Page 330 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 330

belirlenmesi gerekliliği yetkililer tarafından göz ardı edilmektedir.
            Sadece barınma sorunu yaşayan kadınlara yönelik, hükümet politikalarında henüz her-
            hangi bir çalışma yürütülmediğinden, kadın konukevleri ve sığınaklarda; yüksek can
            güvenliği riski taşıyan, şiddete maruz kalmış veya kalacak olmaktan kaynaklı travma
            yaşayan ve sadece barınma sorunu yaşayan kadınlar aynı ortamda beraber yaşamakta-
            dırlar. Dolayısıyla kuruluş kuralları can güvenliği riski olan kadınları korumaya çalı-
            şırken, sadece barınma sorunu yaşayan kadınların kişisel özgürlüklerine engel koymak
            zorunda kalmakta, bunun yanında barınma talep sayısının yüksek olmasından kaynaklı
            olarak, can güvenliği riski bulunan kadınların da ifşa olabilme ihtimaline neden olmak-
            tadır.

            Kadın sığınakları fiziki şartları her ne kadar yönetmeliklerde düzenlenmiş ve kişiye özel
            yaşam alanı sağlıyor gibi görünse de, konukevi ve sığınaklara yeterli bütçe ayrılmaması
            ve mali sorunların bahane edilmesinden kaynaklı bugün bir çok ilde kadın konukevleri
            hem kapasite üstü sayıyla çalışmaktadır hem de müracaatçılar genellikle 3 -4 kişi aynı
            odada yaşamaya zorlanmaktadırlar.

            Kadınların karakola yaptığı başvurularda çoğu zaman “ zaten bir şey çıkmaz, şikâyet
            etme. karakoldan şikayetçi olamazsın adliyeye git, görev alanımıza girmiyor başka ka-
            rakola git ” tarzında yanlış yönlendirmeler yapılmaktadır. Karakollara yapılan başvuru-
            larda mağdurun şikayetinden vazgeçmesi yönünde telkinlerin yapıldığı, aynı zamanda
            adli muayene raporlarında bazı doktorların mağduru görmeden “darp raporu yoktur”
            beyanında bulunduğu veya polislerin muayene sonucu şikayeti engelleme adına kadın
            adına beyanda bulunduğu durumların olduğu da tarafımıza yapılan başvurulardan bilin-
            mektedir.
            6284 Sayılı Kanunun “Hakim tarafından alınan önleyici tedbir kararları” başlığı altında
            bazı maddelerce verilen tedbir kararlarının tekrarlı ihlalinde cezai yaptırım uygulana-
            bilmektedir. Fakat bu cezai yaptırımın tekrarlanan suç olsa bile uygulanmadığı, tedbir
            kararlarının ihlali sonucu mağdur eden kişinin sadece ifadesine başvurulduğu ve bu
            haliyle önleyici tedbir kararlarının mağdur eden için caydırıcı olma etkisinin azaldığı
            açıktır. Son dönemlerde yine önleyici tedbir kararı başlığı altında gizlilik karar talepleri
            genellikle reddedilmektedir. Ayrıca karakol tarafından talep edilen tedbir kararları 24
            saat içinde onaylanmak zorunda olduğu halde, bu tedbir kararları, kişisel başvurularda
            çok daha uzun bir sürede onaylanmaktadır.
            Şiddete maruz kalan ve bu gerekçeyle kolluğa başvuran kadınların süt çağında olsa
            dahi çocuklarını yanlarına almasında gerek kolluk gerekse de savcılıklar nezdinde iş-
            lem yapılmadığı, mahkemelerin ise bu durumdaki kadınlara dava açmaları gerektiği yö-
            nündeki yönlendirmeleri yasal düzenlemelerin de hakkıyla uygulanmadığına en somut
            örnektir. 6284 Sayılı yasa gereği, tedbir kararı ile dahi şiddet uygulayana verilmemesi
            gereken çocuklar, yasayı tam olarak bilmeyen kolluk veya savcılıklarca ebeveynlik hak-
            kı gerekçe gösterilerek şiddet uygulayandan alınmamakta ve şiddet mağduru kadın şid-
            detten kurtulma yolunda çocuklarından ayrı kalma sonucu ile karşı karşıya kalmaktadır.

            Mağduriyet yaşayan kadınların sosyal yaşama adapte olmak için çalışma yaşamına ka-
                                                 329
   325   326   327   328   329   330   331   332   333   334   335