Page 126 - Diyarbakır Barosu Yeni Bir Anayasa Da İnsan Haklarına Yeni Bir Bakış
P. 126
coğİafyaıarda, farkll tar2larda işliyor. Örneğin Avustralya/da/ Kanada'da, Amerika'da tama-
men devlet merkezli bir çokkültürlülük politikasl geliştirilmiş. Avrupa'da bu konu sosyal }ıare_
ket döneminde göçmen topluluklannln talebi olarak kaİşlmlza çıklyor. Ben eleştirilere çok bü,
yük bır kayglyla İatıllyorum; bu fikİim Kürt haleketi için de geç€rli. Kimlik talebinin tanlnma
politikasüna indarg€nmesi, sosyal yönden paylaşım tal€plerini soruoun bir parçasl ve mücadele-
nin bir hedefj olarak tarif edilmekten uzaklaştırd . Yirmi yll önce talebin kendisi yenid€n top_
lumsal paylaım, bölüşümdü, değil mi? Kürt yoksullan, z€nginl€İ/ ağalar/ ş€yhler, Kürdis-
tanln §6nür9e olmasl 9ibi tariflerden gelinen noktada Kürt sorunu b;r kültl]r sorunu, kjmlik
sorunu olaİak tarif edilmeye başladl. 8urada kaybolan nedjr? Kürt haİeketinin çok uzun yll ar
boyunca uğruna mücadele ettiği toplıJmsal yenid€n paylaşlm taleplerinin kendisi feda ediımiş_
tir kanımca.
Herkes Kürt sorununun ya da Kürtler için çokkültürlülük tal€binin özqünlüğünü ifade etti.
Bence çok fazla ifade €dilmeyen bir durum daha var ortada: 8irim burada tarif ettiğimir, tar
tlştlğlmlu çokküitürlülük, asllnda devl€t taraflndan tehdit olarak alglianan bir talep. Amerika
çOkkültürlüıİğü eleştjriliİk€n, lrkçlllk üzerine kurulmuş bir toplumun §imdı ehlileştirilme5ine
Vurgu yap]llyor. 8€lçika/da, Hollanda'da, Fransa'da bahsedilen süreçler a5llnda çokkültürlü-
lük kavraml hiç kullanlimadan, soğuk savaşl sonlasl dönemde sosyal refah devletınin qelişi
üzerinden de tariflenebilirdi, değil mi? Eleştiriler d€ b!na qöre değişiyor tabii; artlk sol hare-
ketler kültürel kimlik ist€yen ama toplumsal paylaşlma dair bir açlllm sunamayan hareketlere
dönüşüyor. Burada ne kadar Kürt varsa, çokkühürlülüğü ned€,ı istediğimi2 konusunda hepinri_
zin farkll cevaplar verec€ğıne inanlyorum. Daha ''8en varım'1 ortaya koymaya çallşan bir po,
litika değişikliğinin Vaİ olduğunu düşünürsek, bunun yaptlğlmiz anayasal değişikliğe daiİ bir
gönd€rnesj olı]r mU? Çokkültürlülük tartlşmalarlnda bildiklerimizi bir tarafa blrakıp Kü(le-
rin yok sayllmaslna dair bir çığllktan, bir talepten yola çlkarsak tartlşma nasül değişir; anaya-
sal değişiİliğe dair ima nasll değişir? 8irinci sorum bu.
ikincisi, kimlikler benlikleri kapall, değjJmez, öze] olarak kuruyorlar; İadlnllk/ Kürtlük, orta
slnlflılük gibi nitelikler kimliğinızin bir parçasi olabiliyoİ. Füs!n Hanlm biİeys€l tercıh mesele-
sinden sö. etmıştj. 8u çok yapllan bir eleştiri v€ özür dile/im ama b€n bunun çok liberal bir
elertiri olduğunu düşünüyorum. KimJik o kadar da kişisel tercih m€sele5ı değildir, ikti-
çünkü
dar mekansal bir şeydir; yani Kürt olunuyoİ, doğru, ama birtaklm ıktidaİ ilişki|eri üzerinden
Kü]rt olunuyor. Bugİn diyelim Türklüğün tanmlnın yaratlclsl büyük oranda d€vlettir, devlet
politikalaİdlr.
Fİ.un Ürt.l
Çokkültürcülüğe jli§kin eleştirilerden 5öz ederken çokkültürcülüğün özünde problemli olduğu
nu söylem€k ist€medim. Çokkültürcülüğün birtakim biçimleri problemlere yol açmaktadlr; do
Iaylslyla da bu mesele üze.ine düşünürken erk€n zamanlamaslyapmak gerekiİ.
Bir ıatıııncı
Tabii ki bir toplumsal, tarihsel inşa meselesi olarak görüyorum ben de k;mlik meselesini; fakat
iktidarla, özellikle m€kAnsallaşmlş iktidarla ilişkileİ biraı ciddiye alınlp derinleştirildiğinde
u1