Page 12 - Tasarrufun İptali
P. 12

«TASARRUFUN İPTALİ DAVASI» DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
                                                                   4
            148,  504,  557,  560)  (dar  anlamda  iptâl  edilebilirlik).   Alacaklılara
            -iflâs halinde; iflâs masasına- tanınan iptâl davası ne -az önce belirtilen-
            «geniĢ» ve ne de «dar» iptâl edilebilirlik gurubuna (kategorisine) so-
            kulamaz.  Çünkü,  ĠĠK.  mad.  277  vd.‟da  öngörülmüĢ  iptâl  davasının
            amacı  ve  sonucu;  dava  konusu  malı,  sadece  «cebri  icra  takibi  bakı-
            mından» sanki borçlunun malvarlığında kalmıĢçasına, sadece nisbi bir
            güç ve etkiyle alacaklıların -iflâsta; iflâs masasının- takip (el uzatma)
            alanına sokmaktır. Bu niteliği ile söz konusu iptâl hakkı, bir «yenilik
            doğurucu» hak olmayıp, kuruluĢunda baĢtan aĢağı geçerli bir hukukî
            iĢlemi, cebri icra alanına özgü kalma koĢuluyla, tasfiye etmeye yönelik
                                      5
            bir «nisbi talep hakkı»dır.  Ġptâl davasının, davacı-alacaklı lehine so-
            nuçlanması  halinde,  dava  konusu  mal  tekrar  borçlunun  malvarlığına
            (mülkiyetine)  dönmez.  Yani,  borçlunun  yapmıĢ  olduğu  hileli  iĢlem
            «maddi hukuk bakımından» iptâl edilmez, hükümsüz hale getirilmez.
            Sadece yapılan hileli iĢlem «alacaklı bakımından» hüküm ifade etmez.
            Alacaklı yapılan iĢleme -örneğin; satıĢa, kurulan ipoteğe vb.- rağmen, o
            malı sattırarak alacağını alır. Eğer alacaklının alacağı ödendikten sonra
            geriye para artarsa, bu, borçluya değil, borçlu ile hukukî iĢlemde bu-
            lunan (davalı) üçüncü kiĢiye verilir. BaĢka bir deyiĢle, tasarrufun maddi
            hukuk anlamında iptâli söz konusu olmadığından, iptâl davasının ka-
            zanılması halinde, alacaklı; dava konusu mal sanki borçlunun malvar-
            lığından hiç çıkmamıĢ gibi, onu haczettirip sattırır ve satıĢ bedelinden
            alacağının ödenmesini isteyebilir. Ancak, iptal edilen tasarruf konusu
            mal sadece davacı-alacaklının takibi bakımından, borçlunun malvarlı-
            ğında farzedildiğinden, takip sonucunda -satıĢ bedelinden- geriye bir
            Ģey  artarsa, bu  borçluya  değil, lehine  tasarruf  yapılan  üçüncü  kiĢiye
            verilir. Eğer, burada, «tasarrufun maddi hukuk anlamında iptâli» söz
            konusu olsa idi, artan paranın borçluya verilmesi gerekirdi.
                 Yüksek mahkeme,  çeĢitli içtihatlarında «tasarrufun iptali dava-
            sının amacı» hakkında;
                 √ «Tasarrufun iptâli  davasının  amacının „borçlunun haciz veya
            iflâstan önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarruflarının ge-
            çersiz olmasını ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya
            karşı sonuçsuz kalmasını, dolayısıyla alacaklının o mal üzerinde cebri
                                                                  6
            icraya devamla alacağının tahsilini sağlamak‟ olduğu»

            4   SEROZAN, R. SözleĢmeden Dönme, 1975 s: 151 vd.
            5   SEROZAN, R. age. s: 153, dipn. 66
            6   Bknz: 17. HD. 09.04.2013 T. 7724/5114; 09.04.2013 T. 4120/5124; 26.03.2013
               T. 3101/4187; 21.03.2013 T. 2675/3897; 21.03.2013 T. 2708/3898; 05.03.2013 T.
               5153/2720; 27.01.2011 T. 9680/424; 07.03.2011 T. 11643/2001; 21.03.2011 T.
               7361/2517 vb. (www.e-uyar.com)

            12
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17