Page 44 - Diyarbakır Barosu Herkes İçin Adalet Projesi Hukukun Üstünlüğü Seminerleri

Diğer yandan, düşünce özgürlüğüne ilişkin sabahki toplantlda ciddi iler|emeler

olduğu söyleniyor. Düşünce özgürlüğünün buIunmadığı tonusunoa üç örnek veriliyor,
Değerli arkadaşlar, işin trajik bir yanı da bu. Ben
şahse-n şunu görüyorum: Ben DEHAP
il başkanllğlnl yaplyorum. Bizim il yönetiminde
iadece r" ."-o""u bir tek "W'' harfini
kullandığı için insanlar ceza alm|ş. Ben
çıkıp insanlarla Künçe konuştuğum için
ceza|andırıldım. Ancak kamuoyuna yansımıyor. Dolayısıyla düşünce Oİgülü!ü
konusundaki yak|aşlmlarda da samimiyet bulunmamaktaoır. Ne zamanı<ı orhan pamuk
ceza alma riskiyle karŞl karşİya geldiyse düşünce özgürlüğü tartlşma konusu olur. Ama
Diyarbaklr'da DEHAP il örgütünün tamamı Kürtçe konuştuğu için ceza almışsa
kimsenin umurunda olmuyor. Bu da çifte standartl| bir yaklajımOır. Aydınlırın ve basın
çevrelerinin kamburudur.

Değerli arkadaşıaı Avrupa Birliğa ile yürütü|ecek müzakerelerde kürt sorunu konulu
başllk yoktur. Kürt sorununu daha çok Kopenhag kriterleri çerçevesinde
değerlendirildiğini görmek mümkündür. Avrupa komisyonunun ilerleme raporlarlna
baktlğlmlzda kürt sorununa azınlık sorunuyla yaklaşlldlğl açlk.
Şimdi kürtlerin az|nllk
olarak kendilerini görmemeleri kadar doğal bir hak olabilir mi? Bir halk kendisini azınlık
olarak görmek istemiyor. Ama ilginçtiı mahkeme kararlyla- benim hakklmda verilmiş bir
mahkeme kararlnda- Kürtler bu ülkenin asli kurucu unsurlarl o|up azlnllk statüsünde
değildir." Şek|inde belirleme yap|lmlşİr. Ama aynı kararda Kürtçe konuştuğum için
mahkumiyet kararl Verilmiş. Karardan
Çlkan sonuca göre, Kürtler azlnllk olmaylp asli
unsur durumundadlrlar Ve asli unsur olduklarından dolay| Kürtçe konuşamazlar,
konuştuklarlnda da ceza allrlar! Ama azlnllk olduğunda ceza almayacak. Böyle bir
gerçeklikle karşı karşıyayız.

sonuç itibariyle, Avrupa Birliği ile yürütülecek müzakere|er çerçevesinde kürt
sorunu bir bütün olarak kürtlerin istemleri çerçevesinde çözüleceği bek|entisine
girmememiz gerekir. Ama kolaylaştırıcı olması açısından görmek lazım. Bir
şunu
dönemler Kürtlerin yaşadlğl bölge olan, ismini söylemekte sakınca görmüyorum.
Kürdistan ilhak m|dlr, sömürge midir. Yoksa şu muduı bu mudur tartlşmasl yapılıyordu.
Son olarak, ismail Beşikçi Hoca çlktı, dedi ki ''siz neyin tartlşmaslnl yaplyorsunuz,
sömürge bile değildir, onun ötesinde bir yani
şeydir". biz kürtleri ister asli unsur olarak
görelim, ister azlnllk olarak görelim, ister kurucu unsur olarak görelim, Türkiye
cumhuriyetinin şu anki yasal düzlemde Kürtler azInllk bile değildir.

Avrupa Birliği ile yürütülecek müzakereler çerçevesinde azünllk haklarlnln tanlnmasl
önemli bir k|rlIma noktaslnl oluşturacaktlr. Bu ilefleme hükümetin- aç|k ifade edeyim-
İradesine bağll da değildir. Müzakerelerde, tarama dönemi başlayacak. Tarama
sIraslnda yasaların Avrupa Birliği yasalarlna uygun hale getirilmesi gerekecektir. AB
hukuku, ya aynen kabul edilecek, ya da iç hukuk mevzuatlmlz AB hukukuna uyumlu
hale getirilecek. yani Türkiye hükümeti, istese de, istemese de müzakereler sürdüğü
müddetçe kürtlerin azlnllk haklarl bir şekilde gündeme gelecektir, Burada işi oluruna
bırakmak gerçekçi bir yaklaşım olarak görülemez. Neden? Avrupa Birliğinin genel
hedefi bölgesel bir yönetim tarzlnl oturtmakt|t Dikkat edilirse her ilerleme raporunda

46