Page 223 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 223

ler mensuplarına ait olduğu düzenlenirken buradaki özel kolluk kuvveti düzenlemesi ile
          bugünün provasının yapıldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Yine aynı dönemde res-
          mi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine
          bakılmaksızın,  eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilere yönelik her-
          hangi bir cezai yaptırım uygulanmayacağı hüküm altına alınarak hem işkencenin hem
          de cezasızlığın önü açılmıştır. Kamuoyuna bir güvenlik hizmeti gibi sunulan düzenle-
          meler işkenceye açık kapı haline gelmektedir. Makul şüphe gerekçesi ile durdurulan ve
          GBT sorgusu sırasında kolluğun fiziksel şiddetine maruz kalanların yanı sıra yine bu
          paralel kolluk rejimi mensuplarına silah kullanma yetkisi verilmiş olması; yeni yargısız
          infazlara, aşırı ve gereksiz güç kullanımı sonucu ölümlere açıkça davetiye çıkarmakta-
          dır. Polisin gereksiz silah kullanması sonucu  Medeni Yıldırım, Kemal Kurkut, Recep
          Hantaş, Özgür Arda, Ferit İli, Ethem Sarısülük ve daha onlarca kişinin yaşamını yitirdi-
          ğini hatırda tutarak, bekçilere silah kullanma yetkisi verilmiş olmasının, yaşam hakkına
          yönelik daha fazla tehdit anlamına geleceğini ve daha fazla kişinin “devlet kurşunu” ile
          ölümüne yol açacağını kamuoyuna duyurmak isteriz.

          Polis şiddetinin bu kadar yaygın olduğu bir dönemde, hiçbir eğitim almadan göreve
          başlatılan üstelik de silah kullanma yetkisi ile donatılan bu güçlerin daha fazla ölüm,
          mağduriyet ve hak ihlali üreteceğinden kuşkumuz bulunmamaktadır.

          Yurttaş ile sürekli iç içe görev yapan bu personelin polis ve jandarmadan gerek insan
          hakları konusunda, gerekse sosyal ve psikolojik açıdan daha uzun eğitim süreçlerine
          tabi tutulması gerekirken, sadece bir sınav sonrası atamalarının yapılması ve eğitim sü-
          reçlerinin de atama sonrasını bırakılması,devletin, yaşam hakkı başta olmak üzere temel
          hak ve özgürlüklere karşı nasıl bir kayıtsızlık içinde olduğunu göstermektedir.
          Yine Ceza Muhakemesi Kanununa (CMK) göre zorunlu haller dışında hakimin iznini
          gerektiren “el koyma” yetkisinin bekçilere tanınması, yurttaşların can güvenliğinin yanı
          sıra mal güvenliğini de tehdit edecektir. Hakim iznine tabi el koyma yetkisinin, hiçbir
          eğitimden geçmeyen ve silah kullanma yetkisi ile donatılmış paralel kolluk personeline
          tanınmış olmasını hukuken açıklamak mümkün olmadığı gibi hukuk devleti ilkeleri açı-

























                                              222
   218   219   220   221   222   223   224   225   226   227   228