilerin kadın emekçileri tehdit ede-
rek baskılaması, velilerin, erkek öğrencilerin kadın eğitim emekçilerini bir güç olarak
tanımamaları ve bunun üzerinden psikolojik şiddet ve mobbing uygulamaları, eğitim
öğretim ortamında yaşanan sorunların cinsiyet ayrımına göre kategorilendirilerek kız
öğrencilerin aleyhine çözüm yöntemine gidilmesi, kız çocuklarının yaşadığı fiziksel ve
cinsel istismarların örtbas edilmeye çalışılması, istihdam koşullarında kadınların geri
plana atılması, terfi ve unvan değişiklikleri gibi konularda büyük bir cinsiyet eşitsizliği
yaşanması, kadınların kayıt dışı sektörlerde her türlü iş güvencesinden yoksun uzun
ve ağır çalışma koşullarından ucuz işgücü olarak sömürülmesi, yaşanan bir ekonomik
krizde öncelikle kadın emekçilerin gözden çıkarılması emek alanında kadın emekçilerin
yaşadığı onlarca sorundan bazılarıdır.
Özelde kadınlar genelde bir bütün topluma dönük bilinç arttırıcı çalışmalara ağırlık ve-
rilmesi, kadınların şiddetin tanımı ve şiddet içeren durumlar karşısında eğitim yoluyla
bilinçlendirilmesi ve danışmanlık hizmetlerine yönlendirilmesi, eğitim personellerine
332

