Page 294 - 2018-2021 Çalışma Raporu
P. 294

Hasankeyf’e yaptıkları gibi doğal ve kültürel mirasın yok edilmesine karşı susmamızı
            ve görmezlikten gelmememizi istiyorlar.

            Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının üretilmiş delillerle hapsedilip yerlerine
            kayyum atanmasına sessiz kalmamızı istiyorlar. Halk iradesi tanımayanlar, baroları et-
            kisizleştirme projesini “temsilde adalet” şeklinde yutturmaya çalışıyorlar.

            Bağımsızlığını ve tarafsızlığını tümden yitirmiş yargının son ayakta kalan ve kurucu
            unsuru olan Baroları da etkisiz hale getirmeyi, itiraz etmeyen, boyun eğen bir toplum
            hedefleniyor. Böylece yurttaşın adil yargılanma hakkından mahrum bırakmayı amaçlı-
            yorlar.

            Unutulmamalıdır ki etkisizleştirilmiş avukatlar ve barolar, tüm toplumun bireysel ve
            kolektif haklarından her gün daha da ödün vermesi, güçlünün ve gücü elinde bulundu-
            ranın karşısında savunmasız bırakılması anlamına gelmektedir.

            Bu bütün avukatların onur mücadelesidir. Bu yasa geçse de, bedeli ne olursa olsun bu
            mücadeleden bir adım geri atmayacağız. Yine meslektaşlarımızla dayanışma içinde ola-
            cağız. Yine tüm yurttaşların bireysel ve kolektif hakları için mücadele edeceğiz.

            Biz avukatlar toplumun vicdanıyız. Bunu bilmeyenler, yada şu anda işlerine gelme-
            diği için çarpıtan yetkilere bir kez daha hatırlatıyoruz. Bizler 12 Eylül darbesine, 15
            Temmuz darbe girişimine de karşı çıktık ve halk iradesine her koşulda saygı duyduk.
            Biz genç kadınlarımız başörtüleri nedeniyle üniversite kapılarından kovulduğu, kamu
            hizmetine alınmadığı zamanlarda da bu yasakçı zihniyete aynı kararlılıkla sahip çıktık.
            Biz her koşulda inanç ve ifade özgürlüğüne sahip çıktık. Bunu bilmeyenleri bilip de
            çarpıtanları Diyarbakır Barosunun tarihine baksınlar. Çünkü biz temel hak ve özgürlük-
            lere  konjonktürel olarak değil; her zaman ve her koşulda savunulması gereken insani,
            hukuki ve ahlaki bir sorumluluk olarak yaklaşıyoruz.

            Bu ilkelerden hareketle hak, hukuk ve adalet mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdürece-
            ğiz. Yandaş ve temel amaçlarından uzaklaşmış baroları asla kabul etmeyeceğiz.

            Savunma susmadı, susmayacak.

                                                                        Diyarbakır Barosu
                                    ________o0o________
            • Sivas Katliamının Ateşi 27 Yıldır Yüreklerimizi Yakıyor


            BASINA VE KAMUOYUNA
            2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli önüne toplanan gerici faşist güruh, karanlık
            güçlerin derin organizasyonu ve korumasında, Anadolu’nun aydınlık yüzleri olan can-
            larımızın,  Ozan Pir Sultan Abdal’ı,  memleketi olan Sivas’ta anmalarına fırsat vermedi.
            Madımak Oteli ateşe verildi ve 33 canımız hunharca katledildi. Katliamın üzerinden 27
            yıl geçti. Bu katliamı “insanlığa karşı işlenen suçlardan” görmeyen zihniyetten kaynaklı
            olarak, failler aklandı, adalet sağlanamadı ve toplum vicdanı derinden yaralandı.

                                                 293
   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299