Page 161 - Diyarbakır Barosu Toplumsal Barışın İnşası Sivil Bir Anayasa Arayışı
P. 161
Dğdr., oirum: FoM ı59
muzla ilgilenmişler, lş konuşmaya telmiş ve ilk konuşmamızı mecliste yapıIuşrz. Ne
demişiz baıD;
"Bu yüce çatı altında herkesin biİ rolü ve 8ereF vafdıİ, bizim rolümüz varlık ne-
denimizde Kürt sonrnunu çözmüş, insan haİlarından rana, demokasisini g€liştirmiş,
ekonomisi güçlü, bölgede banşırı ve öz8ürlü6in modelini oluşturmuş, aydınlü bir
Tür}jye yaİatma hedefine kath sunmaktır. Çağdaş diiniada olduğu gibi çok dili ve çok
kütiirlü bir toplumu bir alada tutabilecek yegane güvence anayasal demokatik va-
tandaşl*tır. E8emenligi yeniden üreten alt üst kinılik }aklaşımlan},la, etnik, dinsel ve
dilsel l,ılI8ınaIh değil, öz8üf eşit vatandaşhkla taİif ediımiş kurucu ve diiu enleyici rolü-
nün orta-k emik kimliğe d€ğjl farkl ıklara verildiği bir anayasanın oluşturulması önemli
bir adım olacaktl.. Farklıl*lan zengiiı]ik oıarak 8örmek, çelişkileri a}ıı aştrrmak yerin€
onlan olduğu haliyle kabul etmek demeklir, çoFicu demokalü toplumırn inşasına
yönelrnekir. Farklılıuann bir arada ve etkileşim içinde kendi kimliği ile yaşamasl ve
ötekileştirici her türlü €g€m€n aDla},ışa son v€rilmesi ancak tekçi anla}ışlara güç veİen
a}İtmo yasalann onadan kaldınlması ile mümkündür. FarklılÜan zenginlik olaraİ
kabul ettiğimiz zaman bunun }aşamda karşılığül bulnasl 8erekir yoısa d€magoii ve
yanıltmadan öte bir söylem olmaz."
Bir saat]ik bir konuşmantn konumuzla i]gili kısmını a]dım. Konuşmalar bittikten
sonra Başbakan aynü gün iki saat aİayla bu konuşmala cevap verdi, ki bu da Başbakan \n
hükümet programlnın okunmasından sonraki ilk konuşmaslydl, Daha ortada bir şey
yokk€n bakn Başbakan n€ diyoL Meclis tutanağından aynen okuyorum:
"Tabii farklılıklardan bahsediliyor, şüPhesiz ki fark] ıklaİımız },ıkcl olma!'acak, bi-
rinci şan, tabii ki faİuılüarm|z zenginlik olacak, ancaİ bu ifadeyi kultananlar şunun
da alfuır çizerek söylüyon m bu iilk€de bölücü teröre destek veİen terör örgiittinü de
terör örgütii olarak iİan etmiyor. A]( Parli slralarından alh§lar, Bunu Avrupa Birliği üye-
si ülkeleİ yaplyorAmerika$ yapl}or, şura§ü yaplyoİ, burasl yaPlyor da, benim ülkemde
bu kutlu çan altünda olanlal niye yapmüyor. onların dayapması ıazım. A]< Pa(i sırala,
rından alkrşlar, Bundan çekinmeyecek, niye çünkii bu çatl a]tında biz ortak değerler
için mücad€le vereceğiz, farkİlığmlz o zaman zen8inliğimiz olur ama bunu 8örmez,
den gelemeİz, kusura bakna},ın."
Şimdi değerli aİkadaşlal balrn DTP bir şey söylüyor burada, Öneriler somut değil
mi bilmiyorum, belki tam aİlaşülmamlş olabilif, ama bir şey söylüyoL "Bu iş anaya-
sada satlf' diyor. "Birlikte }aşamai mümkün" diyor. "Demokrasi içerisinde çözmek
mümkün" diyor. Bu işin muhatabı bunlara cevap verm€k yerine, "Sen önce terör ör,
8ütü olarak ilan et ondan sorıra faJklıhk zengir ik olur" diyor. "Yok§a yoksun" diyor.
Başba-kan'ın tanışma}ı bu nokaya çektigi daldkadan sonra DTP iizerinde bask aİ baş-
]ad|. Ve kamuo!,U şunu taruşmaya başladı: "DTP terör örgütü diyor mu, demiyor mu?
M€safe ko},tryor mu, koymuyor mı.ı?" BaşbalGn'ın bu söylemiyle birlikte tanlşma bu
aşamaya çekildi, BÜtün baslnyayn organlan, bütÜn gazeteler, köşe yazarları, yorum,
cular, işte haberlerden sonra a}ıkam k€senler herkes buna yoğunlaştı. Çünkü DTP'yi

