Page 10 - Baroların Bağımsızlığı Savunmanın Dokunulmazlığı Sempozyum
P. 10
SEMPOZ\UM
verilir ve bu konuda konseyin hiçbir yetkisi yoktur. Barolann 1971'de düzenlenmiş
olan yetkileri değişmedi ve ortadan kaldınlmadı. Denilebilir ki Ulusal Konseyi'nin çok
dar bir yetki alanı var, uygulamaları da barolann yetkilerini, bağımsızlığını ortadan kal-
dırmadı ve haklanna ihlal söz konusu olmadı. Aslında Fransa'da avukatlar için tehlike
bu Ulusal Konsey'den gelmiyor, tersine Avrupa Birliği'nden geliyor, Şimdi niye olduğu-
nu kısaca söyleyeceğim. Avrupa Birliği konusunda Komiser Monti avukatlık tekelinin
kaldırılmasını ve belki de Avrupa düzeyinde baro yönetimlerinin sahip olduğu yetkile-
rin kaldırılmasını iler sürdü ve şimdi de bu tartlşllmaktadlr. Dolayıslyla tehlike bu yön-
dendir. Avrupa'da, divan önünde Romanyalı avukatlar tarafından açılmış bir dava var.
Onlar şunu iddia ediyorlar; bizler avukatız, ama bir baroya kaydolmak istemiyoruz. On-
lar bir barciya kayltlı değiller ve bunu hak olarak almak için bu davayı açtllar. Şimdi bu
davanın sonucu bekleniyor. Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.
oturum Başkanl: Sayın Paul Nemo'ya teşekkür ediyorum. Eşzamanlı çeviri o|ma-
dığı için süre biraz uzun oldu. Ama öngördüğümüz gibi ilk oturumu saat 12.30'da ta-
mamlamayı planlıyoruz. Konuşmacıların da bu süreye riayet ederek konuşmalarını ya-
pacaklarını tahmin ediyorum. Teşekkür ediyorum . buyurun Sayın Alwa,
Maria Alwa: Teşekkürler sayın Başkan. Bugün hem bir avukat hem de lsveç Baro-
lar Birliği'nin bir üyesi olarak burada bulunuyorum. Ayrıca Sınır Tanımayan Avukatlar
adındaki bir örgütü temsilen de bu konferansa katllmaktaylm, Slnlr Tan|mayan AVu-
katların görevi, yüksek profilli davalan insan haklan perspektifinden izlemektir ve dün-
kü duruşmayı izledikten sonra burada avukatlık yaparken karşılaşılan mesleki zorluk-
ların ve gereken cesaretin tam anlamıyla farkına vardım. Adil yargılama için baroların
bağımsızlığının önemli olduğu fikrine katılıyorum, Fakat aynı zamanda adil yargılama-
nın gerçekleştirilmesi için yargı zincirindeki bütün halkalarln eŞit derecede güçlü olma-
sı gerektiğine de inanıyorum. Mahkemenin siyasi etkilerden Ve hükümetten, aynl şe-
kilde savcının da siyasi güçlerden ve hükümetten bağımsızlığı sağlanmadığı sürece
qüçlü bir baro ve güçlü bir savunma yeterli olmayacaktır. Eski Yugoslavya'daki birkaç
davayı insan haklan perspektıfinden izleme şansına sahip oldum. Şunu söyleyebilirim
ki Eski Yugoslavya'daki Baro buradakinden çok daha 4ayıf. Dolayısıyla modern bir ada-
let sistemine giden yolda siz çok daha ileridesiniz, Oradaki davalan izlerken sonucun
rüşvetle belirlendiğini gördüm. Bu da hakimlere yeterli ücret ödenmediği ve hakimle-
rin hem siyasi güçlere hem de yaşam standartlarına katkıda bulunan avukatlara ba-
ğımlı kaldıklan anlamına geliyordu. Bu şekilde bir giriş yaptıktan sonra konuşmama ls-
Veç'te avukatlarln rolünden bahsederek devam edeceğim.
Avrupa perspektifinden bakıldığında lsveç'te avukatlığın nispeten yeni bir fenomen
olduğu görülmektedir, Hukuk camiası dışındaki kişilerce temsil edilme geleneği, yerini
modern anlamda lisanslı bir avukat ve Baro üyesi olarak çalışan dava vekillerine bırak-
mıştır. Ancak eski sistemin kalıntıları halen görülmektedir ve kanunlar uyarınca hukuk
ve ceza davalarında hukukçu olmayan bir kişi tarafından mahkeme nezdinde temsil
mümkündür, Fakat Baro üyelerinin sahip olduğu imtiyazlar ve kanuni temsil için ge-
DIYARBAKIR BAROSU YAYI NLARi
9