Page 82 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 82
Bugün daha çok ekonomik Ve sosyal haklardan siiz edeceğiz; faİat daha önceki sunumlarda bu
genal toplumsal gerginliğin kaynaklannln hukuki, siyasal veya kü]türel boyutlan ele alındl.
Türkiy€'deki ekonomik ve sosyal haklann Vaat edilmesi Ve yerine getirilmemesiyle ilqili çok
ciddj bir r€jim sorunu vardlr. Bu .,rejım'' dediğimiz ş€y n€ yerdedir/ ne göktej özn€ midir, de
ğil midir; yakaslna yaplıp hesap sormayl tasarlayabileceğimiz biİ Varlığln bulunmadığl bir
ortamda, bu muğlakllk içerisindetırejim 5orunu/lndan bahsetmek nispeten kolaydlr. Rejim de-
diğiniz şey sonJçta bir devletin anayasasl, asli k!rumlaı ve kanunlannln bütününden oluşur.
siyasal İejim, iktisadi lejım, iktisadi kurumlaria/ sosyal rejim d€ sosyal kurumlann bütünüyle
ilgilidir. ]üİkiye'de rejım ülkenin doğusunda da batl5lnda da hem büyük bjr bekl€nti, hem de
gelecekle ve bugünle ilgiıi çok büyük bir gıivensizlik yaratmaktadlr. Anayasa da bu rejimin
ö:ellikl€rine sahiptir. 8ütün rejimlerde anayasalar genellikle ne olduklar!nl ve biraz da ne ol_
mak ıstediklerini belirtirler, Anayasa sadece Var olanla ilgili normatif bir metin değildir; baz
cümleleİ, bazl slfatlar siyasal, ıktisadi Ve sosyal yapünln evrilm€sini de ön9örür. ı982 Anaya_
sasl Türkiye cumhuriyeti'nin devletinjn laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğu.üu id
dıa eder. Bildiğini, gjbi, genellikle bu tür m€tinlerde ''ne o|duğu'' söyl€nirken, bi2 aslinda ''ne
olmadığl"nl bĞlirten bir ifadeyle karşılaşn2. Tek tek ele aldlğlnlzda']demokratik'','.sosyal
h!kuk devleti", "laiklik'' ifadel€rinde ciddi bir tanlm sorunu vardlr; ancak ı982 Anayasasl/
demokratik, so5yal hukuk devJetj olduğundan söz edilen Türkiye cumhuriy€ti devletinin kendi-
nj -ki bu tabiller 196l Anayasasl'nda da vard _ ''Belki bugün tamamen böyle değıljm, ama
önümüzdeki dönemde böyle olmayl arzı]lı]yorum; bUraya doğru biİ qidiş olmalldlr'' djye anga
je ettiği bir metjndir. 0olaylslyla 1982'deki sosyal hak eİ5ıkliklera, hukuk devleti eksiklikleri
kabü]l edilebilir, ancak 2aman geçtikçe bir iyile§me gerçekle§miyorsa/ o zaman bUrada r€].imin
ya yalan söylediğini, ya bjr şeyi giziediğıni ya da bır işi bir türlü beceremediğinı, bu alanda bü-
tüniiyle başans,z olduğunu takdjr etmek gerPki,.
sayln baro başkanlnln biraz ewel ifade ettiği gibi, ı982 Anayasasl'rıln üz€İinden biİ_iki-üç
s€ne değil tam yirmi b€ş yıl geçmiştir. ı96ı Anayasasl'nl da burada d€vreye sokmak gerekjr;
çünkü ı961 Anayasasl sosyal hukuk devleti olmak açlslndan 1982 Anayasasl'nln lafzlndan
daha farkll d€ğildir. oolayıslyla asllnda -arada ikj yllllk bir kopuşla klİk altı ylldlr, 1961ve
ı982 anayasalarlnın lalk/ sosyal hukuk devleti o uşturma maceraslnl bir butün ıçinde d€ğ€l_
lendirmeliy;z. Bu bütün içinde baklldlğında, asllnda }96l'd€kı Vaadin yerıne getirilmediği,
1982'de daha da geriye gidjldiğj, 1982'den bugüne kadar da bir iyileşme gerçekle§mediği 9ö.
rüliir,
Çok daha gei/ çok daha yoksul ülkelerle karş]la§tlldığlmlzda elbett€ Türkiye'de bir sosyal
devlet vardlr; ancak maales€f toplumun ancak bir kesimıni kucaklar ve diğer tarafian da yun_
taşlara haklannı bir himmet gibi sunma allşkanllğlndadlr. Burada örneğin yeşil kart uygula-
maslndan, sağllk sigortaslndan §öz edilebilir; ancak bu çok asqari bjr sosyal d6vl.t qğvencesi_
dır, Em€klilik hakkl, diğ€İ klasik so§yal hak]ar, toplu sözleşme hakları, sendikalarla i19ıli
haklar, gr€v haklan, ekonomiİ ve sosyat haklar çerçevesinden baktlğlmlzda, dar bir imkanla
çok srnlrll bir çevreyi kapsayan bir sosyal hak bütünü göİürüz. oolayıslyla ı982 Anayasasl'yla
çizil€n çerçevenin fijlen nasll uygulanm^sl bağJamında Türkiye haklara ulaşma açlslndan iki
ayn toplumun vaİ olduğu bjr ülkedir, Türkleİin, Kürtlerin, Araplann, Çerkezlerin benzer bir