Page 309 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 309

-Toplantı veya gösterinin, trafiği engellemesi yahut belirli ölçüde karışıklığa yol açma-
          sı, sınırlandırılmasına gerekçe olamaz.

          - Toplantı ve gösteri şekil olarak sınırlandırılmamıştır. Miting, yürüyüş, oturma eylemi,
          işgal, insan zinciri, vb. çok çeşitli şekillerde yapılabilir.
          - Mekan sınırı yoktur. Gösteriyi düzenleyenler, eylemlerinin etkili olması için gösteri
          yerini belirleme özgürlüğüne de sahiptir.

          - Gösteriye katılanların bir kısmının şiddete başvurmuş olması yahut şiddet çağrısı yap-
          ması gösterinin bütününü yasaya aykırı hale getirmediği gibi, şiddete katılmamış olan
          göstericilerin cezalandırılmasının gerekçesi de olamaz.

          3-Seçme ve Seçilme Hakkı Bakımından

          Serbest ve demokratik seçim hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (“Sözleşme”)
          Ek 1 No.lu Protokol’ün 3. maddesi ile güvence altına alınmaktadır. Avrupa’da serbest
          seçim hakkının korunması büyük önem arz etmektedir; zira söz konusu hak Mahkeme
          için “gerçekten demokratik siyasal bir rejimin temel ilkelerinden biridir”. Mahkeme
          “aktif” ve “pasif” seçim hakkı, yani seçime oy kullanarak katılma hakkı ile seçimlerde
          aday olma hakkı arasında ayrıma gitmektedir. Nitekim AİHS Ek 1 Nolu Protokulün 3.
          Maddesinde “Yüksek sözleşen Taraflar yasama organının seçiminde halkın, kanaatinin
          özgürce açıklanmasını sağlayacak koşullar içinde, makûl aralıklarla, gizli oyla serbest
          seçimler yapmayı taahhüt ederler.” Denilmiştir.

          Sözleşmenin “Serbest seçim hakkı” nı düzenleyen bu maddesi, İnsan Hakları Avrupa
          Mahkemesi tarafından ilk kez Mathieu Mohin ve Clerfayt Belçika’ ya karşı davasında
          yorumlanmış, oy hakkının ölçütleri bu kararda belirlenmiş ve İHAM daha sonra baktı-
          ğı davalarda esas olarak bu karara göndermede bulunmuştur. Mahkeme kararda şöyle
          demektedir: “Sözleşme’nin Başlangıç’ına göre, temel insan hakları ve özgürlükleri en
          iyi şekilde, ‘etkili bir siyasal demokrasi’ tarafından korunabilir. Birinci Protokolün 3.
          maddesi, demokrasinin karakteristik bir prensibini içerdiğinden, bu madde Sözleşme
          sisteminde birincil bir öneme sahiptir.” Diyerek etkili siyasal demokrasi kavramını tar-
          tışmıştır.
          Ek 1 Nolu Protokol’ ün 3 maddesi, Sözleşme sisteminde vatandaşlar lehine tanınmış tek
          siyasi hak olma özelliğine sahiptir. Bu güvence, temel hakların korunması ile demokrasi
          arasındaki sıkı ilişkinin açık bir örneği olarak büyük öneme sahiptir. Böylelikle Söz-
          leşme’nin Başlangıç’ında zikredilen demokrasi ile de doğrudan bir bağlantı kurulmuş
          olmaktadır.
          Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca  10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen İnsan Hak-
          ları Evrensel Bildirisi’nin 21. Maddesinde; “Herkes, doğrudan ya da özgürce seçilmiş
          temsilcileri aracılığı ile ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir. Herkes, ülkesi-
          nin kamu hizmetlerine eşit olarak girme hakkına sahiptir. Halkın iradesi kamu otorite-
          sinin temelidir; bu irade gizli ya da serbestliği sağlayacak benzeri yöntemlerle genel ve
          eşit oy ilkesine uyularak yapılacak olan dönemsel ve dürüst seçimlerle belirir.” Denil-

                                              308
   304   305   306   307   308   309   310   311   312   313   314