Page 143 - Diyarbakır Barosu Başkanlığı Yeni Anayasa Arayışları Konferansı 3-4 Nisan 2015
P. 143

DiYARBAKIR  BARosU  BAŞKANLıa]


               Yalnüz burada  benim öleden  be.i anlayamad!ğım  bir  şey   var. Kiift sorunu
               detken,  biz neden  konuşuyoruz?  Ya bu sorunun  hiçÜr'zaman  tanımı  ya-
               pılmadl.  Yani  çözüm  siaeci  başlarken  doğal  o]anı,  dogıu  olanı  önce  cıu-
               rup konuşmak.  Peki  bu Ktin  sorunu  dediğimiz  şey  nJdir?  Bunun  bir ıa-
               nlml yapllmJsl  la,,ım ki neyi  çöZeceglmı,/i  bilellm, \elı  çö,,ecegimi,/l
               bi]meden  böyle bir  çöztlm  süreci  başÜyınca  ubi farklı yorumlar  İna1,
               çılıyor,  Recep Ta}yıp  Frdoğan  dıyor ki bj7 Künleri  an;k  reddermekıln
               vazgeçlik.  inkardan  vazgeçtik.  sorun  çözülmüŞtür,  Hadi  bakaltm  simdi  si-
               |ahlafi  blrakln_ti}ehil|)or,  Ama  a},rıü  zamanda  başka  hır yerde  kalklp  di_
               yebiliyor  ki. Kiin'le  Tii*  eşit  deği|dir,  Eşit  olamaz  diyor.  Şimdi  o ytiz-
              den  ya bana öyle  geliyor  ki işin en baş|nda Kün sorunundan  ne anlivor-
              sunu/ bunu oıtırun  dtjğru  dürü§ı  düşünmek.  tanü)mat  8ereklrdl,  Be;im
              an]adığlm  şu,  iki tane  çok  önemli  mese]e var; Kurtlerle  ilgili  olarak. bir
              kjmiik  mcselesi var,  Çünkü  Kürt  sorunır aynı  zamanda  bir birlikte  yaşama
              projesidir.  Sorunun   çözümü  a}11ı  zamanda  bir birlike  yaşama  projesi.
              Birlike yaşamak  ancak  farkllllkla  eşit]iğin  birleştirih;siy|e  miimilin
              olabilir.  Yani farklülıkla  eşitliği birleştireıniyorsanız.,  bir arada  viirütemi-
                               bu birlikte   }aŞama   projcsi  hayala  geçirilemez,  onun
              için her   Şeyden  önce  Kiirt  diye farklı bir kirnliğin,  t'arklı bir kültiiriin  ka_
              bul edilmesi  ve tanınması  ve kamusal  alanda  yer açllması
                                                                 8crekir,
              Şimdi  burada  çok  önemli  bir  şey.  Yani  sadece  kabul  etmek  gerekmiyor,
              bir de tanımak  gerekiyor.  Yani kim]iğin  oluşması  için  karşı tİraftarafin-
              dan tanınmasl  önemli.  Karşt  taraf taralindan tanlnmayan  bir kimliğin
              oluşması  o kimliğin  yerleşmesi,  benimsenmesi  orıaya  ç  ıması da mĞ-
              kün olmuyor.  Onun Içln bunun  lanInmasl.  ö/el  alana aiı bir  şeydi   ve  mLıı_
              laka bunun  kamusal alanda  buna  yer  açılması  lazım.  Yani insİnlar  kendi
              l'arklı kimliğiyle  ve eşit  olarak  kamusal  alanda var  olabilrneliler.  Farklı
              kimlik]erin  ıanıiımayarak  kamusal  alandan  dışlanması,  yani  bireyin  böyle
              tek  tip bir elbise  giymeye  zor]anması,  bireyin  öme olarak  varlıgının  reddi
              sonucunu  doğuruyor.  Bireyin özne  olarak var  olabilmesi  içjn. bu farkıı
              kimliğiyle  birlike var olabilmesi  bu kimliğin  tanınması  gerekir.
              Bir de tabi ortak kiınlik  meselesi  var.  Tamam  bir onak kimlik  olabilir, Bir
              üIk€de  yaşayanlar  için bir ortak  birleştirici  bir kimlik gerekir.  Ama bu
              birleştirici  kimliğin  o1abilmesi  için, bu herkes  kendi kimliğinin  kendi kül-
              türünü.lanındlğı  kabul edildiği  konu§unda  bir  güven  duyması  gerekir  ki
              o birteştirici  ortak  kim]iği  de kabul edebilsin.  Kimliklerin  tanın;asl  mırt-
              laka  bireyler arasında  bir ihıiyaç gösterir,  Yani bu karşılıklı  durarak ta-
              n|nmaz,.iletişim  gerekir  ve iletişim a},nl zaman  da bu toplumsal  bağlllığü
             güçlendnir,  Fakat  bugünkiı  Türkiye'de  b6y]e biı iletişim,  bıı tadar  kului,
              laşan bir Türkiye'de  böyle bir iletiŞim kurmak maalcscfçok  guç gözüku-
             yor.  o yüzden  bu kimlik  sorunlan  bugün  devam ediyor.


                                                                           l]I
   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148