Page 12 - Diyarbakır Barosu Herkes İçin Adalet Projesi Hukukun Üstünlüğü Seminerleri
P. 12

Nihayetİndeki  bütün  bu laflar  ne için? insanların  mutlu olmasl için...  insanların  aş, iş,
         bulmalar|  için...  Çocuklarını  nitelikli  okullara  gönderebilmeleri  için... Hastalandlklarl
         Vakit  hastanelerde  iyi Ve  çabuk  bakllmalarl  için. Hepsi insanin  mutluluğu,  insanln
         günlük  hayatlnln  yaşam  kalitesi  demek.  Biraz  daha  eğlenmek,  biraz daha uzun
         yaşamak,  gülmek  için.  Şimdi  bİz bunu sağlamaya  yönelik  bir  çerçeveyi   AB ile birliKe
         kazanmlş  bulunuyoruz.  Ama eski bir gelenek  Var Türkiye'de.  o siyaseti  bir belirli kadro
         için yapma  ve insanın  günlük  hayatınl  önemsememe  gibi bir tavlr içinde.  Çünkü
         bugüne kadar siyaset insanIar  için değil,  profesyonel  iktidarlar  için dövüşenler
         açısından  yapllmlş.   Şimdi  ben üzülüyorum;o  kadar  çok  bölgeden  dostum,  arkadaşlm,
         öğrencim  geliyor  ki istanbul'dan  da ayrlca,  çok  günlük  slklntllan  Vaı eğitimlerİ  İyi değil,
         işsizler,  paraslzlar,  istanbul'da  kavruluyorlar.  Ama  en fazla da siyaset  konuşuyorIar.
         Sabahtan  akşama  kadar onlarl dinlerseniz  sanki  hayatta  siyasetin dlşlnda bir  şey
         yokmuş  gibi gelir.  Üstelik  bu siyaset  bölgenin,  bu halkın  dertlerini  çözmeye  yönelik
         değil.  Bir profesyonel  kadrolu  olarak  yeniden iş bulmaya  yönelik  bir siyaset  bu. Halbuki
         Avrupa  Birliği müzakere sürecinde artlk  proİesyonel  siyasetçilerin  iktidar  savaşlnln
         bireyİn  yaşam  kalitesini  arttırmaya, günlük  hayatlnIn içindeki  acllannl  silmeye,  onun
         kimlik sorunlarlnl  tümden  çözmeye,  insanl insan  olarak  kabul etmeye,  yönetileni  ortaya
         çlkarmaya,   VatandaŞl  esas  kllmaya, bireyi  doğru dürüst  yaşatmaya yönelik olmasl
         gerekir.
            Şimdi  ben bu süreçte,  AB sürecine  kimin  nasıl  baktlğlna  bakarak  karar  veriyorum.
         Bugüne  kadar yaşanm|ş  acılarında  yard|mlyla  Türkiye  çok  önemli bir sürece  girdi.
         Bunu  ne kadar anlarlz,  ne kadar  anlamay|z  bilmiyorum  ama  benim  baktığım  şey şudur:
         sen  bu AB sürecine  nasll baklyorsun?  Çünkü  bugün  itibariyle Türkiye'nin  en değişimci
         gücü,  en devrİmci  siyaseti  insanl odak alarak  Türkiye'de  yönetilenlerin  hayatınl nitelikli
         bir noktaya  taşlmak  isteyen  AB dinamiğidir.  Sen  şimdi  AB dinamiğine  Türkiye'deki
         dönüşüme,  değişime,  siyasete  AB'nin değişim  gücü  açlslndan  ml baklyorsun,  yoksa
         kendi  siyasetini  mi esas alarak  AB'ye mesafelimi  duruyorsun?  Eğer  AB'nin  değişim
         gücünü esas almayan  bir yaklaşlm  Varsa bu benim  için bir siyasi  pozisyon  aramaktan
         öteye  geçmiyor.  Türkiye bugünkü  sıklntllar|nı  AB'nin getirdiği  imkanlarl kullanarak,
         hukuk savaşl  yaparak  çok  daha hızlı  çözebilir.  size  minik  bir  şey  anlatlylm:  Ben AB
         sürecini  iki nedenden  dolayı  bu kadar  destekliyorum,  çünkü  birincisi  ilk defa, Türkiye'de
         yönetilenlerin,  insanln,  Vatandaşln,  bireyin  esas  olduğunu  söyleyen  bir büyük güç

         sahneye  çlk|yor.
            ikincisi bu sorunlarl hala  konuşuyor  olmamlzln  temelindeki  üretim biçiminin
         değişmemesi  hadisesini  10 yllllk  bir süreçte büyük  ölçüde  çözebilecek   bir sürecin
         başlamasl  açlsından  görüyorum  AB sürecini.  Yani  ilk defa Türkiye Bizanstan  bu yana
         değiştiremediği  bir üretim  biçimini  bu süreçle değiştirecektir.  Ve ilk defa  yönetilen  esas
         allnlyor.  Bu açldan  çok  önemli.  işte o yüzden  destekliyorum.  Diyarbakırlı  bir odaclm Var
         üniversitede.  Bir gün geldi Ve dedi ki, "Hocam  benim  yeni klz|m oldu, ama  adln|
         istediğim  gibi Veremiyorum".  Halbuki  bütün bu AB süreci hayata  geçmiş gibi gözüküyor
         bir taraftan...  Kendimi  çok  aldatllmlş  gibi hissettim.  Berivan'mı,  Berfin'mi, bir  şekilde


          14
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17