Page 38 - Diyarbakır Barosu Sempozyum Ab Sürecinde İnsan Hakları Demokratikleşme Ve Uygulama Sorunları
P. 38
yüz-üç yü2 yıl geriye gider. Türkiye'de yetmiş ylllık bir tarihten s6z ediyoruz,
çok daha yeniyiz ve bizim bu sorunları çözmemiz için l920'le.de, 'l930'larda
çözmemiz bek]enemezdi. 0lus dev]eti kurmak ne yazlk kj katl merk€,jyetçilik
gerektiren bir şeydiı Düşünün osmanh yok o!du, kimlik yok otdu, insanlar
kenditerjni nasıl tanımlayacaklar? Kendilerinj devlete neyle bağlayacaklar?
Eskiden sultana, hanedana bağİlıkla kendilelini tanlmlıyor]ardl, osmanIı
Limliği alt,nda olmak ite kendjlerini tanımhyorIardl. Şimdi y€n' bir kimlik
yaratacaksınlz. lnsanIar kendini nasıltanlmlayacaklar? Y€ni bir kimlik, biz bir
ulusuz, biz bir milletin ferdİyiz. Padişahün tebaası, kullan olduğumuz için bjr
arada durmuyoruz. Biz geçmişt€n geleceğ€ doğru gid€n bi. milIetiz, Bunu
biraz yaratmak da gelekiyor lslamiyet öncesine gittik, orta A§ya'ya gjttik, bjr
taklm kültürel unsurlar çlkardık. Bütün bunlar, lspanya'da, Fransa'da, şurada
burada olduğu gibi kaİ, me.keziyetçi, insan hakIannl ih]al eden boyutlar
getirdi. Pekiyi bunun ne zaman değişmesi gerekir? Bence, eğ€l bu katı
Polatikanın değişmes' bakümlndan sotunu anyorsak, cumhuriy€tin
kulucularında değil, on]a. tarihin önleline koyduğu zorunluluklan büyük
öIçüde yerine getirdileı bir taklm vahim hatatar yapmüş olabilirler, o ayrı bil
şey. Bence bunu tek partili rejiminin sona erdiği dönemde aıamamlz lazlm,
1961 Anayasasında aramamız lazım, Çok Partili döneme geçiyoruz,
demokratük değerleri benimsiyoruz, yeni bh anayasa benimsiyoruz, ama
bugün '1982 Anayasaslnda so.un oluşturan tanımlann, maddelerin hemen
he|si 1961 Anayasaslnda vardl. Biz 1961 Anayasaslnı çok öve,iz, göklere
ç,xanr,r, ıua baklmlardan da öyledir, ama bu konulara il'şkin bütün
iandikaplar orada da vardl. onlan sorumtu tutamtyo,sak, bugünkü kuşağı
sorumlu tt-ıtmamlu gerekiyor Bugün yaşadlğımtz sorunlar 'çin 1920'lelde,
1930'larda çözülseydi demek mümkün değil, gerçekçi de d€ğil,
Pof. Dr Baskın orani Ben de üç aşağı, beş yukarı aynı Paıalelde bir
şeylel söyleyeceğim. BaklnE, ön taraftan bir dostumuzun söyledjği g'bi,
M;stafa Kemal 1923 sonuna kadar hep 'Tülkiyeli" terimini kullanö, mesela
Türk halkı demedi, Türkiye hatkü dedi, Türkiye ordusu, Türkiye kadlnı,
Türkiye genci dedi. Bu konuda benim "Atatürk Milliy€tçjliği" isimlibir kitab,m
,uı i, »u"ı.,",n,n altında'343 a" djye üç sayfalık bir dipnot vardır, Dipnot
teknolojisine uymayacak kadar uzun bir diPnottur bu, lki asistan alkadaştmla
bİlikle üçümüz oturduk, Atatürk'ün söylev ve Demeçle,i dört cilt, bir de
Atatürk'ü; Kanun ve Telgraflan olmak üzere b€ş cilt eserde Türkiye ve Türk
kelimelerini hiç üşenmeden saydlk. Çok net bjr şey ortaya çlkb| 1923 yılı
sonuna kada. Tü.kiyeli tabirini kullanlyor, "Türk" tabirini çok, çok az
kullanlyoı 1923'den sonra artlk heP "Türk" kullanıyol, aunı]n sebebi,
Kuıı.ıtuiı.ış Savaşı özellikle Çe,kez ve Türkle,in işbirliğini sağlamaktl,
'çinde
Fakat b; işbİ]iği 1923'de mi bitti? Haylı l923'den sonra tamamen dlş
32