Uygulamamızı İndirin

Kullanıcı deneyiminizi artırmak için uygulamamızı indirebilirsiniz.

Hemen İndir

20.11.2025

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

 

Bugün, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin kabul edilişinin yıldönümü olan 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününü, bir kez daha çocukların yaşam hakkının ve onurunun sistematik biçimde ihlal edildiği ağır koşullar altında karşılıyoruz. Çocuklar için bir bayram ya da kutlama günü olması gerekirken, ülkemizde ve dünyada çocukların karşı karşıya kaldığı ihlaller, her geçen yıl daha derinleşmekte ve yaygınlaşmaktadır.

 

Türkiyede çocuk işçiliği, çocuk yoksulluğu ve eğitimden kopuş her geçen gün artarken; özellikle son yıllarda çocuk işçiliği kaynaklı ölümlerde kayda değer bir artış yaşandığı kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Tarımda, inşaatta, sanayide, sokakta, kayıt dışı ve denetimsiz çalışma koşullarında yaşamını kaybeden çocuklar, sistematik bir ihmalkarlığın ve politika yetersizliğinin sonucu olarak yaşamını yitirmektedir. Çocuk işçiliğiyle mücadele edilmesi gerekirken, ekonomik kriz, sosyal destek mekanizmalarının yetersizliği ve denetim eksikliği çocukları daha kırılgan hale getirmekte; çocuklar yaşamaları gereken çocukluklarını değil, yetişkinlerin sorumluluğu olan ağır iş yüklerini taşımaya zorlanmaktadır.

 

Öte yandan, çocuk adalet sisteminde ve çocukların korunmasına ilişkin mevzuatta yapılması planlanan yeni yasa tasarılarının, çocuk hakları perspektifiyle ve uluslararası standartlara uygun şekilde hazırlanması gerektiğini hatırlatıyoruz. Çocuğu koruma amacı taşıyan düzenlemeler, uygulamada çocukların özgürlüğünü kısıtlayan, cezalandırıcı yaklaşımları güçlendiren bir niteliğe bürünmemeli; temel öncelik çocuğun yüksek yararı olmalıdır. Çocuk adalet sistemi, cezalandırma değil onarıcılık; baskı değil destek; hedef gösterme değil güçlendirme esaslı olmalıdır. Bu nedenle tasarıların hazırlanma ve yasalaşma süreçlerinde çocuk hakları alanında çalışan kurumların, uzmanların ve baroların görüşlerine başvurulması zorunluluktur.

 

Dünyada ise çocuklar en ağır insan hakkı ihlallerine maruz bırakılmaya devam etmektedir. Savaş bölgelerinde, çatışma alanlarında, zorunlu göç rotalarında ve mülteci kamplarında milyonlarca çocuk temel yaşamsal haklarından mahrum bırakılmakta; eğitime erişememekte, beslenme ve barınma hakkı tehlikeye girmektedir. Özellikle Gazze’de devam eden abluka, bombardıman ve insani kriz, binlerce çocuğun yaşamını yitirmesine, yaralanmasına ve kalıcı travmalarla hayatta kalmasına neden olmaktadır. Çocukların savaşın hedefi ya da bedeli olamayacağını bir kez daha vurguluyor; tüm tarafları uluslararası hukuka ve çocukları koruma yükümlülüğüne uygun hareket etmeye çağırıyoruz. Gazze’de ve dünyanın tüm çatışma bölgelerinde çocuklara uygulanan şiddet, işkence, gıda ve suya erişim kısıtlamaları, zorla yerinden etme uygulamaları kabul edilemez olup, insanlığa karşı suç niteliğindeki eylemlerin derhal sona erdirilmesi gerekmektedir.

 

20 Kasım, yalnızca ihlalleri tespit ettiğimiz bir gün değil, aynı zamanda çocuklar için hak temelli politikaların hayata geçirilmesi yönündeki toplumsal sorumluluğumuzu hatırlatan bir gündür. Çocukların yaşam hakkının, eğitim hakkının, sağlık hakkının ve güvenli bir çevrede büyüme hakkının sağlanması devletin bir tercihi değil, uluslararası hukuktan ve Anayasa’dan doğan zorunlu bir yükümlülüğüdür.

 

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak bir kez daha vurguluyoruz:

  • Çocuk işçiliğine karşı etkili sosyal politikalar geliştirilmeli, denetim mekanizmaları güçlendirilmeli ve her çocuğun güvenli koşullarda eğitim hayatına devam etmesi sağlanmalıdır.
  • Çocuk ölümlerinin her biri önlenebilir niteliktedir; bu nedenle devlet, çocukların yaşam hakkını korumaya yönelik tüm tedbirleri gecikmeksizin almak zorundadır.
  • Çocuklara ilişkin tüm yasa tasarıları, çocuk hakları alanındaki uzman kurumların görüşleri alınarak, çocuğun yüksek yararını merkezine alan bir yaklaşımla düzenlenmelidir.
  • Savaş ve çatışma bölgelerinde yaşayan çocukların korunması için uluslararası mekanizmalar işletilmeli; Gazze başta olmak üzere tüm dünyada çocuklara yönelik ağır insan hakkı ihlalleri derhal durdurulmalıdır.
  • Çocuklar güvenli bir ülkede, güvenli bir şehirde, güvenli bir evde ve güvenli bir gelecekte yaşama hakkına sahiptir.

 

Bu vesileyle, tüm kurumları ve toplumu çocukların haklarını korumaya ve güçlendirmeye yönelik sorumluluk üstlenmeye davet ediyor; çocukların eşit, özgür, güvenli ve adil bir dünyada yaşayabilmesi için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

 

DİYARBAKIR BAROSU

ÇOCUK HAKLARI MERKEZİ