Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir

01.01.2025

3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ

1992 Yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile 3 Aralık “Uluslararası Engelliler Günü” olarak kabul edilmiş; bu karar, 1993 yılı Mart ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunun 1993/29 sayılı bildirisi ile 3 Aralık Gününün tüm dünyada engellilerin topluma kazandırılması ve haklarının “tam ve diğer insanlara eşit ölçüde” sağlanması amacı için çalışılması gereken bir gün olarak tüm dünyaya duyurulmuştur. Ayrıca, engelli kişilerin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamın her alanına entegrasyonundan elde edilecek kazanımlara ilişkin farkındalığı artırmayı amaçlamaktadır.

Engellilik doğuştan veya sonradan herhangi bir sebeple bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yetilerini çeşitli derecelerde kaybetme olarak tanımlanmaktadır. DSÖ Dünya Engellilik Raporuna göre, dünyada 1 milyardan fazla engelli birey yaşamaktadır. UNICEF’in yeni raporuna göre, dünya genelinde yaşayan engelli çocuk sayısının 240 milyon civarı olduğu tahmin ediliyor.

Sözleşmenin “Genel Yükümlülükler" başlıklı 4. Maddesinin ilk fıkrasında  "Devletler hiçbir engelliliğe dayanarak hiçbir ayrımcılık yapmadan tüm engelli bireylerin tüm insan haklarını ve temel özgürlüklerini bütünüyle güvence altına almak ve teşvik etmekle yükümlüdür" denilmek suretiyle engelli bireylerin haklarını korumak ve geliştirmek konusunda en büyük ve en önemli görevi devletlere vermiştir.

Türkiye sözleşmeyi ilk imzalayan ülkelerden biri olmasına rağmen sözleşmenin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemiştir. Bu yüzden ülkemiz engelli çocuklar için erişilebilir imkanların olduğu bir ülke konumunda olmaktan çok uzaktadır. Türkiye’de yaşayan engelli çocuklar; tıbbi bakım, eğitim, ulaşım ve barınma gibi pek çok hizmete ulaşmada ciddi engellerle karşılaşmaktadır. Engelli çocuklar topluma kazandırılması gereken en yüksek gruplardan birini oluşturmaktadır. Ne yazık ki Türkiye’de çok sayıda engelli çocuğun, engellilik oranlarına ve kavrama yeteneklerine uygun eğitim alabilme imkânı bulunmamaktadır. Ayrıca, sağlık sorunlarının hemen tamamında engelli çocuklara yönelik dezavantajlı durumlar öne çıkmakta ve engelli çocuklar bu haklardan tam olarak yararlanamamaktadır.  Engelli çocukların sağlığının geliştirilmesi ve topluma kazandırılması,   çocuğun eğitimi ile birlikte ailelerin eğitimi ve engelli çocuğa yönelik sağlık ve bakım hizmetlerinin bir bütün şeklinde verilmesiyle mümkündür.

Engelli çocukların insan onuruna yaraşır, özgür, eşit ve bağımsız bir yaşama sahip olabilmesi için sözleşme ile kendisini yükümlülük altına almış Türkiye’yi sözleşme hükümlerini yerine getirmeye, engelli çocukların sağlığının geliştirilmesi, topluma kazandırılması ve hayatın her alanında var olmalarını sağlayacak düzenlemeleri uygulamaya geçirmeye davet ediyoruz.

DİYARBAKIR BAROSU ÇOCUK HAKLARI MERKEZİ