Page 177 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 177
Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere birçok insanlık dışı ve
onur kırıcı muamelenin gerçekleştirildiği birer ‘insan hakları ihlal merkezlerine’ dönüş-
türülmüştür. Sivil toplum örgütlerinin, ihlallerin tespitine dair raporlama çalışmaları ve
ihlalleri kamuoyu ile paylaşmasına rağmen, hapishanelerin bu gerçekliği değişmemiştir.
Türkiye Hapishanelerinde; mahpuslar hastalık ve diğer nedenlerle yaşamını yitirmeye
devam etmekte, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolasyon, aileler-
le görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, haksız disiplin soruşturmaları
gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.
Değerli Basın Emekçileri;
Hapishaneler, bireylerin toplumsal yaşamdan bir suç işledikleri gerekçesiyle kapatıl-
dıkları mekânlar olarak tasarlanmıştır. Bireyin mahpus olarak yaşamına devam ettiği
hapishanelerde; insan onuruna yaraşır bir hapishane politikasının uygulanması gerek-
tiğini tekrar ifade etmek isteriz. Hapishaneye konulan birey topluma vebalı birer birey
olarak görülmemeli; hapishanede kapatılma ile karşı karşıya kalma dışında kendisine
ek ceza tayin edici uygulamalarla karşılaşmamalıdır. Türkiye hapishanelerinde yaşanan
hak ihlallerini şu şekilde sıralayabiliriz;
1. Türkiye’nin son birkaç yıldır içinde bulunduğu olağanüstü süreçte yoğun tutuklama-
lar ile birlikte hapishanelerin kapasiteleri aşılmıştır. Türkiye hapishanelerinin 220 bin
kişilik kapasitesi bulunmasına rağmen; 2019 verilerine göre hapishanelerdeki tutuklu ve
hükümlü sayısı 280 bindir. Cezaevlerinin mevcut kapasitelerinin aşılması ile mahpusla-
rın günlük yaşamlarını idame ettirebilecekleri uygun koşullar da ortadan kaldırılmıştır.
Yeni hapishanelerin yapılması da mevcut sorunun çözmemiştir. Hapishane kapasitele-
rindeki artış sevk ve sürgünleri de olağan birer başkaca cezalandırma yöntemi olarak
gündeme getirmektedir. Mahpuslar, ailelerinden binlerce kilometre uzaktaki hapisha-
nelere sevk/sürgün edilmiştir. Bu sevklerin/sürgünlerin sonucu olarak yüzlerce mahpu-
sun da aileleriyle görüş hakkı imkânsızlaştırılmıştır. Mahpuslar, sevk/sürgün edildikleri
cezaevi girişlerinde fiziki şiddete ve çıplak aramaya maruz kalmaktadır. Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinin 17 Eylül 2019 tarihinde başvurucular Avşar-Tekin/Türkiye ka-
176

